tartışmada haklı veya haksız olduğundan bağımsız olarak çok doğru bir karardır. otobüs şoförlüğü bir hizmet işidir ve bu işte azıcık da olsa profesyonellik olması gereklidir. kavga edeceksen kendi özel aracını kullandığın günlerde kiminle tartışıyorsan tartışırsın. yüz tane adamın olduğu otobüste kimse senin kavganı da dinlemek zorunda değil, senin yüzünden 3-5 dk ekstradan yolda beklemek zorunda da değil. bu adamlara bu işin garsonluk ve türevleri gibi bir hizmet işi olduğu öğretilmeli. bir hizmet işinde önceliğin hizmet verilen insanların konforu olduğu açıklanmalı. biz bu heriflerle niye uğraşmak zorundayız. gazı kökleyip sonra 3 dakikada bir frene abanıp omuriliğini yerinden çıkaranını mı dersin, 3-5 dakikada bir yolda biriyle tartışanı mı dersin. bu adamlara minimum hizmet standartları açıklanmalı ve uymayanlar işten çıkarılmalı. çoluğum çocuğum var diye ağlayana da acınmamalı. sen kendi çoluğunu çocuğunu düşünmüyorsan kimse düşünmek zorunda değil. bu kadar barzoluğa müsamaha göstere göstere içim dışımız standartsızlık oldu. ve umuyorum bu adam bu sebeplerden dolayı işten atılmıştır, bu sebeplerden dolayı atılmadıysa bile standart için işten kovulmanın başlangıcı olur.
haber linki: http://www.hurriyet.com.tr/…-sofor-konustu-40311877
ilk entry'yi anlamayanlar için geleneksel ilk edit : kardeşim kim adam haksız burak haklı dedi. burak'ın haklı veya haksız olması değil mesele. profesyonel bir iş yapan bir kişi, ne var lan artist diye kavgayı körüklemez, ayrıca arabasında sopa taşımaz. bir adamın haklı olması ile bir işe uygun olması ayrı ayrı şeylerdir. bu argüman burak yılmaz'la tartışan şoför özelinde de değildir. tüm otobüs şoförleri içindir.