bahis bağımlılığı

  • güney amerika liglerinin tadını alan adam aynı tadı ne premier ligden ne de bundesliga'dan alır.

    güney amerika başkadır. günün son bahisleridir. kasayı toplamak için son bir umuttur. gece saat üç olur, maçlar başlar. bir yandan kahveni yudumlayıp dizini izler, bir yandan da arka planda maç bildirimleri açıktır. her gol sesi geldiğinde yüreğin hop hop eder. üst bahsi almışsan midende kelebekler uçmaya başlar. şili, uruguay, peru, meksika, paraguay vb... allah ne verdiyse kombinlemişsindir. son dakikalarda sigara üzerine sigara yakarsın. baktın son gole kaldın açar meksika 2.ligini bile izlersin. olsun varsın yatsın, mühim değil. kuponlar yatınca da sıçtım mavisine doğru son bir sigara daha içip huzurla uyursun.

    yılmaz erdoğan diyor ya hani ben senin beni sevebilme ihtimalini sevdim. biz de güney amerika liglerine bahis alma ihtimalimizi sevdik.

    çok duygulandım lan. açıp bir paraguay ligi maçı izleyeyim bari.

    edit: o kadar çok duygu yüklü mesajlar aldım ki okurken duygulanmamak elde değil. bu kadar çok güney amerika sevdalısı bahisçileri görmek beni çok mutlu etti. bu arada 1-2 yazar arkadaş meksika kuzey amerika'da diye mesaj atmış. evet biz de biliyoruz meksika kuzey amerika'da ama biz bahisçilerin lügatında kuzey amerika diye bir şey yok. gerçek bir bahiçi için meksika da güney amerika ligleri çatısı altında var olmaktadır. premier lig gece 3'te oynansın ona da güney amerika ligi deriz.* güney amerika ligleri kırmızı çizgimizdir. esenlikle kalın.

  • oyunun içinde kalamayıp yani kasayı sıfırlayıp tekrar yükleme yaptığınızda daha da azan kaotik ibne.

    kazanırken, şans sizinleyken verdiği haz inanılmaz olsa da kötü gidişat başladığında sinirden kalbi sıkışıyo lan insanın. 100 lirayı 800 yapıp 500'ünü çekmek de çare değil. içerideki kalan 300 bankadaki 500'ün rahatlığıyla çok kolay sıfırlanır. çok basit gibi geliyor disiplinli ve sabırlı olmak ama değil. günde 100-200 lira kar etmek hiç zor değil ama daha günün ilk maçlarında bu paraları kazanınca ve günün geri kalanında yüzlerce maç varken kendini tutabilmek kolay iş değil. kazanmanın sınırı yok ama kaybetmenin sınırı elde avuçtaki bir miktar para. günde 100 lira kazanıp direkt ay hesabı yapıp oh 3 bin iyi para lan deyip arkanıza yaslanmadan ve para sayma makinesi sipariş etmeden önce irade denen despot piçi çelik gibi yapmak gerek.

    sonra gece olur ve amına koduğumun güney amerika liglerinde harıl harıl gol ararken bulursunuz kendinizi. alt liglerine soktuklarım. istatistik yok bi şey yok. öyle bir maç var mı yok mu, oynanıyo mu oynanmıyo mu o bile belli değil lan. mal gibi dakikaları seyrediyoruz maçkolikte.