babanın müdür olduğu okulda disiplin cezası almak

  • başıma geldiğinde beni utanctan yerin dibine sokmus ancak simdi dusununce gurur duymami saglayan olay. asagida yazdiklarimi okuyunca pek cogunuz inanmayacaksiniz, bu sebeple keske instagram hesabi paylasmayi abazanlik alameti gormeseydiniz ve benim de delilleri / belgeleri gosterme imkanim olsaydi. yasli oldugum icin fotograf paylasma sitelerini kullanmayi bilmiyorum, ilgilenmiyorum ve dahi su an bu giriyi dunyanin bir ucundan cep telefonumdan giriyorum, idare ediverin.

    anadolu lisesinin orta kismi bitip liseye gectigimde anlasildi ki 108 kisilik donemde 108. olmanin en buyuk adaylarindan biriydim. oyle ki daha sonra kalbur ustu bir okulu kazandigimda hocalarim beni daha kucuk ogrencilere "mesela bakin soap arkadasimiz oss sinavinda kaydirarak yildiz'i kazandi asla umitsizlige kapilmayin" diye gosterirlerdi. bu sebeple okul puani denen uygulama yuzunden daha dusuk bir profildeki okula gecmem kararlastirildi ailem tarafindan. benim de canima minnet tabi, ters trigonemetri kasmaktansa, benim orta bolumunde aldigim matematigi lise ikide veren bir okula gitmek benim de isime gelirdi, tabi yeni okulun idarecisi babam olmasaydi.

    ılk tartisma ve sogukluk babamin "ulan defolsun gitsin kendi okulunda okusun, ben bununla mi ugrasacagim, bunun icin uc kurusluk adamlara yuzumu mu egecegim ? universiteyi de kazanamazsa gitsin sanayide cirak olsun, lord evladi misin ulan sen ?" diye baslayan ve dakikalarca suren tiradiyla basladi. herhalde bu burada kalir saniyordum ancak yanilmisim. okula kayda gittigimde duydugum cumleyse bambaskaydi :

    - ulan bana bak, beni utandirirsan seni mahvederim, sicilini bozarim. burada en azindan bir cocugun hakkina girdin ama ne yapabilirim ki hem anan hem de yonetmelik senden yana. bunu unutma.

    + ama bab-

    - babanin mina korum hocam diyeceksin cik lan disari !

    zaman geciyor, yeni arkadasliklar ediniyor kendimi yeni ortama kabul ettiriyordum. bu arada kimse y. hocanin oglu oldugumu bilmiyor tabi. babam sert ama babacan bir adam olarak bilindiginden kendisine duyulan saygiyi kendim icin bir avantaja cevirmek istemiyorum. yani aslinda istiyorum ama biri gidip beni babama sikayet ederse sonuclarinin ne olacagini cok iyi biliyorum, bu sebeple yemiyor. boyle boyle derken yaz geliyor. anadolu lisesinde yazin istemeyenler ceket almadigindan ben de yeni okuluma ceketsiz gidiyorum. ama o da nesi ? okulun girisinde babam ve diger ogretmenler kiyafet kontrolu yapiyorlar. babam beni goruyor :

    +evladim ceketin nerede ?

    - hocam sicak oldugu icin yanima almadim, kusura bakmayin.

    + anladim cocugum buyur gec dingo beyin odasinda beni bekle karsilikli cay icelim.

    -anlamadin hocam ?

    + tasaklarin cok buyuk beynine kan gitmemistir normaldir

    - hocam ?

    + ulan burada bin tane ogrencinin ceketi var, bunu goruyorsun, utanmadan yanima geliyorsun. yani sence burasi bir okul degil, yonetmelik falan yok, dingonun ahiri. ha bunu bildigin halde okula bu sekilde geliyorsan kafandan buyuk tasagin var. utanmiyor musun lan sen ne ayricaligin var, sen kimsin ?

    - hocam ozur dilerim.

    + ya hadi cik su okuldan konusma be

    - hocam iki tane sinavim var (tarih , matematik) beni okula almazsaniz kalirim yapmayin hocam

    + sen sinavindan once adam olmayi ogren. nobetci ogrenci kim ? gelsin buraya koluna girip gotursun bunu buradan.

    nobetci ogrenci gercekten koluma girip beni goturuyor, olanlara inanamiyorum yuzumde boyle bir saskinlik. cocuk "kaarsiim bosver y. hoca adami sker sen cok goze batma" diyor. "biliyorum amina koyayim ben ona evde baba diyorum" diyemiyorum. bu olayla ilk sene bana"anadolu lisesi pici" oldugum icin uyuz olan tum cocuklar acimaya basliyorlar. gozlerinde "yazik lan tutunamaz herhalde burada y. hoca takti buna" ifadesini goruyorum.

    ıkinci sene de boyle baslarken muazzam bir kavgaya dahil oluyorum. boks yapmayi bildigimden onume gelene yumrugu basiyorum. yumruk attigim kisi yere dusuyor. bedenim adrenalinle titrerken babamin sag elini tam tam sol sakagimin ustunde goruyorum, tokatin etkisiyle yere dusuyorum:

    +ulan sporcu adam bilgisini boyle kullanir mi ? delikanli ol lan serefsiz, ahlaksiz herif ! kukremesiyle kendime geliyorum. arkadaslar hem kavga ettigim hem de y. hoca tarafindan tokatlanan tek insan oldugum icin bana saygi duyuyorlar. disipline cikiyoruz ancak bu daha sonraki gibi sicilime islenen bir cezayla sonuclanmayacak.

    ---ara bolum : cok havali bir cocukken il capinda dasak oglani olmam.---

    disiplin kurulu toplanmis. biz de kavgaya karisan on kadar cocuk karsilarinda duruyoruz. ıcimizde daha o yasinda bicakla yaralama olaylarina karismis tipler de var (bir tanesi baska bir suctan hukum giydi daha sonra. hala iceride ve muhitte cok namli bir arkadas) . endise icinde hakkimizda verilecek karari bekliyoruz.

    + ulan biriniz psikopat, biriniz benden cok sigara iciyor, oburunuz anadolu lisesi zibidi, berikinizin haytaliktan akli ucmus kimsiniz lan siz ? nasil ortalik yerde birbirinize girersiniz ?

    - ....

    + sizin gibi kaz kafalilara klasik cezalarin fayda etmeyecegini dusunduk. bu yuzden dusunduk tasindik

    - (yarragi yedik hadi bakalim ne cikacak)

    + dusunduk tasindik ve hepinizi folklor grubuna almaya karar verdik. sene sonunda okulumuzu temsilen il yarismasina siz cikacaksiniz.

    - (hocam yapman etmen rezil oluruz biteriz mahvoluruz / rabarba / hababam sinifina tek ayak uzerinde durma cezasinin verildigi sahnenin bir benzeri)

    + kesin lan ! merak etmeyin sekliniz bozulmaz. hem kaynasir hem enerjinizi atarsiniz. cezaniz bu hadi yallah !

    folklor hocasini ayarliyorum. daha dogrusu ayarladim saniyorum. o kiyafetleri giyip hoppidik hoppidik ziplamayacagim. metalci adamim ben, metalci asi adamin ne isi olur o laz basliklariyla falan ? hoca "tamam oglum" diyor, ekliyor : "biz zaten y. hocanla senin icin daha farkli bir sey dusunmustuk". allah allah diye geciyor icimden. bu sefer acidi bana herhalde diyorum. evde babam pic pic guluyor, hayirdir insallah.

    gosterinin yapilacagi gun gelip catiyor. ılimizdeki tum okullar orada. ekipler kulis kisminda hazirlaniyor. anadolu lisesi de orada ve dolayisiyla inanilmaz derecede asik oldugum liseli gothic kiz da tribunlerde. ancak ben rahatim, benlik bir sey yok. beni oraya okul uniformamla getirdiler ayak isleri yapiyorum ve bu burada kalacak saniyorum. ekipler salon isigi altinda yavasca yerlerini aliyorlar. folklor hocasi yanima geliyor ve elime bir bayrak veriyor. neden diyorum ? sen bayrakci olacaksin diyor. allah allah o ne ki ? o tam olarak su : 15 20 tane lise ekibinin onunden bayrakla gecip, protokolun onune gelecegim ve orada tribunleri selamlayacagim. ınanamiyorum. havali olmaya calisan metalci bir lise ogrencisine bu yapilir mi lan ? beni goren arkadaslarimin gotu catlar gulmekten. bunlari dusunurken salonun tum isiklari kapaniyor ve bir el beni salona dogru itiyor. ne oldugunu anlamadan salonda karanlikta yurumeye calisiyorum, tak ! ustumde bir spot. "allah'im canimi al" derken şak ! bir muzik basliyor : "buuuuu dunyaaaaaa hepimizinnnn sev dunyayiii sevvv"

    lars ulrich boyle, testament cok iyi, overkill soyle diye sekil yapan adami bu sarkiyla ve yerel tv. kameralariyla tarihe bu sekilde geciriyorlar. artik populer bir cocukken, arkasindan "bu dunyayi sevin olm aglatmayin bu cocuklari" diye bagirilan dasak oglanina donuyorum. (lise ogrencisi olarak bu durumu dusunmenizi rica ederim) lise hayatim boyunca kimseye yan gozle dahi bakmiyorum.

    ---ara bolumun sonu.---

    son sinifa geliyoruz. artik babamla aramizdaki gerilim dusmeye baslamis. e neticede oss denen sey hepimizin kapisinda. gunler bu heyecanla geciyor. derslerden tarih dersi. tarih hocasi olacak cemaatci orospu cocugu beni dersle ilgili haritalari almak uzere ilgili odaya gonderiyor. haritalari rulo yapip kucagima aliyorum. merdivenleri yavas yavas cikarken ayagim takiliyor. haritanin ipi merdiven korkuluguna takiliyor, ipin tuttugu kisimdan ikiye ayriliyor. haritayi aciyorum. osmanli yukselis donemi haritasi. anansini skiim diyor ve sinifa yollaniyorum.

    -soap bu ne ?

    + hocam ozur dilerim merdi--

    -hayir sen bunu bilerek yirttin. ecdadimiza dusman ozenti zibidinin birisin bilmiyo muyuz ?

    +hocam olur mu oyle sey, dustum ozur dilerim.

    buraya dikkat :

    - bana maval okuma. sen bunu arkadaslarina sov olsun diye yirttin. ne tarihe saygin var ne ecdada (ecdanini sikeyim). y. hoca'nin oglu oldugun icin de bunu yapabilecegini saniyorsun. cik disari babanin odasinda bekle beni.

    ben ve benden daha fazla tum sinifin gozleri aciliyor. ugultu arasindan duyabildigim kadariyla "y. hoca'nin ogluymus" falan deniyor. benim gozlerim doluyor ki ne daha oncesinde burnum kirildiginda ne de daha sonrasinda teyzemi kaybettigimde aglamamis bir insanim. gozlerim doluyor bir sey demeden babamin odasina cikiyorum.

    - yemin ederim bilerek yapmadim, yapmam hocam, neden boyle bir sey yapayim ?

    + evladim (lan yok ?) biliyorum. biraz sonra hocan gelecek. ıkimizi de itin gotune sokacak. sana ceza vermek zorundayim. bu cezayla iki seyi ogreneceksin : 1) serefin, haksizliga ugramandan onemlidir. 2) kendisine dindarim diyen kimseye guvenmeyeceksin, bunlarin herseyi yapabilecegini aklinin bir kosesinde tutacaksin. bunlarin isi budur yalan ve iftira. (balyoz, ergenekon davasina filan seneler seneler var daha)

    -peki hocam siz dogrusunu bilin yeter.

    +biliyorum oglum. cik simdi disari.

    tarih hocasi geliyor. babama sayiyor sayiyor. babam "hocam biz vali beyin yakiniyiz, cocugumuzun kaydi" diyen adamin uzerine kul tablasi firlatmis "ne demek ulan biz serefsiz miyiz, sktirgit kaybol gozumun onunden" diye azarlamis bir adam. dogrusunu soylemek gerekirse ben asla boyle atarli giderli biri olamazdim vali ya da bakan falan torpilli birine. neyse o gun baska bir hikaye belki onu da yazarim daha sonra. neticede babamin bu kadar sessiz kalmasina sasiriyorum. sporcu adam o dombiliyi ikiye boler aslinda ama ogluyla vurulunca sesini cikaramiyor. kapinin onunde beklerken tarihci olacak gavat disari cikiyor ve bana bakarak :

    - solcusunuz ya hadi bu pisligi temizleyin de gorelim !

    diyor.

    "ders arac ve gereclerine kasten zarar vermenizin sebebini aciklayiniz" ile baslayan bir evrak veriyorlar. savunmami yaziyor kurul karsisina cikiyorum.

    "dedikodu yapan insanlarin olusunu fareler yer" diyen biyoloji hocamla (daha sonra meb'de sube muduru) o tarihci gavat (babam emekli olunca okul muduru) basta olmak uzere babam solcu oldugu icin kendisinden nefret eden tum hocalar kurulda agzima siciyor. resim hocam (ergenekondan ifade verdi) ve fizik hocam (zorla emekli edildi) "yapmayin bu daha cocuk, siciline isler" falan dese de son sozu babam soyluyor ve daha sonra askerde bile karsima cikan cezayi aliyorum : okuldan uzaklastirma. zaten okul bitmeye yakin oldugu ve karar mahkemeden donecegi icin lutfedip kinama cezasi veriyorlar. bizzat babamin imzasiyla yok yere yurt, burs vb. haklari elimden aliyorlar. "ko gotune" diyorum, baska ne diyebilirim. aksam babam eve geliyor. kararin bir fotokopisini cekmis, eve getirmis.

    + sana mal mulk birakamadim ama bunu biraktim. belki bana kizginsin ama ilerde baba olunca sana mirasimin degerini anlarsin.

    bir sey demiyorum. babam iste. o da arkadaslari da oyle yetismisler. baska bir sey olmasini ummuyordum. ne babam gibi adamlardan ne de kendilerine dindar diyen pustlardan. herkes hamurunun geregini yapar. daha sonra ergenekon, balyoz falan cikinca hep o gunleri hatirliyorum. dagda nobet tutarken ya da catisirken bana "vatan haini" diyen orospu cocuklarini dusunuyorum.

    neyse ya yazarken simdi yine o zamanlari hatirladim canim skldı. sonunu olacak o kadar gibi baglamak istemedim.

    neticede bu olayi bizzat yasadim. bu serefsiz namussuzlarin zulm etme potansiyelini dusununce ucuz bile yirtmisim diyorum.

    belge de hala bendedir, cerceveletip odamin en gorunur yerine astim. baktikca babamin ogudunu hatirlarim. eyvallah baba. bir araban bile olmadi hayatinda ama inan bunu dunya malina degismezdim. eyvallah.