bir erkek ile kadın arasında yaşanacak en güzel an

  • benim için en güzel an kalbimde meydana gelen titremedir. bu her seferinde böyle olur. yani ben birinden çok etkilenirsem, nadasta olan kalbim, önce titrer, sonra yeşerir, sonra çiçekler açar, bu durum hayatım boyunca çok nadir gerçekleşmiştir. çünkü kalbimi titretecek, nadastan kurtarıp çiceklendirecek pek insan çıkmadı karşıma, belki de çok seçici olmamdan kaynaklandı bu durum...
    kalbim uzun zamandır nadasta, ama çok da önemsemiyorum. bu saatten sonra olmasa da olur. yaş kemale ermiş. ömrün çoğu gitmiş. ne gerek var şimdi, tanış, görüş, ayrıl, barış kim uğraşacak?
    belki de bu sevme işlerini gençlere bırakmanın zamanı geldi.
    çok sevin, çok sevilin gençler, kalbinizi korkak alıştırmayın. hayat çok kısa. bir tane hayatınız var. benim gibi, bir korkak olursanız, sadece seyredersiniz uzaktan, evet hiç yara almazsınız, hiç hata yapmazsınız, kimse kalbinizi kıramaz, ama o güzel duyguları da yaşamazsınız. sadece seyreder ve ölürsünüz.
    onlar yaşayarak ölürken, siz yaşlanarak, yaşamadan, tatmadan ölür gidersiniz....

  • aynı duygulara sahip olduklarının anlaşılması üzerine birbirlerinin parlayan gözlerinin içlerine bakmalarıdır.

  • yıllar önceydi, akşam vaktiydi, ağır grip olmuştu çok ateşlenmiş titriyordu, sağanak yağmur altında dışarı fırlayıp nöbetçi eczaneden ateş düşürücü ve grip için ilaç aldım.

    alnına ıslak bez koyup, ilaçlarını içirdim, başı dizimde eli avuçlarımdaydı ve saat 23:00 civarıydı. öylece uyuyakaldı. gece bir kaç kez sayıkladı, hep derin uyudu sanırım ilaçlar iyi gelmişti, zaten bünyesi narindi.

    sabah saat 6:28'de gün henüz aydınlanırken gözlerini açtı, eli avuçlarımda, başı dizimdeydi.

    "sen" dedi. "ben ne?" dedim. "uyumadın mı?" dedi. "hayır uyumadım" dedim.

    sabaha kadar hiç yorulmadan üşenmeden bıkmadan onu izleyip nefeslerini saydım. ara sıra elimle ateşine baktım, sevmiştim, aşıktım.

    onun sabah uyandığındaki o minnet ve sevgi dolu bakışı hiç aklımdan çıkmadı.

    sanırım bir kadınla yaşadığım en güzel an buydu.

  • gecenin içinde sanki kötü bir şey oluyormuş da sen istemsiz şekilde uyanıp kontrolsüz bir telaş yaşamaya adayken, zihninin bulanıklığı eşliğinde, yanıbaşında en sevdiğini görmen ile uykuya sorgusuz geri döndüğün andır. bunun karşılıklısı ise mükemmeldir.

  • ona güvenebileceğinizi anladığınız andır.

    artık bir olmuşsunuzdur, birlikte olmuşsunuzdur. roket takımı gibi ikili olup hayat mücadelesi verebileciğiniz, sadakatinden emin olduğunuz o insana duyduğunuz koşulsuz güveni hissettiğiniz andır.

  • ayrılık sonrası kavuşma. o kahredilen günlerin ve gecelerin bittiği, tüm iyi veya kötü düşüncelerin, hatta bazı kızgınlıkların yerini o salak gülümsemeye bıraktığı an.

  • sarılmak, sarılırken koklamak. derin derin içine çekmek kokusunu. ne müthiştir.

    not: erkeğim, ibneliğin lüzumu yok.