boşanma oranlarının artma sebepleri

  • her şeyin ama her şeyin elimizin altında / avcumuzun içinde olması.

    akıllı telefonlar ve sosyal medya insanlar arası ilişkilerin tepesine bir balta gibi dalıp paramparça etti. evlilikleri de.
    her şeyi ama her şeyi sosyal medyaya ve oranın akışına göre yaşayan bir şeye evrildi insanlar. herhangi bir etkinliğe sadece story atmak için gidenler çıktı meydana mesela, ya da post atmak için mabadından etkinlik uyduranlar, çocuğunu meze edenler, her adımını paylaşanlar, like için savaşanlar, götünü yırtanlar... adeta bir mücadele dönüyor, savaş alanı misali herkes birbirini yiyor, feci bir tüketim çılgınlığı var.

    akıllı telefonlar ve sosyal medya, beyni hızlı ve kolay ulaşılabilir hazza bağımlı kıldı. 31 mi çekeceksin, aç ordan bi ünlümsü profili. canın mı sıkılıyor, reels izle. kafanı mı dağıtacaksın, kaydır, kaydır, kaydır, kaydır, kaydır... dakikalar, saatler geçsin böyle ve sen bundan asla rahatsızlık duyma.

    her şey, ama her şey o göt kadar ekranın içinde, göt kadar ekran için yaşanıyor.
    ve o göt kadar ekranda her şeye birkaç dokunuşla ulaşabiliyorsun. beyin de bunu istiyor işte, hemen o hazzı yaşamak. bunun esiri olan insanlar da, sahip olduklarının kıymetini bilmiyor. kaybettiğinde anlıyor, o zaman da bir çok şey için çok geç kalınmış oluyor.

  • esler arasindaki iletisimin artmasi.

    chris rock bunla ilgili ilginc bir yorum yapmisti. “16 yillik esimle, 40 yillik evli babamdan daha uzun sure evliyim. babam sabah evden cikardi, aksam 8’e kadar annemden haber alamazdi. ben, esimi surekli cebimde tasiyorum.”

    kisaca, ozlemeyi ozluyoruz.

  • hepimiz "ben" olduk, egolarımız yüksek, hayaller değişiyor, kafalar tutmaz oldu, biz olmak çok zorlaştı artık.

    bu sabah boşandık oradan biliyorum.

    edit: çok mesaj geldi, evet gerçekten bu sabah boşandım ama çok medeni bir şekilde helalleşip vedalaşarak ayrıldık. anlaşmalı boşanma idi, çocuk ta yok. herkes mutlu, sorun yok yani. hayaller ve hedefler değişti, bizde sorun buydu.

    hassasiyetinden dolayı merak edip soran yazarlara teşekkür ederim.

  • daha önceki dönemlerde boşanmak bir seçenek olarak mevcut değildi ya da zor tercih edilebilir bir şeydi ama bugün boşanmak daha kabul edilebilir bir şey gerek ataerkil kültürün esnemesi gerekse değişen genel yapı sebebiyle. eskiden özellikle kadın için boşanmak bir seçenek olarak çok da mevcut değildi çünkü ekonomik özgürlüğü olmayan bir kadın şiddeti ve aldatılmayı hasır altı etmeye meyilliydi çünkü başka bir seçeneği yoktu. eskiden iletişim, muhabbet ve duygusal doyuma verilen değer biraz daha azdı bence ve daha geleneksel, daha bastırılmış kişilerin yaşamları bir şekilde sürüp gidiyordu(kadının edilgen rolünü benimsemesi ve erkeğin kimi hovardalıklarının hasır altı edildiği bir yapı). bugünse kadınların bir çoğu da ekonomik özgürlüğe sahip böylece kadının muhtaçlığı çok daha azalmış durumda ve toplumun boşanmama noktasındaki baskısı da azalmış durumda. bu yeni dünyada hem kadının boşanma şansı ortaya çıkıyor elde ettiği ekonomik özgürlük ve birey olma imkanı ile hem de her iki cins de evliliği daha kabul edilebilir bir şey olarak görüyor. eskiden evlilik yanlışı, doğrusu, leşliğiyle bir şekilde sürüp giderdi ama artık sürüp gider ya ne olacak denilen şeyler yıkımlara sebep oluyor(ki olmalıdır da doğrusu da budur hep olmasa bile genellikle )

    bunun dışında ilişkilerin/evliliklerin birçoğu çok yakın arkadaş olmak ve sıkı bir muhabbet/mizah uyumu içermiyor yani beraber konuşacak çok da şey bulamayan insanlar oluyor çiftler genelde. ilişkilerin başlangıç noktası daha çok fiziksel çekici bulmalar, görücü usülleri(evlilik noktasında hala etkili bu kırsal ve geleneksel yapılarda), aracıyla tanışmalar gibi faktörler oluyor. bu ilk baştaki ateş de hem ilişkiler hem de evlilikler özelinde bir süre sonra sönüyor ve geriye konuşacak çok bir şeyi kalmamış ve tutkuları da daha çok azalmış iki birey kalıyor ortada. bu tür bir evlilikte de aldatmak, usanmak, boşanmak her şey daha olası oluyor.

    bunlar dışında ekonomik sıkıntılardaki artış ve birçok başka faktör de sunulabilir elbette.

  • bu durumun başlıca sebeplerinden biri de evlilikteki asimetrik karar mekanizmasıdır. eşlerin birbirleri üstünde olan tahakküm seviyeleri eşit veya çok yakın olmalıdır. yani kararlar ortak alınmalı, eşler birbirlerinin kişisel alanlarına aynı oranlarda müdahale etmelidirler. biz mesela 10 yıllık eşimle alınacak kararların bölünmesi konusunda harikayızdır. o benim arkadaşlarımla görüşmemi pek istemiyor. ailemin bizi ziyaret etmesinden de pek hoşlanmıyor. maçlara gitmemden de son zamanlarda rahatsız olmaya başladığı için maça da gitmiyorum artık. evde bilgisayarda oyun oynamamı da uygun görmüyor. şimdi ilk bakışta eşimin beni domine ettiği düşünülebilir. ancak madalyonun bir de öbür yüzü var. örneğin pikniğe giderken kola mı fanta mı alınır, ben karar veriyorum. onun istediği diziyi izlerken cips mi yesek mısır mı patlatsak, yine ben karar veriyorum. hatta inanır mısınız geçen gün sofraya fazladan bir çay kaşığı koyalım diye tartışmamızda benim dediğim oldu. ancak birkaç gündür içim rahat değil sanırım fazla üstüne gittim.. siz de bizim gibi dengeli bir çift olabilir ve boşanmanın b'si geçmeden mutlu bir hayat sürebilirsiniz.

  • evlilik öncesi yeterli zaman geçirmemek...
    kendimden örnek vereyim ne akla hizmet ise ilk evliliğim çok hızlı bir şekilde oldu. seviyordum ama doğru insan mı değil mi henüz anlayacak kemale ermiş yaşta da değildim. evliliğin 3. günü yani balayında çok büyük bir hata yaptığımı fark ettim. ama bu hatayı fark etmeme rağmen yine de medeni cesaret gösterip hemen boşanamadım. 3,5 yıl hayatım zindan oldu. derdimi de kimseye anlatamadım. ailem bile beni mutlu sanıyordu. tartışmalar artık öyle bir noktaya gelmişti ki. başkalarına da zarar vermeye başlamıştı. nasıl mı? eski eşim bir gün araba ile hareket halinde iken yine benle tartışmaya başladı. sonra bağırarak 'ben inecem çabuk durdur arabayı' dedi. orda durdurmam imkansızdı arabayı ve durmadım. hareket halindeki arabayı park moduna aldı. araba yağışlı havanın da etkisiyle şeritten çıkarak karşı yönden gelen araba ile kafa kafaya çarpıştı. arabam sağlam olduğu için bir şey olmadı. ama karşı taraftakiler arabadan zar zor çıktı. çok şükür ki onlara da bir şey olmamıştı. ama arabası pert oldu ve %100 kusurlu olduğum için tüm masraflarımı sigortam ödedi. zaten bu olay sonun başlangıcı oldu ve boşandım. işte bu yüzdendir ki eğer ki kafanızda evlilik yürümeyecek öngörüsü varsa boşanın. yoksa hayatınız da mahvolabilir. daha hızlı çarpsam belki adamlar da ölecek ve ben şu anda hapiste olacağım için bu entryi bile yazamayacaktım.

  • pandemi süresince sadece türkiye'de değil dünya'da patlamış. sebebi çoğunlukla kadınlar, kadınlar tartışırken üste çıkamadıkları yerde bel altı vuruyorlar, çok ağır konuşuyorlar. bir arkadaşım evden çalışmaya başladı, eşi ile tartışmaya tutuşmuşlar, eşi de arkadaşımın üvey babası hakkında saçma sapan konuşmuş, olayla tamamen alakasız olarak. sırf adamı yaralamak için. olay büyüyor tabi itiş kakış derken boşanıyorlar. bu bir örnek.

    ben 30 yaşından önce kadınlar için köpek oluyordum, 30 yaşından sonra kadınlardan korkmaya başladım. etrafımda bir tane mutlu evlilik yok, bir tane. kadınlar uzun dönem sevgilikte de böyleler. ağır konuşuyorlar, çok kolay yapıyorlar bunu. sonra da haklı olmak için sürekli propaganda yapıyorlar. çekilir çile değil. ben zaten evlenmeyi düşünmüyorum, ya da kendimden çok büyük bir kadınla evlenirim herhalde.

  • 1. ekonomik sebepler ve şartların ağırlaşması
    2. sosyal medya kullanımının artması nedeniyle aldatmaların çoğalması
    3.eşlerin artık tahammül etmeye gerek görmemeleri
    4.insanların çok kolay alternatif bulmaları
    5.sevgi ve saygı kavramının içinin boşaltılmış olması

    şimdilik aklıma gelenler bunlar.

  • biraz önce boşanmış bir doktor arkadaşımla görüştüm. bir önceki evliliğini sırf statü düşürmemek adına meslektaşı ile yapıp sevgisiz ilgisiz bir evlilik sonrası aldatıldıktan sonra boşandı. biraz tavsiye verecek oldum öncelikleri ile ilgili sonra pişman edecek cümleyi kurdu;

    ‘estetisyen bulsam 1 dk düşünmem’ dedi.

    düşünme kardeşim, aynen devam. bir erkek olarak evleneceği kişinin bütün özellikleri bir yana, kazandığı para ile yuva kurmayı düşünüyorsun. bir zahmet o kadın da boşansın bu adamdan.

    buradan gelecekteki eşime sesleniyorum ; kazandığım veya kazanacağım paralar tomar tomar sana girsin (bkz: swh)

    önce neden evlenmek istediğinizi düşünün, boşanması kolay.

  • telefona gelen bildirim sesi ve titreşimin etkileridir.
    adam oturma odasında oturuyor, karısı mutfakta, kadının telefon sürekli titreşiyor veya ses çıkarıyor, adam bir iki sallamıyor ama bir süre sonra noluyor lan!! diyor?
    kadın yatak odasında çamaşırları toplarken adam banyo yapıyor ve adamın telefonu sürekli titreşiyor, sesler çıkarıyor kadın önce pek umursamasa da bir süre sonra noluyor ki ne haltlar karıştırıyor bu moduna geçiyor?
    bir süre sonra ikisi de karşı tarafın telefonunu incelemeye başlıyor gizliden veya açık. adam da namuslu kadında namuslu. aldatma yok. ama bu bildirim titreşim süreci çok yıpratıcı. saçma veya komik gelebilir ama bildirim sesi ailelerin yıkılmasına sebep olabilir.

    sinema tv öğrencilerine kıyağım olsun güzel bir kısa film senaryosu çıkar bak bundan.