beğendiği mobilyayı kendi yapan tip

  • çok zor bişey yapmayan tiptir.
    daha da güzeli, artık mobilyaların malzemelerini kullanarak bişeyler yapmaktır.

    yıllar önce annemin atılacak eski yatağının tahtalarıyla sandıklı büyük bi puf yaptım mesela. 8 senedir de kullanıyorum,
    şimdi yeni evimde 4 tekerlek takıp, döşemeyi yenileyip, üstüne kaydırılabilir bi platform yaparak sehpa olarak kullanıcam.

    hazır mutfak taktırdık annemin evine yıllar önce. üst dolapları sağlamdı çıkan mutfağın. ve yeni mutfak yetmiyordu tek kişi olmasına rağmen orduya servis yapacak kadar ıvır zıvırı olan anneme...

    o üst dolapların ağzını yüzünü bi toparladım. bi boya, altlarına 6 ayak. kapak kulplarını değiştirdim. biraz fanteziye kaçasım geldi, dekor çıtalarından kapak çerçeveleri filan yapıp, yeni hazır mutfağın karşısına koydum. bütün elektrikli mutfak aletlerini aldı üstü... içi de tabak çanak filan. kimse inanamadı hazır alınmadığına...

    eski gardoropları kesip biçip lakeleyip gömme dolaplar yaptım... atılacak (ama sağlam) bi ofis dolabından, banyo dolabı.
    belki 50 yıllık ama sapasağlam masif ceviz bi uzun dolaptan ayakkabılık... daha bi sürü şey..

    geri dönüştürerek, farklılaştırarak bişeyler yapmak hem çok zevkli, hem de ekonomik...
    çoğu insanın gözünde büyüttüğü kadar da ahım şahım beceri istemiyor. benim elim yatkın olduğundan pek bakmadım ama youtube da zibil gibi how to videoları var.

    aletler de uygun fiyata.. ben bunların hepsini şu anki fiyatı taş çatlasa 250 lira olan bi daire testereyle, 150 liralık bi vidalama/matkapla, 20 liralık zımba makinasıyla yaptım. (dekupaj testeresi lüksüm var evet. eheh. o da taş çatlasın 200 liradır)
    bu mobilyaları atıp yenilerini almaya kalksan mağazadan, binlerce lira tutar... öyle düşününce, (seninle kalacak olan) alet edevatım parası devede kulak.

    malzeme de çok pahalı değil. özellikle koçtaş'ın şöyle bi avantajı var, alacağınız plakayı (suntalam, mdf lam, vs) istediğiniz şekilde keserek veriyorlar.
    eski bi dolabı kitaplığa çevireceksiniz diyelim. 5 raf lazım... gidip koçtaşa 1 m2 suntalam'i, 5 raf olacak şekilde 20*100 gibi kestirebiliyosunuz. kesim için ekstra para almıyolar.. size düşen sadece ütüyle kenar bandı yapıştırmak artık...

    "düşlemek ve eylemek" güzeldir. insana acayip keyifli bi süreç ve sonuç yaşatıyor...
    bi yandan piyasada abuk subuk paralara satılan eşyayı acayip ucuza maletmiş oluyorsunuz. bi yandan eliniz ve beyniniz çalışıyor bu işleri yaparken, bi yandan bitmiş eşyanın hayatınıza kazandırdığı fonksiyon her seferinde gülümsetiyor.. "tüketmiyor" olma zevki bambaşka zaten... tüketmek gibi bir kemirgen yerine, üretmek denen tanrıçayla kolkola yürümenin manevi hazzı da başka...

    komik gelir belki başkalarına, ama meditatif de bi yanı var benim için bu sürecin... atölye olarak kullanacağım mekana kapandığımda, gerçekten her şeyi, ama her şeyi kapının arkasında bırakıp, tüm enerjimi o işe akıtıyorum ve bu sanki bütün beyin hücrelerimi temize çekiyor...

    zengin biri değilim. sadece rahat yaşıyorum şükür.
    ama bi gün çok zengin biri de olsam, yine de yapacağım şey bu olurdu.

    "üretim"in insanı gerçekten, ama gerçekten besleyen bi yanı var...