cinselliğin olmadığı bir dünya

  • "yunan mitolojisinde tanrıların kralı zeus'un yarattıgı insanlar dort kollu ve dort bacaklı, bir kafada iki yuze sahip ve sırtlarından birbirlerine yapısık sekilde cift olarak yasarlarmıs. bu sekilde gayet mutlu ve keyifi bir sekilde muhabbetlerini surdururlerken tanrılarını unutmuslar ve bu tanrıların pek hosuna gitmemis. tanrılıgına yakısır bir ceza vermek istemis zeus insanlara ve simsegiyle insanları ikiye ayırmıs. artık her insandan iki tane varmıs, birbirinine es olan parcaları dunyanın ayrı koselerine savurmus ve omurleri boyu eslerini aramaları icin lanetlemis insanları"

    bu hikayeyi genelde ruh esi geyigi icin anlatırlar fakat hikaye cok daha derindir.

    hikayede tasvir edilen insanlar ikiye bolundukten sonra, anlarız ki bu gunumuz insanıdır iki kollu iki bacaklı ve tek yuzlu... boyle bir bedenle bizim de yaratttıgımızı, yaratabilecegimizi biliyoruz cinsellik sayesinde ureyerek... zeus'un laneti insanı ikiye ayırmısken, cinsellik sayesinde tekrar yaratmak yaratabilmek ile insana bahsedilmis tanrısallık nerden gelir peki? hikaye bunu bize soylemez... bu bilinmezlik elementidir aslında ama bizler bu hikayeyi alır "ruh esi" romansına ceviririz. butun hayat boyunca birini aradıgınız duygusu, onu bulunca hissedilecek olan o derin rahatlatma, bu hissin surekli olacagı, ayrılıga ve olume bile meydan okuyacagı, ahh siirler ve sarkılar, ahh ne buyuk bir sevgi, konusmadan anlasabilmek, kelimelere dahi ihtiyac duymadan birbirini sarabilmek... ama insanogludur bu; hırsı vardır, kıskanclıgı vardır, istahı vardır, ozlemi vardır, tembelligi vardır, sabırsızlıgı vardır, bencilligi vardır, doyumsuzlugu vardır, can sıkıntısı vardır, kıymet bilmemesi vardır, kaygıları ve korkuları vardır... var oglu vardır ve insan fazla varlıga da dayanamayınca yok eder ya da yok ettigini hayal eder. butun yanılsamalar cozuldukten sonra anlar insan duzeni ve kendi payına dusene razı gelir, sonra da izlemeye baslar.

    kim bilir bambaska bir paralel evrende cinselligin olmadıgı bir dunya belki de vardır, ya da belki oraya dogru gidecektir evrim... denklemin bir bilinmeyeni nereye kadar olacak bu hayat hikayesinde, masallarda, mitlerde ve bilimde ben en cok bunu merak ediyorum.

    daha fazla laf kalabalıgı etmeden kırık kalpler icin sarkı gondereyim; "the winner takes it all" hepimiz icin gelsin efendim fakat ben hep kazananı gormedim. surekli kazandıklarını zannettigimiz insanları bile zaman egip bukuyor, o da olmadıysa olum esitliyor. keyifli dinlemeler...

    https://www.youtube.com/watch?v=gs5u2kmhl2e