ben buyum kızım işine gelirse

  • hemen gömün amnk erkekleri..
    kezbanliga mericlige öyle bi alışmışsınız ki hemen gömmüşsünüz...

    yok odunmuş, yok öküzmüs, yok tuvalet kağıdı kadar değeri yokmuş...

    hee amnk, tüm erkekler kaba, görgüsüz, cahil bi tek siz muhteşemsiniz..

    ben bu cümleyi kurdum arkadaş...
    hem de böyle suratına çaaattt diye söyledim..

    neden söyledim?
    çünkü karşımdaki gerizekalı ile herşey güzel canım cicim başlamıştı..
    başta hiç bir sorun yoktu..
    birlikte gezer tozar, zaman zaman arkadaşlarla takilabilirdik..
    arkadaşlarımız birbirleriyle tanışmış güzel bir ortamımız olmuştu...

    birlikte tatile çıktık, yıllık izinlerimizi birlikte geçirdik, birbirimizde kaldık..
    evlerimizi birleştirme kararı alınca, iş biraz daha ciddiye binsin istedi kendisi..
    ben de kabul ettim...

    işte ne olduysa bundan sonra olmaya başladı..

    ailemi alıp, ailesinin şehrine gidildi, tanışıldı, yemekler yendi, yüzükler takıldı vs. vs.
    tüm değişimler bundan sonra başladı...
    onun ailesinin yaşadığı şehir bize yakın olduğu için, her haftasonu ailesine gitmemiz gerektiğini, haftada en az 3 kez aramamı vs istedi benden..

    işin komik yanı ben kendi ailemi bile bu kadar sıklıkla aramazken ve bunu kendisi de bilirken yine de elimden geldigince yaptım..
    ancak rahatsızlığımı hiç kavga etmeden de söyledim... tepkisi "kızlarını almak istiyorsan eşek gibi arayacaksın" oldu..

    yetmedi iş toplantılarım dahi sorun oldu..
    kariyerim için en önemli olduğu yıllarda, iş yaptığım insanlarla olan toplantılarım, haftada 1 gün şehirdışı iş seyahatlerim sorun olmaya işi bırakmam başka is bulmam konusunda baskılar geldi..

    yetmedi yıllık izinlerimizde birlikte tatile çıkmak yerine ailesinin yanına gitmemiz için baskı yaptı...

    yetmedi tanıdığı görüştüğü ve yüzük takmadan önce çok sevdiği arkadaşlarım ile görüşmemi yasakladı hatta kavga etti..
    çünkü "beni yoldan cikarabilirlermis"..

    yetmedi kendi arkadaşlarıyla ilişkiyi kesti..

    gün geçtikçe bunalmaya başlamış, bu baskılar altında hayattan zerre zevk almamaya başlamıştım...
    yine de toyluk işte devam ettim..

    düğün içinse açıkçası maddi olarak biraz daha beklemek istedim..
    çünkü düğün masraflarını aileme kösmek yada kredi çekerek ödemek yerine, kendim yapmak para biriktirmek istiyordum..

    ancak kendisi "ne biçim insan" olduğumu, "ailemin bana bakmak zorunda" olduğunu, "ailemin varlığının bunun gibi 100 düğün yapacağını" söyledi durdu..

    en sonunda ise nişan koçu, 5i bir yerde, takı, eşyalarda şunu isterim bunu isterim, evlenince şurada oturmak isterim, gelinligim şuradan olsun, düğün havuzbaşı falanca otelde olsun gibi isteklere ve 500 kişilik düğün yerine kendisinin 400 davetlisinin olacağı benim en fazla 100 kişi çağırabilecegime kadar geldi..

    lan bu amina kodugum yüzüğü sadece smeagol'u, gollum'a cevirmiyomus dedim..

    düğüne 6 ay kala dayanamadım ve herşeyi bitirdim..
    sonrasında sen şöylesin, sen böylesin cümleleri ile iyice cirkeflesti..

    ayrıldıktan sonra haftalar boyunca, beni telefonda aradığında, yüzyüze her görüştüğümüzde ona hatalarını anlatmaya çalıştım..
    hatta itiraf ediyorum hatalarını kabul etse büyük ihtimal barışırdım..
    ancak hiç ise yaramadı.. hatta boğulduğumu söylediğimde, "erkek olmak kolay değil" dedi bana ve olaylar artık taciz boyutuna geldi..

    hatta beni nişanı bozdugum için maddi ve manevi tazminat davası açmakla tehdit etti defalarca :)

    kendisine son cümlem de bu olmuştu hiç unutmam..
    - tamam ben suçluyum, senin suçun yok, bunları istemek senin dogal hakkın çünkü ben erkeksem yapmak zorundayım evet yarı yolda ben bıraktım.. evet öyleyim, kabul ediyorum tamam şerefsizim..
    madem öyle ben buyum kızım işine gelirse...

    yaşamayan bilmez..
    o zaman toyduk, yaşamamıştık bilmiyorduk..

    sonra neden öküz oluyoz..
    al işte kırdın kırdın..