bir ailenin çocuğuna yapabileceği en büyük kötülük

  • psikolojik veya fiziksel şiddet uygulayarak özgüvensiz çocuklar yetiştirmek.

    herkes çocuk sahibi olmak zorunda değil geçmişini siktiklerim. bakamayacaksanız sevmeyecekseniz, saygı göstermeyecekseniz, maddi manevi güzel bir gelecek hazırlama imkanınız yoksa yapmayın çocuk mocuk.

    sizin sayenizde o çocuklar büyüdüğünde, bir ömür geçmişte yaşadığı travmalarla uğraşıp geçmişimi sikeyim diyorlar.

    "bir çocuğun gönlünün kırılması hiçbir şeye değmez ve yitirilen bir özgüven yıllar geçse de geri gelmez." *

  • hayatını kolaylaştırmak adı altında hiç sorumluluk vermemektir.

  • sen beceremezsin bırak ben yaparım

  • özgüvensiz korkak yetiştirmek. daha büyüğü olamaz herhalde.

    çünkü bu bireyler 30 yaşına gelse bile o özgüvensizliği yenemiyor.

  • başına kötü bir şey geldiğinde veya hata yaptığında olayın kendisinden çok anne/babasının olumsuz tepkisini düşünmek zorunda bırakmak. her koşulda sevgi ve yanında olunacağı mesajını verememiş olmak.

  • sorumluluk vermeden yetiştirmek.

  • kendimden bahsedeyim.

    özgüvensiz yetiştirildim. bu sebeple kalabalıkta bulunmaktan ve konuşmaktan utanırdım. mesela eczaneden ilaç alınacak. sen yapamazsın diyerek, böyle bile küçük bir şeyi yaptırmadılar. yapamaz oldum. ilkokul, ortaokulda çok yakın arkadaşım beni kollardı. liseye geçtiğimde sudan çıkmış balığa döndüm. bana sataşırlardı. kendimi doğru düzgün savunamazdım. haklıyken haksız duruma defalarca düştüm. mücadele hırsım yoktu. hiç öğretilmedi.

    anaokuluna gideceğim ilk gün babamın tavsiyesi “kantinden bir şey aldığında, arkadaşların isterse verme. enayilik yapma. kızlarla sevgili olma. onlara takılma. sadece derslere çalış.” oldu. bu ne biçim tavsiyedir aq ve salak gibi yıllarca ben bu öğütü dinleyip uyguladım.

    zayıf ve güçsüz olmamı hep yüzümü vurdular. bu sebeple derslerine önem verip, sınavlarda yüksek puan alarak masa başı işte çalışmamı istediler. hayatın gerçeklerini, hazır olmadığım zaman defalarca yüzüme vurdular. işçi olursam böyle olur, şöyle olur, sen yapamazsın vs.

    sevgi gösterdiler. eyvallah ama cahilce bir sevgi gösterisiydi bu. arkadaşlarımın veya eski sevgililerimin daha küçük ilgisi bile beni daha mutlu etti.

    çocukken herkes meraklı ve öğrenmeye açtır. merak duyduğum sorulara cevap vermediler. çok konuşmamam gerektiğini söylediler. böylece içindeki öğrenme duygusunun içine ettiler.

    bilgisayar ve internet dönemi başladığında oyun oynamaya başladım. sınıfın en iyi öğrencilerinden biri olmama rağmen, babam 1 saat oyun oynadım diye azarladı.

    derslerine çalış. derslerine çalış. bana milyon kez söylendi. fakat ailem beni çalıştıracak düzeyde olmadığından, derslere nasıl çalışacağıma dair fikir vermediler.

    öylesine asosyaldim ki, çevremde insanların hangi olaya ne tepki vereceğini bilmiyordum. tıpkı the big bang theory’de sheldon cooper gibi. insanların güldükleri şeyler bana saçma, benim güldüklerim ise onlara tuhaf gelirdi.

    hayatla ilgili çoğu şeyi internetten öğrendim. istediğim şeyin ne olduğuna dair cevap bulamadım. travmaları ve sosyal hayatta düzgün bir birey olmam yıllarımı aldı.

    en basit şey duygularımızı açığa vurmaktır. insanı hayvandan ayıran özelliktir bu. hoşlandığım bir kadına, ondan hoşlandığım özelliklerini söyleyemedim. onu değerli hissettiremedim. arkadaşlarıma ise, benim için çok önemli olduklarını belirtemedim.

    biri için iyi bir şey yapmak ne kadar zor olabilir ki? sahip olduğum tek şey ailemdi. fakat hiç tanımadığım insanlar, bana onlardan daha iyi davrandı. her hatamda ailemi suçlamıyorum. benimde hatalarım oldu. fakat ben kötülük ve şiddetle büyüdüm. bazen sinirlerime hakim olamayıp bazı kişilere fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladım. pişman da olmadım. özellikle lise zamanı tavan yapan içimdeki şiddet dürtüsünden çok keyif aldım.

    şimdi ise ailemi üniversite ve meslek seçiminde dinlemedim. kendi kararlarımı uyguladım ve hiç pişman değilim. çocuk yetiştirmek sanıldığının aksine zor bir şeydir. çoğumuz travmalarla büyüyoruz. bu problemleri atlatmamız bazen çeyrek, bazen yarım asır sürüyor. bazen atlatılmıyor. hayatlarımız bok oluyor.

    en büyük kötülük. ebeveyn bilinçsiz ise çocuk doğurmaktır.