bir kadının kaliteli olduğunu gösteren detaylar

  • özgüveni olması, hayata karşı duruşu, kendi ayakları üzerinde kimseye (eşi veya sevgilisi de dahil) kimseye muhtaç olmaması. kısaca seviyeli olmak ile soğuk-kaba olmak arasındaki fark ve samimi ile gevşek olmak arasındaki farkı bilmesi.

  • yediği, içtiği, gezdiği, giydiği ile hava atmaması.

  • yine tüm yalancılar toplanmış tabii yalanciyi zkmiyorlar.

    paragraf paragraf anlattığınız eğitimli görgülü hanımefendi iyi aile kızı olanlar sıkıcıdır. gidip nerede aşufte ve verebiltesi yüksek varsa ona koşarsınız varos varos ve 3 g ile iyi aptal numarsı yapması yeterlidir. evli olsanız o ideal kadından sıkılıp bu asuftelere koşar yazar ya da stalk yaparsınız....lafa geldi mi eğitimli kültürlu bikbik..

    kaliteli kadın bu 2 yüzlü sırtlanları tipinden tanıyıp asla yüz vermeyendir ne arkadaş ne sevgili ne başka bi şey. kaliteli hatunlar, bunların takıldığı semtlerde mekanlarda bile oturmazlar burası ibis dolu diye.

    ıyi geceler destekli salllayin.
    burada 40 kişiyiz birbirimizi iyi biliriz.

  • burada tekrar tekrar yazılanlar, yüzlerce favori alan entry'ler; bayağı, içi boş ve cahil cuhela muhabbetinden başka bir şey değil.

    kadının veya erkeğin ultra donanımlı olması, son derece şık ve hatta zamanının ilerisinde giyinmesi, düşünmesi onu kaliteli mi yapar? nedir bir insanın kaliteli olması? bu da çok boş bir ezber. buram buram kişisel gelişim, 90'lar sığlığı ve son derece endüstriyel, marketing bir söz.

    belli ki sözlüğün yaş ortalaması epey düşük. ah gençler ah. arabalardan, elektronik cihazlardan, nesnelerden söz eder gibi insanlardan söz ediyorsunuz. ve daha vahimi insanlar, kadınlar veya erkekler de bu algının esiri olmuş durumundalar.

    bir insanda, bir kadın veya erkekte ihtiyacınız olan en önemli şey vefa olmalı, tevazu olmalı, sadelik olmalı. ama bunlar artık çoktan unutulmuş, yüzüne bakılmayan, eski moda şeyler değil mi?

    şimdi bakıyorum da herkeste korkunç, ürkütücü düzeyde bir maymun iştahlılık var. kimse kimseye zerre kadar güvenmiyor. güvenmek öyle muhteşem bir şeydi ki. güvenmek, inanmak.. birini sevmek.. şimdi insanlar arasındaki ilişkilerin en belirgin, ta iki km öteden gözüken yönü: güvensizlik!

    mutsuz, sürekli oflayıp puflayan her şeyi çabucak yiyip tüketen ama doymayan ve asla doymayacak bir insan türü dolaşıyor sokaklarda, caddelerde. derinlik yok. dertdaşlık yok. yoldaşlık ne demek bilen yok. sadece bir ağzı, midesi ve bağırsağı olan tuhaf yaratıklara dönüştü insanlar.

    niye herkes yorgun? niye herkesin tahammül ve tolerans eşiği bu kadar dar? niye herkes bezgin? niye herkes agresif? niye herkes mutsuz? niye gülüşler bile içten değil?

  • ortamda 3. sahislar varken sizi elestirmemesi.
    ortamda 3. sahislar yokken agziniza sicmasi.

    evet cok basit gibi durur ama cogu kadin bu denklemi ayarlayamaz. baskasinin yaninda verilen ogut ogut degil hakarettir.

  • erkeklerin kalite kriterlerini sallamaması.

  • hayvan sevmesi
    saçma sapan trip atmaması
    bir erkeğe körü körüne bağlanmaması. yani erkeğin iki dudağına bakmaması. kendi kararlarını verebilmesi.
    kendini geliştirmeye çalışması.
    özgüveni yüksek olması.
    evlilik meraklısı olmaması.

  • söz konusu insan ise "kalite" asla kullanılmayacak bir nitelemedir. kalite bir ürün veya hizmet için kullanılır. insan için "iyi, değerli, üstün nitelikli" vb kavramlar kullanılmalıdır. kullanılan kavramların ne olduğunu dahi bilmeyenlerin boş boş konuşması ancak mallıktır.

  • geçen elimde telefonum markete giriyorum kapıda bir kadınla çarptıştık, sen benim elimdeki telefon yere düş tuz buz oldu. kadına baktım ellerini hemen yüzüne götürdü ve olaydan duyduğu üzüntüyü ve memnuniyetsizliği belirterek benden defalarca özür diledi. ben de bunun bir kaza olduğunu, önemli bir durum olmadığını teşekkür ettiğimi söyledim ve parçalanan telefonumu yerden toplayıp marketten istediğim poşete sarıp arabama koydum.

    ertesi gün ofisime bir kargo geldi. baktım sıfır bir telefon. üstüne de not yazılmış. tekrardan çok özür dilerim. 544 xxx xx xx sema diye. sema’yı aradım, yahu dedim ne gerek vardı şimdi böyle bir şeye. o da hayır asla olmaz, eğer telefonu sana göndermeseydim yaşadığım o mahçupluk hep üzerimde kalırdı. lütfen kabul et diye. peki dedim.

    sonra sema’ya ofisimin adresini nereden öğrendiğini sordum. arabamın plakasını aldığını ve arkadaşının trafik şube müdürlüğü’nde çalıştığını oradan ismime, ve firma bilgilerime ulaştığını söyledi. vay be resmen ajan gibi çalışmışsın dedim. güldü.

    şu zerafete bakın, şu inceliğe bakın kızlar. sizden biriyle çarpışsak varya kesin bana iş oluyor bu diye götünüz gün boyu havada kalkık gezerdiniz.

    neyse ki böyle kızlar da var hayatta. kibar, zarif, düşünceli ve ince.

  • kadın ya da erkek farketmez, karşısındaki konuşurken susup dinliyor ve karşılık olarak ne söyleyeceğini düşünmek yerine ne söylenmek istediğini anlamaya çalışıyorsa o insan kalitelidir, kaybetmeyin. nadir bulunur.