beyoğlu esnafının iflasın eşiğine gelmesi

  • ektiklerini biçiyorlar. açık ve net.

    türkiye'nin cazibe merkezi sultanbeyli'den hâllice bir yere dönüştürülürken bu arkadaşlar ellerinde sopalarla eylemci kovalamakla meşgullerdi. bu dönüşümün, beyoğlu'nun cazibesini, kültürel yapısını kaybetmesinin neye mâl olacağını anlamadılar.

    beyoğlu, osmanlı'nın son yıllarından beri modern yaşamın, kültürel hayatın merkeziydi ve her zaman hareketli bir yerdi. tabi bozulma akp ile başlamadı, 6-7 eylül'ün getirdiği kültürel tahribat çok büyük ama akp'nin saçma sapan politikaları yüzünden bütün cazibesini kaybetti. mimarisi tahrip edildi, kültürel hareketlilik zarar gördü, insanları beyoğlu'na çeken ne varsa yok edildi ve birkaç bar/kafe sahibi dışında hiçbir beyoğlu esnafı bu dönüşüme karşı bir inisiyatif göstermedi.

    emek sineması ve gezi eylemlerinde bu kimliksizleştirmeye karşı direniyorduk. nitekim bu esnaf takımını da devamlı karşımızda bulduk. ellerinde sopalarla polislerin peşinden "izin verin amına koyalım hepsinin" diye dolaştıklarını hatırlıyorum yani, üzerinden uzun zaman geçmedi. eğer bize gösterdikleri direnci ayda bir şişli'ye kadar bütün yolları kapatıp taksim'i hayalet şehre çeviren iktidara gösterebilselerdi durum biraz farklı olabilirdi.

    birkaç ay önce radiohead partisine saldırdıklarını da hatırlıyoruz. böyle bir zombi yığınının ortada dolaştığı, sanat galerilerine saldırma cesareti bulduğu bir semtin cazibe merkezi olmasını kimse beklemesin. beyoğlu esnafı da bu durumda ektiğini biçiyor. şimdi "iş yapamıyoruuuuz" diye ellerinde sopalarla çıkabilirler, boş vakitleri boldur.

  • zamanında istanbul'da ölmeden önce yapmanız gereken 101 şey diye bir başlık vardı. ben de üşenmemiş cağnım istanbul için kendi 101 şeyimi yazmıştım. sonra görmüştüm ki en az yarısı taksim, beyoğlu, istiklal, galata diye geçiyor.
    çok severdim ben beyoğlu'nu. her proje gününden sonra, kazancı yokuşundan oflaya poflaya taksime çıkar, itü'den gelen arkadaşlarımla nevizade'de buluşurduk. masa hep kalabalık olurdu. acayip mutluyduk.
    en güzel filmleri beyoğlu festivallerinde izlemişimdir. en güzel çayı, rakıyı, birayı oralarda içmişimdir.

    balık pazarının girişinde, sağda bir şarapevi vardı. her ay bir kere oraya giderdik. pahalıydı çünkü biraz. ferhan şensoy'la kadeh kaldırmışlığım var orda. sonra bir gün ayakkabıcı oldu galiba. şimdi ne oldu bilmiyorum.

    ilk aşkımla yağmurda yürümüştüm istiklal'de. onun haberi bile yoktu bu aşktan. ama çok güzeldi lan.
    sıraseviler'de bir ofiste çalışıyordum. sürekli mesaiye kalırdık. sonra gece kızlarla çıkar, ortamlara akardık. bir kere de başımıza bir şey gelmezdi. korkmazdık hiç. az kazanırdık ama para yeterdi eğlencemize. sonra tünel'de bir evi mesken tutumuştum kendime. çok acayip günler geçirdim, sevdim, sevildim.

    ama şimdi 1 km yakınında olmama rağmen gidemiyorum beyoğlu'na. ayaklarım götürmüyor. kokuyor sanki. insanlar kirli bakıyor. esnaf çok istikrarlı biçimde, yediği kaba pisledi son on yılda. hala insan sevgisi var içimde ama buranın esnafını sevmiyorum artık. her türlü pislik geldi bunlardan bana ve arkadaşlarıma. kazıklamaya çalışan, sarkıntılık eden, kıyafetime laf eden, servis ettiği yemeğe özen göstermeyen, pis bakan ne kadar adam varsa burada sanki. özel mulakatla mı alınıyorlar nedir...
    benim fil gibi hafızam vardır. yeri geldi mi kin güderim, unutmam da unutturmam da. siz elinizde sopalarla bizi kovalarken ordaydım. ama artık oralarda olmayacağım.
    saygılar.

  • 6-7 eylül olaylarında gayrimüslümlerin, yağmalanan, yakılıp yıkılan dükkanlarının ahı çıkmıştır.

    *osmanlı'dan gelen kozmopolit yapıyı 6-7 eylül'de yıktınız,

    *kravatsız beyoğlu'na çıkmayanları, 80lerde seks filmi furyası yapıp, abazan parası için soğuttunuz,

    *gençlik akın etti, güzelim tarihi granit küp taş (arnavut kaldırımı) zemini söküp ağaçları kesip, oynak kırılgan kalitesiz çin malı granit karoları döşediniz, taksime beton döktünüz, demirören avm'yi diktiniz, senelerce şantiye halinde tuttunuz. sonra kafelerin barların masalarıyla boğuştunuz, galata kulesinin dibinden insanları sopayla kovaladınız. gece otobüsleri kaldırdınız, metroyu erken kapattınız. insanları çakal taksicilerin ellerine bıraktınız.

    * gezi oldu, kendi müşterinizi sopayla dövdünüz.

    şimdi, alın rantınızı sizin olsun.