canı istemiyorsa telefona yanıt vermeyen insan

  • ailem ve bir elin parmağını geçmeyecek dostum dışında neredeyse hiç yanıt vermiyorum. canım isterse bir ara dönüyorum.

    hayvanlıksa hayvanlık. öldün mü? sikimde değil. zengin mi oldun? sikimde değil. kaza mı yaptın? sikimde değil. toplamda 15 kişiyi geçmeyecek insana bile zor yetişiyorum amk. gerisi sikimde değil.

  • benim bu, gayet normal bir durum eğer müsait değilsek telefonu açmamayı tercih ederiz canımızın istememesi de müsait olmadığımız anlamına gelir. telefon 2. kez aynı kişi tarafından çalarsa açarım.

  • bu benimdir.
    aramadan önce bir mesaj atılması taraftarıyımdır aynı zamanda.
    zaten çok yakınımsa muhtemelen ne zaman uyuyor olduğumu ya da işim olduğunu bilir, rahatsız etmez. sadece acilse arar ya da mesajlık bir durum varsa mesaj atar.
    ama geriye kalan herkes canı istediğinde aramamalı, işten gelmiş uyuyor olabilirim, dinleniyor olabilirim, telefonla ilgilenmek istemiyor olabilirim. önce bir mesaj atıp müsait olup olmadığının kontrol edilmesi gerekiyor diye düşünüyorum.

  • ilk çağrıda o hakkımı kullanırım ama eğer karşı taraf kısa bir süre sonra ikinci aramayı yaparsa mutlaka açarım. kimse ikinci sefer önemsiz bir durum ya da duygu için aramaz diye düşünürüm, bu hal hatır sorma bile olsa.

    herkes iletişim konusunda ölçülü olmak kaydıyla esnekliğe sahip olmalıdır, öteki türlüsü saygısızlığa girer.

    not: bu durum aile üyelerini hiçbir koşulda kapsamaz.

  • canı istemiyorsa ıspanak yemeyen insan savunma yapmak zorunda değil.

    canı istemiyorsa ruj sürmeyen insan savunma yapmak zorunda değil.

    öte yandan canı istemiyorsa işe gitmeyen insan hesap vermek zorunda. kime? patronuna. çünkü bir iş akdi imzalamış.

    canı istemiyorsa kira ödemeyen insan savunma yapmak zorunda. kime? mülk sahibine. çünkü bir sözleşme imzalamış.

    canı istemiyorsa borcunu ödemeyen insan da hesap vermek zorunda, çünkü sözlü bir anlaşma yapmış.

    bu siktiğimin telefonunu alırken her çaldığında açacağıma namusum üzerine söz veririm falan diye bi sözleşme mi imzalamış bu insan acaba ki, bunun için açıklama yapmak zorunda kalıyor. değişik. ben telefon alırken sadece para istemişlerdi.

  • hayır demeyi bilen ve kafa dinlemek isteyen kişidir. o an sizinle görüşmek istemiyordur ya da insanlara tahammül edemiyordur.

  • benimdir ve bunu da açık açık söylerim. başkası bana yaptığında da normal karşılarım.
    yakın çevrem bunu bilir ve acil bir şey içinse mesaj gönderirler.
    biri benimle konuşmak istediğinde ben de onunla aynı isteği duymak zorunda değilim. ben aradığımda da karşı taraf benimle konuşmak istemiyor olabilir. bu bir buluşmaya gitmemek değil ve ayıp sayılmasını saçma buluyorum.
    hele hele bunun için mazeret üretmek durumunda kalmak çok saçma. böyle saçma takıntılar yüzünden insanlar samimiyetsiz ve yalancı olmayı normal kabul ediyor. niye yalan uydurayım arkadaşım, sen benimle konuşmak istediğinde ben istemiyordum. hepsi bu kadar...
    kabul edilmemeyi, her an her kapının size açık olamayacağını hazmetmek önemlidir. bu ve bu gibi kişisel özgürlüklere saygısı olmayan insanlar zaten hayatımda olmasınlar. çünkü boşuna stres yaratan abuk subuk şeylerle keyfimi kaçıracak kadar uzun ömrüm yok, hayatım bana ait ve vaktim de bana verilmiş bir hediye…

  • "arkadaşımın telefonu çaldı, çok cool olduğu için açmadı, babası öldü"

    ortada telefon açmayı sevmeyen biri var. buna da çevresi uyuz oluyor. adam bir trajedi yaşamış, arkadaşı gelmiş, ortadaki dramdan telefon açmamayla ilgili anekdot devşiriyor ya, vay be.

    telefonunu açmayı sevmeyenler, siz açmamaya devam edin. "telefonunu açmıyordu öldü" gibi istatistiki anomalilere kulak asacaksanız zaten uçağa da binmeyin, evden de çıkmayın.

    başınıza gelen acı olaylardan hikaye çıkarıp, üstüne anonim anonim arkanızdan sallayan arkadaşlarınız varsa, derhal onları da uzaklaştırın. birini seçeceksem telefonunu açmayan adamı seçerim, en azından samimi.

    not: bir de 00:00'ı beklemiş muazzam, ibretlik tespitini paylaşmak için. (bkz: leş kargası)

  • vay be ne kadar önemli insanlar var burada. mental huzur, kendini koruma psikolojisi, dünyadan soyutlanma gereksinimi demek.
    ne bu insan olurum ne de bu insanlara dayanabilirim.
    90'ların sonunda ilk cep telefonumu almış insanım. bilmezsiniz o zamanlar faturalar ev kirası gibiydi. çaldırıp kapama diye bir şey vardı, nefret ederdim ama işte öğrencilik, dayanırdım. sonra sonra kurumlardan gelen bilgilendirme mesajlarına bile teşekkür mesajı yollardım, ne bileyim otomatik olduğunu, ayıp olmasın diye düşünürdüm (arkadaşlarım 2 yıl unutmayıp dalga geçti benimle bu yüzden) böylelikle faturalar kiramı geçerdi. babam huyumu bildiğinden ses etmezdi.

    birisinin sana ulaşmak istediğini bile bile nasıl bu duruma kayıtsız kalınır hiç anlamıyorum. işin vardır, o an uygun değilsindir tamam, açar kısaca belirtirsin veya mesajla haber verirsin. ama "canım istemiyor of şimdi hiç uğraşamam" demek ne kadar ayıp be.
    kendinizi de hep aranan kişi yerine koyuyorsunuz, egoya bak.

    bu konuda hassasım. mesajımı görüp de yarım saat sonra yanıt vermeyi alışkanlık haline getiren, aradığımda açmayıp her seferinde kendisi istediğinde geri dönen, mesajlaşmada iyi günler vs demeden diyalogu sonlandıran insanlar da hassas oldukları yerden kırılırlar inşallah.
    (bugün iyi günümdeyim, bedduayı abartmadım dikkat ederseniz)

  • tamam kardeşim sensin.