instagram

  • bir kasap bununla kendi pr ini yaptı, bugün new york havalimaninda gezerken polisler saltbe yapıp, yorkerslar fotoğraf çekmek için izin istiyor.

    yani ila bir amaç için kullanılacak bir program değil. hergün milyarlarca insan kullanıyor.

    kimi kıza erkeğe yazar
    kimi bişey satar
    kimi pr yapar
    kimi hayranları ile iletişim kurar
    kimi ego kasar
    kimi çektiği fotoları paylaşır...

    ben ne kadar gereksiz tip varsa bastım engeli gayet sanat ağırlıklı şeyler görüyorum. beğenmediğin bir şey varsa bu beni ilgilendirmiyorde daha çıkmıyor. olmadi engel at.

    ben cep telefonum ile fotoğraflar çekip paylaşıyorum. arkadaşlarımdan gelen geri dönüşler beni mutlu ediyor.

  • insanı ilgi orospusu yapan uygulama.
    normalde bu kelimeler bana hiç yakışmaz ancak demeden edemeyeceğim. normalde hiçbir sosyal medyayı kullanmayan bir insanım. ne twitter ne de facebook kullanıyorum. ancak instagram'ı yaklaşık 1 aydır kullanıyorum. ve az önce bıraktım. neden mi?

    +insan dışarıdaki hayat yerine oradaki beğenilerle mutlu olmaya başlıyor. (veya öyle zannetmeye)

    +sürekli daha fazla kişi, daha fazla beğeni ve daha fazla durum isteyerek veya yaparak sürekli ilgi odağı olmak istiyor.

    +bütün bunları yaparken insan beyni öyle bir optimizasyon yapıyor ki, instagram bağımlısı olduğu düşünülmesin, çok entel gözüksün, çok mutlu gözüksün ve hiçbir vakit de boşa gitmesin.

    edit: yaptığım eleştiriler bazı arkadaşları rahatsız etmiş. ancak ben ne popüler kültür eleştirisi yaptım ne de entel gözükmeye çalıştım. bana olan durumları söyledim. ki entel olsaydım çok da entel gözükmeye çalışan postlar yolladığımı yazmazdım son maddede. yaptığım bütün şeyler özeleştiridir.

  • en net etkilerini kayınvalidem üzerinde gözlemledim. kendi halinde bir kadındı. en fazla yurtdışına gitmek isterdi, arada eşime 'yurtdışına çıkart beni bir kez oğlum' derdi.

    sonra etraftan gördü, tablet istiyorum ben dedi. o tableti aldıktan sonra kadına bir haller oldu. ziyaretine gittiğimizde bize yemek yapan kadın, ' hadi dışarıda yiyelim bugün' diye diye geçen gün farkettik ki aylardır evine gitmemişiz, devamlı dışarıda görüşüyoruz.

    gittiğimiz yerler de öyle alelade yerler değil, develi ayarında kebapçılar, ataköy marinalar filan. basit bir yer istemiyor.

    mekana gidince de elinde devamlı ya tablet ya telefon fotoğraf çekiyor. hatta geçen gün dedi ki, 'hadi çekimlere başlayalım'. zannedersin film çekiyoruz. alt tarafı yemek yiyeceğiz. kebapçının kapısında, içeri girerken, yemekler gelmeden, yemekler gelince, tatlılar gelince derken 100 tane poz. poz vermekten iflahımız kesildi. bazen bizim telefonlarla çekildiysek, ısrarla istiyor fotoları günlerce. özel olarak arıyor bunun için. hemen instagrama facebooka yükleniyor fotolar. kadın ergen kızlar gibi oldu.

    eşim yurtdışına götürdü onu geçen sene, yine istiyor. çünkü artık öyle bir girdi ki içine sosyal medyanın. baktıkça diğer komşuları, akrabaları filan da kıskanıyor muhtemelen. yani sonuç olarak, çok boktan bir şey bu sosyal medya.

  • herkes çok mutlu
    herkes tatilde
    herkes zengin
    herkes kocişiyle mutlu

  • kendini pazarlama sitesi. para kazanmanıza gerek yok. 178 takipçinize hayatınızın ne kadar güzel olduğunu göstermek için en güzel uygulama. en mutlu ilişki sizde, dünyanın en minnoş bebeğine siz sahipsiniz ve tabii ki en müthiş anne de sizsiniz. işinizde çok başarılısınız, beyaz yakalısı olduğunuz şirketi temsilen yine başka bir şehirde/ülkede koşturmaktan ara vermiş, çirkin bacağınızın da kadrajda olduğu içecekli fotonuzu yoksa başka nereden paylaşacaktınız?!her haftasonu yeni bir mekandasınız, kahvaltıyı asla evde yapmazsınız. tabii ki hep arkadaşlarla takılan süper sosyal kişilersiniz ama kahve/kitap keyfi sizin vazgeçilmeziniz. bayramlarda geniş aile resmi paylaştıktan sonra tabii ki "bir yerlere kaçarsınız" ve "huzur" tagiyle paylaşmazsanız asla huzura ermezsiniz. her şeyin en güzelini yemek hakkınız ne de olsa spor yaparken milyon tane enstantane paylaştınız, biliyoruz ki spor yapıyorsunuz. kadınsanız pilates/yoga minderinde, erkekseniz ayna karşısında ağırlıktan şişmiş şekilsiz biceps fotolarınızı tabii ki gördük. işin acıklısı paylaştığınız çoğu fotoda estetik olgusundan eser yok. hepinizin hayatı nasıl da aynı, nasıl da vasat. çok farklı sandığınız hayatlarınız kimseninkinden farklı değil.

    bi kaç gündür iran şahı nasıreddin kaçar'ın harem fotoları paylaşılıp oradaki kadınlarla dalga geçilen paylaşımlar yapılıyor. yaklaşık 150 yıl önce yaşamış bu kadınlar için "beni reddetmezse ben kendimi öldürürüm bööyk iğrenç şeyler" yazan hırbolar, mallar, dalyaraklar, 150 yıl sonra sizin maymun götü suratınız için de büyük ihtimal aynı şeyler yazılıp çizilecek. saatlerinizi, paracıklarınızı harcadığınız moda/güzellik/başarı kavramları hep gelip geçici. belki 15-20 yıl sonra bile kendi resminize bakıp hay o günkü aklıma zıçayım diyeceksiniz. ama o zaman da başka akımlarım köpeği olacaksınız.

    instagram sanal ortamın insan pazarıdır. kendi arkadaşlarıma sinir olmaya başladığımdan ben tüm mobil uygulamalarımdan sildim. halbuki günde rahat 1-2 saatimi geçirdiğim bir uygulamaydı. kafam rahatladı arkadaşlar. insan görmeyince çevresindekilerin ne mal olduğunu dakika başı hatırlamıyor. tavsiye ediyorum.

    edit: n2es dedi ki iran şahı haremi haberi doğru değil, o dönem iran'da sergilenen bir tiyatro oyunundan, erkek oyuncuların resmi imiş. o bıyıklı kadınlar aslında kadın değilmiş yani erkek tiyatro oyuncularıymış.

  • e nerede paylaşçaz direksiyon ve tabak fotolarımızı?

  • pokemon go sicti abiciler, simdide instagram bitecekci olmuslar. soyle gelin, biraz anlatalim;

    facebook yaklasik 3-4 yildir snapchati taklit etmeye zaten calisiyordu. yok slingshot yok bilmemne tarzi appler ile denedi. olmadi, gitti 3-5 milyar dolar teklif etti, alamadi, bi sure sonra pesini birakti.

    simdi instagrama bakalim. liselier bilmez, bundan yaklasik 2 yil oncesine kadar video diye bir sey yoktu instagramda. snapchatte de, inanmayacaksiniz ama fotograf gondermek disinda baska bir sik yoktu. bi cogunuz anladigim kadariyla hypetan sonra kullanmaya basliyor bu appleri (heleki snapchat, lan bu yazdan once snapchat mi biliyodun da simdi endiseleniyorsun aq?). bu snapchat manyak mi haberler eklemeye calisiyor stories kismina? adam istiyorki her bilgiyi ordan al, daha da bagimli ol. mesajini da ordan at, haberi de ordan izle, memintolari da ordan paylas.

    video neden geldi biliyor musunuz instagram'a? suruyle ergeni basimiza musallat eden vine yuzunden. o zaman instagramin boku cikacak diye konusanlar vardi aynen su an oldugu gibi. noldu peki, vine inanilmaz derece fazla unlusunu yitirdi, hem turkiye'de hem dunyada. bazilari instagrama kacti, bazilari snapchate. ama kimse su an vay efendim nasil olurda instagramda video olur demiyor? tatil poposunu, tekne turunu, yaz konserlerine eslik eden videolarini filtrelemeden paylasiyor. unutmadan, tasagini gectigimiz hashtagler de twitter'dan arak. hatta dunyadaki tum applerin twitterdan arakladigi bir ozellik soyliyeyim mi size? hani su ekrani assaga kaydirdigimizda feed refresh oluyor ya, bildin mi? ahanda o. cunku o twitterin bile ozelligi degildi ama twitterin satin aldigi alakasiz bir 3. parti twitter appinin ozelligiydi.

    bu surec icersinde, snapchat chat ozellikleri getirdi, stories'i getirdi, hatta daha gecen ay isi gucu birakip profil bile getirdiler. (lan hani snapchatin olayi fotograflarin, mesajlarin silinmesiydi? core producti sikti atti herifler) instagram mesajlasmayi getirdi (herifler bikti comment alti taglemelerden), uzerine newsfeedinizin algortimasini da aynen facebook ve twitterinda yaptigi gibi en yakindan zamandan gecmise dogru olmasini da cikardi (bence facebookta tamam ama diger ikisinde rezalet), peki butun bu kaostan kim faydalandi?

    vine dususte, twitter dususte, facebook live yuzunden periscope dususte, (ki kendisi meerkati cok pis sikip atmistir). bakintwitter'a ait olan 2 urun ve kendisi boku yemis durumda. facebook, instagram, messanger, whatsapp, masallah rekor uzerine rekor kiriyor, bu da zaten facebook hisselerine her ceyrekte yansiyor.

    arkadaslar degisim, calma cirpma bu sosyal medyanin ruhudur, canidir, cigeridir. birbirleriyle rekabet budur zaten - "senin yaptigini senden daha iyi yapicam" olayi, yoksa hala myspace'de en iyi 5 dostumuzu secmeye calisiyor olacaktik. 9gag tum gun redditten ayikladigi icerikle milyon dolar goturuyor kimsenin umrunda degil. bir kere de daha creditverdigini gormedim bu lavuklarin.

    sirf rakip kendi ozelligini caldi diye bir app ya da sosyal platform kolay kolay bitmez. boktansa biter, zamana adapte olamadiysa biter. youtube gaminge kaciniz girip bakiyor? kimse dimi? ee hani twitch boku yediydi?

  • bu mecrada bir gün tanımadığım birinden bir mesaj aldım. "çok çirkinsiniz, keşke daha az fotoğraf paylaşsanız..." adeta kafamdan vurulmuşa döndüm madem çirkindim her gün bir fotoğraf paylaşmalıydım..

    sonra bir gun fotoğraflarım 10+ like almaya basladi. ve savcilktan bir yazi geldi evet savciliktandi bu mesaj. tipsizlikten kamu davasi acilmisti.

    mahkemeler devam ediyor.
    ...ama amacım var, bu delilik başarı hikayesine dönüşsün istiyorum.

  • yıl olmuş 2016 hâlâ sosyal medya eleştiriliyor. şurada sitede twitter başlığına girin ve ilk sayfaları okuyun. ne kadar izan yoksunu eleştiriler yapılmış. "sıçmaya gittiklerini yazıyorlar", "banane milletin her saat başı ne yaptığından?"... sonra ne oldu? twitter toplumsal ayaklanmaların kıvılcımı oldu. twitter anlık bir haber sitesi oldu. tamamen kimi takip ettiğiniz ve nasıl kullandığınıza göre muhteşem bir kaynak oldu.

    "sevin beni. ne olur bak çokgozel çıkıyom resimlerde. arkadaşlarım da var. yalnız değilim. hobilerim var. yalvarırım sevin beni. yeni makina aldım süper fotolar çekiyorum. merhametliyim, yaşamaktan çok iyi anlıyorum. sabah kahvaltısı, akşam yemeği nerede yenir nasıl yenmesi gerekir en iyi ben biliyorum. güneş batıyor oradayım, doğuyor selfiyle ispatlıyorum. yaşıyorum olm ben. hayattan zevk alıyorum valla bak. kitap okuyorum kahvem var görmedin mi geçen paylaştım. konserlere gidiyorum bisiklet biniyorum, kayak yapıyorum kumsalda bacak fotom bile var. sevin beni ne olur psikolojisinde bir paylaşım platformu."

    denilmiş. bu entry en beğenilenlere girmiş.

    arkadaşım bu kadar mı aşağılık görüyorsunuz kendinizi. insanların günbatımının fotoğrafını çekip koyması sizi neden rahatsız ediyor? "şu kitabı okudum çok güzel" demekle okuduğun kitabın fotoğrafını paylaşmak arasında ne fark var.

    bütün insanlar sizin düşündüğünüz gibi düşünmek mi zorunda? sen demek ki güzel bir doğa fotoğrafını yalnızca hava atmak için paylaşırsın, eleştirin bu yönde. senin kafan bundan başkasını düşünemiyor demek ki. yazık.

    her ortamda olduğu gibi sosyal medyayı da istismar eden insanlar var, evet. e böyle insanlar var diye, kendi halindeki kullanıcıyı niye aşağılıyorsun?

    2016 olmuş bak, bırakın artık popüler olanı aşağılayıp kendinizi daha üst bir konuma koymayı, insanlara tepeden bakmayı. twitter'ın size ağzınızın payını vermiş olması lazım.