bir erkeğe doğumgününde alınabilecekler

  • arabası varsa yazlık lastik alın bence. lastikler çok pahalanmış.

  • böyle şeyleri söylemek çok ayıp ama hikaye komik, anlatabilmek için ne aldığımı yazmam lazım.
    normalde hobilerine, sevdiği şeylere uygun ve mümkünse kişiye özel şeyler alırım. "bak bu dünyada tek" derler dünyanın neresindeyse getirtirim, öyle bir hediye alma merakım vardır. mutlaka bir oyunlar çeviririm hediyeyi verirken, bayılırım yüzdeki ifadeyi görmeye.

    bir kere şöyle bir şey yaptım. kadıköy'de bir dükkan var, işte eski plaklar vs satılıyor. bir de bazı posterler var. ama özel, belli ki toplanmış, temizlenmiş, çerçeveletilmiş. o zamanki sevgilim de ne zaman dükkanın önünden geçsek kapının girişindeki hayranı olduğu adamın posterine bakıyor "süper bu ya" diyor ama almıyor. bir iki üç... yok, adam almıyor. içeri girip fiyatını bile sormuyor. insanlar ne tuhaf.

    günü geldi gittim dükkana, aldım posteri çerçevesi biraz eskimiş, onu yaptırdım, camını değiştirdim. dükkanın sahibi de mete avunduk, dedim ki "bir ricam olacak, bu çerçevenin olduğu yeri bir haftalığına boş bırakır mısınız?" niye bile demedi adam, olur dedi sadece. seviyoruz kendisini.
    neyse aldım hediyeyi eve götürdüm sakladım, daha bir hafta var doğum gününe. dışarı çıktığımızda yolumuzu bir şekilde dükkanın önünden geçirip o boşluğu görmesini istiyorum. 2-3 gün sonra geçiyoruz ordan, çaktırmadan bakıyorum, gözleri posterin olduğu boşluğa takıldı kaldı.
    buruk bir sesle "satılmış" dedi. üzülmüş gibi yaptım, "keşke alsaydın, bu kadar üzülmezdin" dedim. "ben onun orda olmasını da seviyordum" dedi. hakikaten tuhaf adamdı.
    hediyeyi aldığı andaki mutluluğu 10 yıllık geçmişimizde hatıramda kalan ilk elli güzel an içine girer. o poster yıllarca çalışma masasının üstünde durdu.

    episode 2.
    evin kredisini yeni bitirmişiz, arabada sorunlar başlamış. ben hiç sevmem sıkıntı çıkaran eşyayı. arabayı ben hiç kullanmıyorum ama adam zorlanıyor belli. gittik öylesine araba baktık, test sürüşü yaptık, birini sevdi. şu rengi de çok güzel olurmuş dedi.
    çok tatlı bir satış görevlisi kadın var. ertesi gün aradım kadını, arabayı alsam şu güne yetiştirir misiniz dedim. "hallederiz" dedi.
    çektim krediyi, aldım arabayı, istediği renk geç gelecek diye aklım çıktı. kadın acayip kafa, galeriyi kapattıktan sonra ışıkları söndürüp bizi bekleyecek, arabaya da deve gibi kurdele bağlayacak böyle sözleştik. ben de adamı bir şekilde kandırıp oraya getireceğim.
    içeri girdik, burası niye karanlık, niye çağırdılar falan derken kurdele bağlanmış arabayı görüp "bu ne be, çekilişten çıkmış gibi " dedi. o sırada kadın paketlenmiş araba anahtarını uzattı bizimkine. anlamadı önce, ama sonra aklı gitti.
    bu erkeklerin araba sevdası nedir allasen?
    o anki sevincini de hiç unutmam, iyi ki almışım. "bir daha bana hediye alma, bu baya bir idare eder, çıtayı arşa çıkardın" dedi. almadım zaten, çünkü bize ayrılan sürenin sonuna gelmiştik.

  • almaya niyeti olan varsa söylüyorum, yazın. lego isterim ben. tematik bir kutu da olabilir, çok abuk sabuk bir şey olmadıkça.

    çocukken erişilmez bir şeydi nerdeyse. en küçük boy kutuyla yıllarca oynamıştım. geçmiş zaman olduğu için tadı damağımdadır.

    bunu da ilk kez burdan kamuoyuyla paylaşıyorum haha.