tinder

  • bu sabah ilk defa yunan adası samos'tan değil de bir türk kadınıyla eşleştim, akabinde hemen kaldırdı eşleşmeyi. ya da programı falan silip telefonu kireç kuyusuna attı sanırım, bilemedim şimdi.

  • kadınların hakkında çok fazla yalan söylediği bir uygulama.

    yalandan kastım şu. bir kadının neden bu uygulamayı kullandığını asla anlayamıyorsun. erkekler cinsellik aramakla suçlanıyorlar ama bunu saklamıyorlar. zaten kadınlar bunu görüp sonra da şikayet ediyorlar, neden herkes bu kadar abaza diyorlar.

    peki kadınlar ne arıyorlar bu uygulamada?

    sorduğun zaman, illa sevgili olmak, tek gecelik ilişki yaşamak zorunda mıyım, ben belki arkadaşlık edecek birini arıyorum diyorlar.

    madem öyle birini arıyorsun, şikayet ettiğin bu sözlükte arkadaşlık edeceğin birini bulmanın daha kolay olduğunu bilmiyor musun? edebiyatla mı ilgileniyorsun, bilimle mi, müzikle mi, dansla mı, gece hayatıyla mı, politikayla mı, dizilerle mi? ne ile ilgileniyorsan gir ilgili birilerinin/birşeylerin başlığının altına istemediğin kadar dolu adam bulursun zaten. hem çok iyi anlaşırsın, hem çok güzel sohbet edersin, istersen buluşup vakit geçirirsin.

    ama bunu yapmıyorsun. çünkü fotoğrafı yok değil mi? yaşı da yazmıyor zaten. vaktini harcayacağın malın ne olduğunu göremiyorsun. sonra beğenmediğin bi tip çıkarsa harcadığın vakte yazık olacak.

    işte bunun için giriyorsun tindera. önce malı bir beğeneyim, yanıma yakışan cinsten olsun diyorsun. elimde birsürü alternatif olsun, içlerinden seçeyim diyorsun. ben birilerine vakit harcamayayım, herkes bana vakit harcasın, köpeğim olsun, aralarından belki bir tanesini seçer yanımda taşırım diyorsun. ben seçilen değil seçen kişi olurum diyorsun.

    ben kitap okumam ama, rus edebiyatını mutlaka bilsin. çok gece hayatına girmem ama beni alsın götürsün, ortamları bilsin. politika mı, o da ne? ama siyaset konuşmayı bilsin.

    yani demem o ki, ben yanıma yakışacak birini arıyorum. arkadaşlarımın yanında havamı basabileyim, kıskansınlar. elimde daha iyi bir alternatif olmazsa yüzüğü de takar, hayattaki en büyük idealime ulaşırım. böyle bir adam benim olsun, diğerleri havasını alsın.

    birbirimizi kandırmayalım. işte sen kadın olarak bunu istiyorsun.

    bencillik ediyorsun ama bunun farkında değilsin. yurtdışındaki hayatları kıskanıyorsun, yediğin aile ve toplum baskısından gönlünce yaşayamıyorsun. ve bunun suçlusu olarak da erkekleri görüyorsun. halbuki erkeklerin de senin yaşadığın zorluklarla yaşadığını göremiyorsun.

    erkekler belki kültürlü değil, belki çok abaza, ne zaman ne söylemesi gerektiğini dahi bilmiyor. ama hiç değilse tinderda ne arıyorsa onu söylüyor.

    istersen koca ara, ister arkadaş, ister tek gecelik ilişki. istersen de ego tatmini. ama yeter ki yalan söyleme, istediğini söyle. karşındaki insan da sen ne istiyorsun onu bilsin.

  • ingiltere'de kalırken iki günde bir match alan, "nimetlerinden" birçok kez faydalanmış biri olarak, türkiye'de yaklaşık 3 haftadır kullanıyorum ve match sayım yalnızca iki. bunlardan birisi "nasılsın?" soruma dahi cevap vermezken, diğeriyle yarın buluşacağım.

    her biri dünyanın en güzel kızı olan; insan, hayvan, bitki, uzaylı olmak üzere kainattaki bilumum canlının birlikte olmak için birbirini ezdiği, beyaz atlı prenslerin birbirini vurduğu ülkemin o muhteşem kızlarıyla eşleşememek açıkçası beni çok üzdü.

    tinder profillerinden anlaşılacağı üzere ülkemizin o kusursuz kızları bu uygulamayı snapchat ve instagam sayfalarının reklamlarını yapmak için kullanıyorlar. hayır benim anlamadığım hayatında tanımadığın kişi seni intagram'dan takip edince ne olacak? eline ne geçecek?

    işte bu yüzden ülkemin erkeklerine tavsiyem bu ülkedeki egoist, kendini beğenmiş, dünyanın kendi etrafında döndüğünü zanneden kızların peşinde koşacağınıza, açılın abicim yurt dışına ve kadın neymiş, kadınlarla nasıl eğlenilip, güzel vakit geçirilirmiş (buradaki güzel vakitten kasıt yalnızca cinsellik değil. karşı cinsler sikişmeden de eğlenebilirler evet!) görsünler ve hayatın tadını çıkartsınlar!

  • üstteki iki entry'i okumam sonucu silmeye karar verdiğim uygulama.

    öyle bir yazmışlar ki sanki erkekler köle, bu hanım kızlarımız da köle pazarında gezen şehrin zengin kadınları.

    paylaştıkları profil fotoğrafları ve instagram fotoğrafları olmasa zannedecegiz ki tinder'daki hanım kızlarımız, köle pazarından seçecekleri sınırlı sayıdaki erkeği azad edecekler, özgürlüklerine kavuşturacaklar. bu yüzden erkeklerin bu kızlardan eşleşme alabilmesi için bin dereden su getirmesi, 40 takla atması hatta ağızlarıyla kuş tutması gerekiyor.

    halbuki tinder uygulaması üstteki entrylerde bahsi geçen araba anahtarı, cüzdan, sigara üçlüşü ile poz veren, kasları şişirdikçe şişiren, ellerinde nargile "gülüm gülüm ben seni için ölmeyi göze almışım..." şeklinde yazılar paylaşan yurdum gençlerine vurduran kızlarla dolu.

    illaki hepsi öyle değil kabul ama basit bir ilişki uygulamasını çift taraflı mutualist ilişkiden, tek taraflı, sadece erkeklerin faydalandığı, bu sebeple kızların paçavra, adeta bir köle olan aşağılık erkeklere like atarak lütfettiği bir ilişkiye dönüştürme çabasında olan "kezbanların"*egolarını tatmin ettiği bir ortamda bulunmak yemin ediyorum o yukarıdaki entrylerde aşağılanan erkeklerle aynı ortamda bulunmaktan daha fazla rahatsızlık veriyor.

    bunu anlamamıza yardımcı oldukları için tinder kullanan sözlük kızlarına teşekkür ediyorum.

  • kullandığım için sevgilimden azar yediğim uygulama. yahu kocam bu kadar karışmıyor, sana ne oluyor.

  • 4 sene önce filan, indirdik bu mereti başladık sağa sola kaydırmaya.

    önce, zaman ayırıp kızları inceliyorum filan. gel zaman git zaman fazla eşleşme olmayınca artık incelemenin gerek olmadığına karar verdim. ne gelse basıyorum. arada resimsizler, hatta erkekler çıkmış onlara bile kalp basmışım açık mert korkusuz.

    baktım boşu boşuna kendimi yoruyorum. lan dedim, çalışmıyor bu program. iyi yapamamışlar. sildim attım programı. küfrettim.

    gel zaman, git zaman, arada duyuyorum. millet tanışmış, bilmem napmış. gaza geliyorum. dur dedim bişiy deneyeyim.

    bu aşkı memnu'daki bülent yok mu? küçük çocuk. vucut yapmış filan. zaten küçükken bıçak sırtında filan oynadığından beri severim keratayı. bu elemanın fotoları kullanarak antonio diye bir hesap açtım. kendimi ispanyol diye tanıtıcam. infoya yazdım bişiyler. bu arada belirteyim fake gps ile ülke ülke geziyorum. türkiye'de değilim yani. yoksa tanırlar elemanı.

    aga bak, elemanın boşu yok. herkes deli gibi eşleşiyor. ne kızlar var. ulan manyak oldum. kızlarla konuşuyorum filan. kimisine whatsapp verdim. çünkü kızlar istiyor whatsapp filan. yine belirteyim türkiye'de yaşamadığım için +90 lı whatsappım da yok. uyanmıyorlar davaya yani. aga bir hafta kadar oyaladım kendimi. bir süre sonra olaya kaptırdım. sanki resimdeki benmişim gibi karıları ben etkiliyormuşum gibi bir havaya sokunca aklımda o soru şimşekledi.

    dedim madem hatunlar vücutlu erkek seviyor, vücudu yaparız, o kolay. 2 dambıl kaldırcaz sonuçta. ama ya kızlar bu çocuğu ispanyol diye sevdiyse diye kuşkum arttı. hesabı komple iptal edip, alper adında bir türk hesabı açtım. bu sefer fotoları değiştirdim. başka kızların ilgisini çekecek bir vucut yapmış elemanın fotoları kullandım.

    arada belirteyim, türk dizileri meşhur olduğu için bir kaç yabancı hatun bülent'i tanıdı. sen gerçek değilsin filan dediler. yakalandım da yani. diyorlar ki catfishing yapıyorsun. googleladım hemen. lan hakkaten yaptığım şu olayın literatürde adı varmış ya le.

    her neyse alper olarak yürüyorum kızlara. aga alper'de ne atsa vuruyor. kızlar çatır çatır eşleşiyor bende. yine bir süre takıldım. kızlar whatsapplar. hepsi sanal tabi. bir tanesiyle sesli konuştum. kız aradı beni. nasılda bebek bişiy. buluşalım diyor. türlü bahaneler.

    evet lan bak hatırladım. kızlara uydurcak bahanem kalmadı. söz vermişim kahve içelim diye. kız bida yazıyor. noldu kahve işi diyor. vay babamın çanagı? vay arkadaş.

    bir hafta yine oyalandım. sonra acı gerçekle yüzleştim. yazının başında demiştim ya, benle eşleşen yok diye.

    aga dedim bak herifler çatır çatır eşleşiyor. sorun tinder'da değilmiş. sendeymiş aliminyum, dedim. bir hafta depresyonda geçirdim.

    tabi durum değerlendirmesi yapıyorsun içinde bol bol. hemen spora başladım. hoca tuttum. lan dedim alın kızlar size vucut yapıcam. 2 dambıl indirip kaldırıcam. hemen sikspek.

    aga, yıllarca aşağıladığım o vücutlu adamlar gözümde nasıl büyüdü 2 hafta spor sonrası anlatamam. oğlum ne kadar zormuş o. ben diyordum. peheyy lan zekası yok bunların, ben zekiyim. ağırlık indirmek kaldırmak önemli değil diyordum.

    aga hayvan gibi disiplin isteyen bişiy. zor. sakatlanmaman lazım. proteini takip etcen. diyeti ıvırı zıvırı. ama inat ettim. yapacam abi vucut. kaçarı yok. yıllarca arkalarından konuştuğum büyük vucutlu abilerin, meğer kalpleri de çok büyükmüş. ne yüce insanlarmış.

    neyse biraz çatıyı topladık. tipi düzelttik. yeni imaj yaptık o sıra. çünkü iş sadece vucutta da değil. saç baş yeniledik. tinder'a kendim olarak geri döndüm. aaaaa hakkaten lan, imaj filan yapınca bizim eşleşmelerde oldu. baya akıyor kızlar bana doğru. ilk deneme benim olmayan ama benimmiş gibi duran bir kaslı sikspek resmi de koymuştum. herşey gayet iyi gidiyor yani. dedim bu işi çözdük.

    yine belirteyim ben türkiye'de yaşamıyorum. buluşmalara filan gittim. çok kızla tanıştım. iyi oldu kötü oldu onlar ayrı zaman konusu ama aklıma bir şey daha geldi.

    lan nerdeyse 1000 eşleşmem var avrupada. çoğu ile konuşcak vaktim bile olmadı. ki sıkılıyorsun sürekli baştan muhabbet açmaya. bir de cillop kızlar ile tanışmışım gerçek halimle. eşleşmelerin bazısı da çöp, ama aklımı kurcalayan birşey var.

    türkiye.

    lan hiç türkiye'de denemedim ben bunu.

    açtım izmir, istanbul, ankara, antalya, marmaris. bu arada plus üyeliğe filan da geçtim. artık beğenme sınırım da kalmadı. sabah akşam sağa kaydır babam kaydır.

    abi canım sıkıldıkça ara ara denedim. 1 hafta sonunda, gelen eşleşmelerin hepsi yabancı kızlar. 2 tane türk çıktı. biri hiç konuşmadı. diğeri de foto koymamış. dağ resmi var amk. erkek bile belki de.

    hatta şöyle bir şey oldu türkiye'de. biliyorsunuz bizim kendi iç dinamiklerimiz var.

    tinder'ı yanlış anlayıp anasıyla babasıyla resim koyanlar filan çıktı. baya facebook gibi takılmış abla. lan olum bu öyle bişiy değil.

    içimde kalan bir ukte daha vardı. ama onu yapmaya üşendim.

    taş bir hatun profili açıp, bir süre takılıp, diğer erkeklerin stratejileri ne, neler söylüyorlar, ilk selam taktiği var mı? gibi yöntem avına çıkacaktım. üşendim. yapamadım. yapan varsa yeşillendirsin. taktik öğrenelim.

    sonuçlar:

    +program çalışıyor. ama tr'de çalışmıyor. ben beceremedim. yalnız yalan olmasın, çok yakın bir arkadaşımın bir garip başarısı var. ama istisnalar kaideyi bozmaz. o konuya girmeyelim.

    +sayesinde spora başladım. kendi iç benliğim ile savaştım. acayip keyif alıyorum spordan. elbette tinder tek başına spora başlamam konusunda beni ikna etmedi. ama faydası oldu. dedim aga madem kadınlar kaslı erkek seviyor. haklılar. bende bunu sunmalıyım diye düşündüm. ben meme, göt isterken, renkli göz isterken iyi, hatun kas isteyince kötü mü? hayır. isteyecek tabi. yapacam bende ama seneye ama 4 seneye. hadi bakalım.

    +kaslı vücutlu erkekler ile barıştım. onları aşağılamıyorum artık. hatta onlar beni aşağılasın amk.

    +aşkı arıyorsanız, her yerden çıkabilir. tinder'dan tanışıp aşık olan arkadaşım var.

    +aga ilk kodlayan ne parayı gömmüştür be. ulan türevi bir sürü app var. ama adamlar bu et pazarı olayını çok başka boyuta taşımışlar. (bkz: hesaplayan adamlar)

  • ilk defa biriyle buluştum geçenlerde.

    buluştuğum kız o kadar istekliydi ki, ilk mesajı o attı hadi buluşalım falan dedi, ulan fake olmasın böbrekleri elden teslim etmeyelim diye kızın fotoğraflarını google images'ten arattım. baktım temiz, bi de telefon numarası verdi konuştuk falan avcılarda bi yerde buluştuk.

    hatun yabancı, slovenyalı'ymış, sarışın eli yüzü düzgün, çıtı pıtı minyon bi şey. aha dedim barabas, iyi ki hücum yeleğini yanına almışsın. o günün sabahı da sonunda bi iş görüşmesinde dikiş tutturmuşum, işe kabul edilmişim, akşamına da gayet hoş bi hatunla randevum var, hayatımın en güzel günlerinden biri amk daha ne olsun?

    darbe oldu amk! hatun korkmuş bi şekilde evine gitmek istedi, evine bıraktım. bıraktım bırakmasına da geri döndüğümde ne metrobüs vardı, ne otobüs ne taksi. ulan beni kim bırakacak eve?

    telefonun navigasyonundan baktım tamı tamına 21 km var eve. e-5'ten yardırırken bi şansıma sövüyorum, bi darbeci ibnelere, bi de tinder'a. ilk buluşmaya tankla gidecektim neredeyse amk, askerde de tankçıydım fena olmazdı gerçi.

    saat 2 gibi eve vardım ama yolda giderken yemin ediyorum kendimi fallout evreninde falan sandım. tam bir kaos tam bir post apokaliptik ortam. bi yerde tanklar, zpt'ler askerler ulan daha yeni bitirdik askerliği dedirtiyor, bi yerde erduvan sevdalıları tekbir getirip, haklarındaki düşüncelerimi bilseler kellemi vurmak ister gibi bağırıyor. her sokak başında öbek öbek insan topluluğu küçük reiscikler kornalara asılıyor. felaket senaryosu budur, bu kadar güzel başlayan bir gün ancak bu kadar acayip bitirilebilir.

    aha da böyle bi uygulamadır tinder, kodlayanın amk.

  • tinder türkiye'de bir muhtar seçecekse bilin ki o benim.
    başlıktaki genel konulara sırasıyla cevap veriyorum.

    1. yurt dışında kızlar çok harika da burda kızlar çok hölölö
    * kadın olarak bunu her okuduğumda çok gülüyorum çünkü aynı hölölölük erkekler için de geçerli

    2. kızlar match olup konuştuktan sonra hep matchi kaldırıyor, zaten de türk kızı hep bööle lölölö
    * insan neye inanmak istiyorsa ona inanır, ancak o kız seninle konuşup "hadi bi şans daha vereyim belki muhabbeti toparlar" ınlarının hepsinde sen muhabbette sıçarsan, iki kelimeyi zor bir araya getirirsen üstüne bi de tipin (malum türküz abi hepimiz birbirimizi şii yapmayalım) de işi toplayamayacaksa kız seni naapsın..
    bu swipelı programların hepsinde olduğu gibi zaten bi milyon alternatif var, aradan zeka, tip ya da bi şekilde sivrilmeniz lazım ki bi şansınız olsun. aynısı kadınlar için de geçerli...

    3. milattan önceki fotoğraflarınız
    - adam 30 yaşındaki halini koymuş, evlenmiş üstüne şu an 50 yaşında
    - takım elbiseli resmini koymuş, meğer düğünündenmiş fln gelini croplamış -çüş- (aldatcaksanız evlenmeyin düz mantığındayım, başka kapıya)
    - hep şapkalı fotolar, bir geldi sırma saçlı görünen abimizin kafanın üstü bal dök yala.. bu arada ben kel kaslı severim ama bu adamın kelliği değil sorun, sorun kendine güvensizliği.. ezik ezik saklamaya çalışmasa o zaman çekici gelicek zaten..
    siz kendinize güvenmediğinizde biz de size güvenmiyoruz.

    4. muamele
    * şimdi açık olalım tinder inanılmaz bir sosyal çeşitlilik sağlıyor.
    plazasına hapsolmuş ben, 7 gün köle gibi çalışırken, kısıtlı sosyalleşme zamanlarımda sosyal sorumluluklarımı yerine getirmek için debeleniyorken, elimin altında bir bekar erkekler kataloğu oması bana çok zaman kazandırıyor.

    kahve ise kahve, aşk ise aşk, muhabbet ise muhabbet... herkesle herşey yapılmaz..
    bazı insan ile sadece kakara kikiri yapılır, bazı insanla ise sabahlar olmasın.
    bir kadın bir erkeği gördüğünde 3 saniye içinde sexe karar vermiştir. içgüdüsel bu.

    zaten tinderin temeli de bu:
    - buna veririm sağa at
    - buna vermem sola at di mi...

    sex konusunda kadın karar verdikten sonra tabii ki aksiyona geçmesi kendi karar ve planı ile doğru orantılı olur.. eğer abiye proje gözü ile bakıyosa abi az kalbur üstü ise efendime söyliyim stratejist modunu açar, falan filan. (ilişkide stratejiyi onaylamıyoruz ama yapan da var)

    bazı kadınlarda da bu yoktur, "adamı beğendiyse, 3 ay bekletsem de vercem bari beklemeyelim" der ve hiç bi baskı altında kalmadan da abimizle takılır.

    niye? çünkü kendi kararlarını verebilir ya o ablamız... özgür ya...

    dolayısı ile sexe karar vermiştir o abla zaten.. öte yandan; sizle yatmak zorunda mı?
    diyelim ki mal mal konuşuyorsunuz çok afedersiniz.
    diyelim ki garip garip cinsel eğilimleriniz var, abla da sizi sevmedi
    diyelim kanı ısınmadı
    diyelim dediniz ki, "benim siyasi görüşüm haricine inanan herkes salak" fln gibi saçmaladınız...
    diyelim o yer altı edebiyatı konuşan abimiz kadına davranış konusunda sınıfta kaldı
    diyelim karşımızdaki adamlar garsona kaba davranıca biz insaniyetimizden içimize ağladık
    diyelim ki sex için yalvaran erkek görmek çok sıkıcı artık
    hatta bi de diyelim ki kendi gücünü eline almış kadın görünce saklanıcak yer arayan erkekler de çok üzücü, kariyeri senden iyiyse, hayatı on numara ise, göz önünde özgür ama ölçülü ise, hiç bir baskı yoksa üstünde... ama yine de seninle yatmamayı seçiyorsa, çok can sıkıcı di mi, geriye tek seçenek kalıyor, sizi beğenmememiştir, ondan ilerletmiyordur.

    5. "ben sizi de anlıyorum erkekler çoh kötü tabi güvenemiyonuz, kesin ondan"
    şimdi en sevdiğim başlık da bu, 500 kez yaşadım, içim şişti, işin doğrusunu yazıyorum böyle düşünenler iyi okusun:

    * kardeş erkekler sürekli delik peşinde bu bariz, ama sizin salakça ve mantıksız taleplerinize "hayır" dememiz erkeklere "hayata" güvenimiz kırıldığından değil, siz salak olduğunuz için oluyor inanın. misal:

    - gece olmuş 11.00, kıza diyorsun ki şehrin öbür ucuna gel de bana bira ısmarla, ya bi s.g. çok afedersin.
    - yeni tanışmışız ve sosyopat gibi görünüyorsun, dışarda program yapmışken bi anda "evde sana sofra hazırladım bana gel ama evim de pendikte, sen leventte mi oturuyorsun olsun atla gel, ben sosyopat gibiyim kimseye sormadan da ortak yapılmış planı bozarım, senin adına karar veririm. çünkü ben erkeğim" dersen, elinle çıkarsın o date e
    - "senin ayva göbeğin var ama yhaa bu çok çirkin" derse bir adam ve pipisi 3 cm ise cevap vermiyorsak sevye düşmesin diye emin olun, fiziksel kritiğe girersek türk kadını değil erkeğinin elinde kalır umutları, olsun umut fakirin ekmeği
    - "yaa ne çok şey sığdırmışsın 32 yıla" diyorsa bir erkek bilin ki onu son görüşünüzdür lol, egosu sizin benliğiniz altında ezilmiştir.
    - bi de ilk buluşmada borç isteyen varmış, ya o bana denk gelmedi bi gelse de çok eğlensem hsauhsauhsau

    tinder hikayelerim için ayrı başlık açmaya karar verdim. çoluğa çocuğa rehber olayım.

    peki tinderdan hiç mi insan gibi insanla tanışmadım.
    çok tanıştım.
    1 tanesi ile şimdi müzik grubu kurduk
    1 tanesi ile dost olduk
    1 tanesi ile komşuymuşuz akşamları yürüyüşe çıkıyoruz
    1 tanesi bir türk kızının rüyalarındaki damat ve adam ciddi ilişki istiyor, ancak kendisinde gönlüm yok
    1 tanesi yazar ve günlerce konuş dur adamla bıkmazsın...
    1 tanesini sanırım intihardan döndürdüm, umarım şimdi mutludur...
    vs vs

    çünkü insan her yerde insan...
    bi de unutmayın dünya çok küçük.. yeminle bak...

    biriyle tinderda tanışmış olman onun seninle yatmaya razı olduğu anlamına gelmez. belki sadece canı sıkıldı, belki derin bi ilişki arıyor, belki yalnız, belki sex istiyor ama seni beğenmedi, di mi...

    peki sex dönmüyor mu?
    oooo alayına dönüyor, neler oluyor... off millet çığır açıyor fln. match match üstüne, gruplar mı dersin fetişler mi dersin, yasak ilişkiler mi başlamıyor dersin.. hepsi eminim gani gani dönüyordur.
    o yüzden reddedildiğinizde tinderda ya da türk kızı şööle bööle cümleleri yerine, kendi tavrınıza bi bakın derim...
    kendi davranışlarınızı analiz edince belki siz de "niye kimse düşmüyor burdan"ı görebilirsiniz.

    saygı abicim saygı, bu eksik ama ben inanıyorum toparlar bu ilkenin güzel adamları

  • ay canim ya burdan tanistigimiz adamlar sizinle bulusmak mi istiyor?

    bak sen ya ufucuk mu olmus :)

    halbuki once hamama gidilsin aileler falan bi tanissin di mi :)

    lan kezbanligi da gectim mal misiniz siz ya, cidden?

  • çok kasmaya gerek yok. türk kızlarının "acaba beğeniliyor muyum", "hala giderim var mı" şeklindeki marketing araştırmasıdır.