birine sarılma ihtiyacı hissetmek

  • atalarınızın maymun değil koala olduğunu gösterir.

  • “sarılsak geçerdi, darıldık kaldık öyle” diye bir duvar yazısı vardı, onu hatırlattı bana bu başlık.
    sarılmak iyileştirir derler, hele ki en sevdiğine.

  • abim ve yengem köye gitti. annem 1 haftadır evde yalnız. geçen fırtına çıkacak diye annemin yanına gittim. balkonda çiçekleri var onun. ortancaları var, küpeliler, fesleğen ve bir sürü çiçekleri var. açtı kapıyı beni gördü. oğlum dedi sarıldı bana. hayırdır dedi. çiçekler için geldim anne dedim. sen taşıyamazsın onları çatıya dedim. üstlerine poşet geçirmiştim oğlum dedi. olmaz öyle şey, yine de kırılır, kurur çiçekler dedim aldım çatı kata taşımaya başladım. hepsi bitti çiçeklerin. teşekkür ederim oğlum dedi. dur daha bitmedi ki dedim. baktı balkona bitmiş ki dedi. bitmedi dedim, en güzel çiçeği sona sakladım ben dedim. sarıldım anama kaldırıyorum. hımmm mis gibi kokulu annem deyip öptüm. çiçeklerin en güzeli sensin anne dedim. ağladı kadın. hıh deli şey dedi omzuma vurdu.

    çiçekler bahaneydi yani abi. bazen insan gerçekten birine sarılmak istiyor. sessizce, hiç konuşmadan, sadece sıkı sıkı sarılıp omzundan güç almak istiyor.

  • salonda o kadar yer varken gelip kucağınıza kurulan ev kedinizin de hissettiği duygudur.

    (bkz: oksitosin)

  • sarılacak kimse olmadığı zamanlarda yorganıma sarılarak gidermeye çalıştığım ihtiyaç.