biz bir numarayız amerika falan gerimizde

  • edit: okumayacağınızı bile bile yazdım. tarihe not düşmek için. sizin nasıl çomarlar olduğunuz bilinsin diye yazdım. üç satırlık haber metnini okumayan bunu mu okur.

    o kadar küfretmek istiyorum ki ahlakım müsade etmiyor. ulan namussuzlar haber metnini okuyun.

    onlarca insan "haber metnini okumamışsınız" diye uyarıyor. bu şeref yoksunu hala erdoğan'ın yalan söylediğini sıralıyor. ulan şerefsiz: gayri safi milli hasılaya göre dünyada az gelişmiş ülkelere en fazla yardımı yapan ülke türkiye.

    evet yardım ettik ulan. myanmar'da budist zulmünden kaçan, yakılarak öldürülen ailesinin matemini bile yaşayamadan çamur deryasından yüzerek güvenli bölgeye ulaşmaya çalışan mazluma yardım ettik. bundan hiçbir zaman pişmanlık duymayacağız.

    bazısı da "bizim rızkımızı vermiş" diyor. bu senin rızkından verilen bir şey değil. türkiye'de kendi iç sosyal yardımlaşma mekanizmaları valilikler ve kaymakamlıklar üzerinden yapılır. bunun dışında sivil toplum kuruluşları yardıma ihtiyacı olanlara yardım ederler. daha bu ay 250 yardım kumanyası dağıttım. kaymakamlık listesinden elime geçen evlerin hepsinin durumu benden iyi görünüyordu. türk halkının maddi refah olarak durumu iyi arkadaşlar. sadece lüks tüketimi artık ihtiyaç olarak görüyoruz. benim evine yardım bıraktığım fakirin cebinde lüks sayılabilecek bir telefon var. çünkü adam whatsapp'tan yazışmak zorunda, iş bakmak zorunda.

    peki dış yardımlar devlet eliyle nasıl yapılıyor. tika, diyanet vakfı, yunus emre ensititüsu, maarif vakfı ve kızılay gibi onlarca kurumumuz var. bunlar türk devletinin yurt dışında doğru temsil edilmesini ve halkla ilişkiler çalışmasını yürüten aynı zamanda ihtiyaç sahiplerine yardım bırakan kuruluşlar. kızlay'a gelen yardımlarda kategori olarak seçiliyor insanlar o yardımları kendi ceplerinden gönderiyorlar.

    tika gibi kurumlar ise aslında o ülkelerde bizim osmanlıdan kalma kültürel hayatımızı canlandırıyorlar. kültür bakanlığı gibi kurumlardan da destek alarak cami, çeşme, han, hamam, köprü ne varsa ülkemize aitmiş gibi tamiratını ve restorasyonunu yapıyor.

    yunus emre kültür enstitüsü gibi kurumlarda başbakanlık yurt dışı ve akraba topluluklar altında türkiye'ye etnik, dini ya da kültürel olarak yakın olan milletleri oralardaki vakıf ve dernekleri destekliyor. bir yerde bizim adımıza lobi çalışması yapıyor.

    maarif vakfı ise eğitim çalışmalarını yürütüyor. bilindiği gibi bu hükumet döneminde cumhuriyet tarihinde açılandan daha fazla büyük elçilik açıldı. buralarda tömer kuruluyor. bu türkçe öğretim merkezi sınırlı düzeyde ama iyi derecede türkçe eğitimi veriyor. geniş anlamda eğitim çalışmalarını ise maarif vakfı yapıyor. yurt dışında son dönemlerde fetö'den devralınan yurt, okul ve kolej gibi eğitim kurumlarını işlettiği gibi daha önce türk devleti adına eğitim çalışmaları yapıyordu. şimdi daha da güçlendirildi.

    bunların dışında ihh, ilim yayma cemiyeti, hüdayi vakfı, insan ve medeniyet hareketi, insan vakfı, deniz feneri derneği, ensar vakfı ve bunun gibi kurumlar devletten bağımsız olarak çalışırlar. bunlar da kendilerine verilen ayni ve nakdi yardımları gerek yurt içinde gerekse yurt dışında dağıtırlar.

    sadece ihh 163 ülkede faaliyet gösterir. ihh'nın internet sitesine girerek ne kadar büyük bir hizmet ağının olduğunu görebilirsiniz.

    bunların arasında afrika'da su kuyusu açılmasından, tsunami ile adeta yok olan açe sumatra'ya yardıma kadar bir çok çalışmaları vardır. savaşta kolu bacağı kopan insanlara bir portez merkezi dahi açmıştır. bu protez bacakları satın almaya göre 1/20 fiyatında vermekte. bu fiyatı da yine kendi bağışçılarından karşılamaktadır. ihh'nın bunun dışında yetim fonu vardır. kardeş aile, yetim fonu ve bunun gibi bir çok çalışması ile milyar dolar düzeyinde hayır kabul etmektedir.

    ihh kendini her yıl bir kaç kere altı bağımsız kuruluşa denetletir. bunların içinde batılı kuruluşlar da vardır devlet kurumları da vardır.

    ihh kadar geniş çaplı olmasa da yukarıda saydığım kurumların herbirinin yurt içinde ve yurt dışında yardım çalışmaları vardır. dünya'da türkiye'den yardım almayan hiçbir ülke yoktur. senin vergilerinden gidenler bunların binde biri kadar bile değildir. yani korkma sevgili çomar senin verdiğin para japonya'daki sel felaketine de gitmiş olabilir. bundan da rahatsız olacaksan senin vicdanın kurusun. devlet ama senin pis bedeninin hala dünyada devam etmesi için var. senden de o vergiyi alacak.

    1999 depreminde nasıl perişan olduğumuzu hatırlayın. şimdi o kadar ülkeye yardım ediyoruz. o zaman da bu ülkelerden bizlere yardım gelmişti. almanlar kendi ajanlarını, israilliler kendi vatandaşlarını alıyorlardı. bize de kendi sularımıza israil etiketi yapıştırarak yardım yapmış gibi gösteriyorlardı. zavallı pakistan'dan bize yardım geliyordu. bazı islam ülkelerinden gelen yardımları da dönemin hükumeti reddetmişti. hey gidi hey. buradaki tıfıllar bilmez.