bir kadını mutlu etmek için gerekenler

  • geçenlerde denk geldiğim bir ted konuşmasında kadın erkek ilişkilerinde, kadının geçmişten günümüze yaşadığı değişimlerden, kadın ve erkeğin beyin yapılarındaki farklılıklardan ve yaşadığımız dönemin aslında bu konuda bir nevi altın çağ olduğundan bahsediyordu.
    o konuşmada kadını şunlar mutlu eder demiyor ama yapılan araştırmalarda varılan sonuçlara göre ben size ara başlıklar çıkardım. diğer kısımlar büyük oranda konuşmadan alıntıdır. yazının sonunda kaynak belirtilmiştir.
    öpt kib bye.

    *çalışmasını içten bir şekilde kabullen/buna alış.
    yüzden fazla toplumun demografik yapısına bakıldığında, dünyanın her tarafında, kadınların sadece işgücüne katılmakla kalmadıkları, erkek-kadın arasındaki ekonomik güç, sağlık ve eğitim farklarını yavaş yavaş kapandığı görülüyor.

    kadınlar işgücüne yeniden katılıyor. "yeniden" denmesinin sebebi var, çünkü bu yeni bir eğilim değil. milyonlarca yıl boyunca, afrika'nın yaylalarında, kadınlar sebze toplamak için işe gidip gelmişler. akşam yemeğinin yüzde 60 - 80 kadarını kadınlar getirmişler. çift gelirli aile yapısı toplumun kabul ettiği normmuş. kadınlar, ekonomik, sosyal ve cinsel yönden erkekler kadar güçlü kabul ediliyorlarmış. özetle, geçmişe doğru ileri gidiyoruz.

    saban ile tarımın başlamasıyla, erkeklerin rolü aşırı güç kazanıyor. (ironiktir, sabanı da kadın icat ediyor) kadınlar toplayıcı olan eski işlerini yitiriyorlar ama sanayi devrimi ve sanayi sonrası devrim sayesinde işgücüne geri geliyorlar. özetle, kadınlar bir milyon yıl önceki, statülerine geri kavuşuyorlar. şimdi, insan denen hayvanın tarihindeki en önemli geleneklerden birini görüyoruz. bunun bir etkisi olacak.

    *zekasını ve onu kullanış biçimini takdir et.
    yapılan araştırmalar kadın ve erkek beyni arasında ciddi farklar olduğunu gösteriyor.
    adet dönemlerinde, östrojen seviyesi yüksekken, kadınların doğru kelimeyi hızla bulma yeteneği, temel ifade becerisi artıyor. ama adet görmüyorken bile ortalama erkekten daha iyiler. kadınlar konuşmasını biliyor. milyon yıldır yaptıkları şey bu, kelimeler hep kadının araçları oldu ve bu yetenek gerçekten de çok güçlü bir kuvvete dönüşüyor.

    medyada, editoryal işlerde, özellikle tv'de gördüğünüz birçok programın yaratım sürecinde kadınlar ya erkeklerle eşit sayıda ya da daha fazlalar. çünkü insani becerileri ve uzlaşma becerileri çok iyi. hayalgüçleri çok üstün.
    hayalgücünün ve uzun vadeli planlamanın beyin devreleri incelenmiş. ve deniyor ki kadınlar, ağlarla düşünüyorlar. kadınların beyinlerinin parçaları daha iyi bağlantılı olduğundan, düşünürken daha fazla veri topluyorlar, karmaşık yapılara çeviriyorlar, daha fazla seçenek ve sonuç görüyorlar. bağlamsal, bütünsel düşünüyorlar.

    erkekler ise daha ziyade fazlalık gördükleri şeyleri atmaya, önlerindekine odaklanmaya ve daha adım adım düşünerek hareket etmeye meyilliler. her ikisi de geçerli düşünme şekilleri. ilerlemek için her ikisine de ihtiyaç var. (kadın ve erkek bir bedendeki iki ayak olarak tasvir ediliyor bu düşüncede. ilerleyebilmek için her ikisine de ihtiyaç var denmesi ondan)
    evet, erkek dahilerin sayısı çok daha fazla. öte yandan, erkek salakların sayısı da çok daha fazla. (tabi ki sen dahi olansın canımss)
    erkek beyni çalıştığında, çok iyi çalışıyor. *

    * seks konusunda yargılayacı olma (cinselliğini seninle özgürce yaşamasını yadırgama)
    kadınların işgücüne geçmeleri, seks, romantizm ve aile yaşantısı üzerine müthiş bir etki yaratıyor. öncelikle, kadınlar cinselliklerini ifade etmeye başlıyorlar. batı dünyasında, kadınlar sekse daha erken başlayıp, daha fazla eş deniyorlar, eşleri ile ilgili daha az pişmanlık yaşıyorlar, geç evleniyorlar, daha az çocuk sahibi oluyorlar, iyi evlilik için kötü evlilikleri bırakıyorlar. kadının cinsel ifadesinin yükselişini görüyoruz.

    *aşkı küçümseme, açık ol.
    aşkın yükselişini de görüyoruz. amerikalı kadınların % 91'i, amerikalı erkeklerin de % 86'sı eğer aşık değillerse, aradıkları özelliklerin her birine sahip olan biriyle evlenmeyeceklerini söylüyor. 37 toplumu kapsayan bir çalışmaya göre, dünyanın değişik yerlerinde insanlar, aşık oldukları insanla evlenmek istiyorlar. gerçekten de görücü usülü ve beşik kertmesi gibi tasarlanmış evlilikler ortadan kalkma yolunda ilerliyor. ( türk toplumu burada bahsedilene hala biraz uzak. biz henüz yıkım aşamasındayız, yeniden yükseliş için bir süre daha bekleyeceğiz gibi görünüyor.)

    viagra, östrojen replasmanları, kalça protezleri ve inanılmaz ilginç kadınlar arttıkça (bu gezegenin tarihinde, kadınlar hiç bu kadar eğitimli, bu kadar ilginç, bu kadar muktedir olmamışlardı.) mutlu ilişkilerin/evliliklerin çağını yaşayacağımız iddia ediliyor.*

    görülen o ki aslında ilişki iki kişilik olsa da kadının toplumdaki yeri ilişkinin zeminini çok etkiliyor. erkek genel sabit, pek değişkenliği yok. ama kadına yaklaşımı çok önemli. kadının güçlü, akıllı, ayağı yere basan, kendine yeten bir birey olması aslında erkeğin lehine bir durum. bizim toplumuzda bunu ne kadın ne de erkek henüz sindiremedi. sanıyorum bir kadını en mutlu edecek şey, her şeyiyle kabullenildiğini görmek ve hissetmek olacaktır. (iyi bağladım bence)

    kaynak: ted talks/ helen fisher tells us why we love + cheat?
    edit: kaynak için alternatif: why we love, why we cheat with helen fisher

  • dost gibi dertleş
    baba gibi koru
    adam gibi sev
    hayvan gibi seviş