bütün entry'lerini silen yazarlar listesi

  • kullanıcı girişi yapan insanlara çok rahat şekilde seçim opsiyonu tanıyabilme yeteneğiniz olmasına rağmen bunca zaman neden insanları hiç dinlemediniz vallaha ben anlamadım. teknik olarak size yük bindirmiyorsa çok basit bir şey gibi görünüyor çünkü. hemen de yaptınız sonrasında aslında. ayrıca ben her seferinde devamına okuyayıma basıyorum mesela. basmadığım hiç olmuyor. demek ki bu benim işimi kolaylaştırmak yerine zorlaştırıyor. onu da sevmedim. ama genel olarak her ne kadar beyaz tema gözlerimi rahatsız etse de, devamını okuyayım'ı sevmesem de bunlara çok takılmazdım. arka plan rengi griden beyaza döndü diye olmadı bu olaylar. kaç kere söylenmiştir bu ama olsun bir de ben diyeyim dedim. hepsi birikti ve patladı sonunda.

    yani bu siteyi gerçekten kullanan, her gün bir şeyler yazan, benimseyen insanlar sürekli bir şeylerden şikayetçi, evet kitle zaten tepkili bir kitle ama hiç mi umursanmaz abi kitle tepkili diye. konuşur konuşur susarlar diye düşünülüyor herhalde. sustular da hakikaten.

    adamların yapabileceği bir şey yoktu ki, yazıyorlar yazıyorlar olmuyor, eleştiriyorlar umursanmıyorlar, bi daha eleştiriyorlar yine cevap yok. insanları çaresiz bıraktınız. adamlar sinirli, bir şeyler olsun istiyorlar cevap bile verilmiyor, server'ına daş mı atacaklardı napacaklardı? yani bu adam yazar demeyelim de ekşi sözlük'te yazan kişi diyelim hadi, yazan kişinin yapabileceği maksimum eylem silmek olur. çok makul bir tepkiydi aslında. ben de hesabımı dondurdum bekledim noluyo diye.

    debe'nin ilk çıktığı zamanla şimdiki hali arasında dağlar kadar fark var. gündem hareketliyse üç-beş tane güzel şey oluyor. onun harici ırkçısından, @ 2'sine, su veren itfaiyesinden, ete para vermeyincisine. bi başlıyorsun okumaya hepsi 5-10 dakikada bitiyor. bunu site yönetimi de biliyor, çöplüğe dönüşmeye başlayan yeri düzeltmek yerine, çöplüğü karıştırıp buldukları güzel şeyleri yeni bir sitede paylaşmaya karar verdiler. benim ekşi şeyler'den anladığım bu. ama biz burdayız? nasıl olacak yani.

    kullanıcı sözleşmesinin değişmesi, ara sıra değişip değişmediğini kontrol edersiniz falan diye madde eklenmesi:

    -araba anahtarı, cüzdan, anahtarlık, cep telefonu. hepsi tamam çıkabiliriz.
    -ekşi sözlük kullanıcı sözleşmesi peki?
    -2 gün önce kontrol etmiştim ama...
    -ya değiştiyse?

    ne güzel hukukmuş bu. ben size hukuki olarak bakmıyordum ki. ben next next diyen adamım sözleşme mi umrumda olurdu benim. ama bu art niyet, bu kendini düşünme, bu haber vermeden bi şeyler yapma yani seziyorum hissiyatımı değiştirdi, bakışımı değiştirdi. en son da dakikada 2 entry silme olayıyla bende film koptu.

    çok yoğunluk olduğu için öyle bir kural getirildiği söylendi, 1 milyon entry silinmiş olabilir. aradan 1 ay geçti nerdeyse, benim hesabım dondurulmuş şekilde duruyordu. ben de ortalık rahatladı, silen sildi zaten kural falan kalmamıştır herhalde bi deneyeyim nolacak bakayım dedim. trafik olmasın diye gece yola çıkan adamım sonuçta, aynı mantık. ama noldu? kural duruyor. 1 haftada 1 milyon entry silinmiş daha sonra 2 haftada 50 bin bile değil söylenene göre. yani 10'da 1'i yoğunluk olamaz, neden dakikada 2 entry kuralı hala duruyor?

    sildim ben de. sildirseydi silmeyecektim. 3 sene önce falan olsaydı siteyle kavga ederdim bi de. artık biraz dingin ve biraz da dingilleştim. napayım yani burası böyle bir yer olduysa burası artık böyle bir yerdir. ben de ona göre davranırım. zaten son 2 senedir yazamıyordum.

    bir de benim ayrı bir sebebim var, her yazdığımdan sonra bu debe yüzünden yeni bir kişiye deşifre oluyordum. olayı kısmen değiştiriyorum, bütün isimleri değiştiriyorum olayda geçen. ulan ne biçim kamufle ettim kendimi diye yazıp gönderiyorum. ( birazdan örnek atacağım entry'de geçen italyanın adını değiştirmek için google'a italyan erkek isimleri yazmışlığım var. ayrıca adam fransızdı bu arada...) ertesi gün şöyle mesaj geliyor bak:

    http://imgur.com/tvwqyiz

    biz o kadar hazırlığı taşa yapıyoruz sanki. burda bi de tutturmuşlar atıyor diye. neyse konuyu iyice dağıtmıyım.

    yazıyı yazıyorsun nereye gidiyor belli değil olay tamamen kontrolümden çıktı. sabah işyerine gidince herkes debe'yi okuyor. 1.4 milyon takipçisi olan yer facebook'ta sonuçta dayanamadım artık tükendim lan. hesabı kapatınca twitter'dan direkt mesaj ile, mail yoluyla entry'lerin yedeklerini isteyenler, "ne demek hesap kapatmak entry'ler nerde" diyenler oldu. halk bunu soruyor gibi oldu ama isteedi derken toplam 5 kişi falan istedi işte. ben de blog açayım entryleri bloga koyayım tarihleriyle beraber bari dedim, okumak isteyen varsa okusun diye. daha sonra işsizlikten baya bi uğraştım, insanlık için dandik benim için büyük bi site yaptım. bundan sonra yazıları burdan paylaşıcam, kontrolsüz bir kalabalık olmayacağı için rahat rahat yazarım diye düşünüyorum yalnız tam olarak yolun bundan sonrasına katırlarla devam edicez tarzı bi yer oldu, geçen sitede bir şey denerken 30 saniyeliğine twitterda paylaşmışım, site 15 kişiyi kaldıramadı. siteden daha çok aile evi gibi şu an. komşudan sandalye falan alın öyle gelin yani.

    https://www.jun-misugi.com/

    ekşi sözlükteyim de aynı zamanda uçurulmadığım sürece burda da yazmaya devam edicem ama eskisi gibi değil tabi. galatasaray fenerbahçe maçında gol olunca 15 kişi gol yazdıktan sonra bir gol de ben yazarım. yok o kadar değil şaka.

    her ne kadar eskisi gibi olmasa da hala benim için gündem takip etmede 1 numaralı yer. milliyette falan haberlere tıklayamıyorum çünkü nefret ediyorum.

    not: siteyi tam hazır olmamasına rağmen 1 nisan'da paylaştım bilerek, çünkü kesin çökecek. 15 kişi gelmesini bırak, geleceklerini duyunca bile bi kötü oluyor garibim. çöktükten sonra ne sitesi olm 1 nisaaan dicem. ama sonra girmek isteyen girer diye umuyorum.

  • 24.06.2005 tarihli ilk entry'mi de silerek noktayı koyuyorum.
    o değil de o günü hatırlıyorum lan?

    istanbul'daki ilk haftam. amcamın kızı hariç kimseyi tanımıyorum. tek badim yok. sevgilim yok. kimsem yok.
    "olmaz ama..." diyerek bi internet cafe'den hesabıma giriş yapıyorum. mesaj şu:

    "yazarliginiz ek$i sozluk 6. ya$ $enlikleri kapsaminda butun 17 bin kusur caylakla beraber onaylandi! once sabriniz icin te$ekkurler! diger yandan bu kadar masif bir kullanici alimiyla ba$a cikabilmek icin moderatorlerimize kural, i$leyi$ bilmeyen yazarlara her tur sadistligi yapma yetkisi verdik. yazarliginizi kazandiginiz kadar kolay kaybetmemeniz dilegiyle. iyi eglenceler!"

    yıllarca sadece okuyarak takip ettiğim ve gözümdeki yeri allaha yakın bu siteye artık yazabileceğimi düşünmek beni çok mutlu etmişti.
    sadece aylar içinde (nasıl biriktirdiysem) bir sürü yazıyı bir sürü anıyı bir sürü mutluluğu ve hüznü paylaştım. sadece aylar içinde bir sürü zirve açtım, samimi arkadaşlıklar, dostluklar ve hatta sevgili edindim. 100'ü geçmiştir tanıdığım yazar sayısı.

    tek tek entryleri silerken farkettim bunları yine. ne çok eğlenmişim. ne çok zirvelere gitmişim ne çok sevmişim, ne çocukluklarım olmuş amk.
    fikirlerim de değişmiş 10 yılda. değişimime önayak olmuş ekşi. çok şey katmış.

    teşekkür ederim eski dostum.
    bi'gün dönersen, seve seve dönerim.

    bye :)

  • soru: "tema konusunda geri adım attılar neden hala protestoya devam ediyorsunuz? istediğinizi almadınız mı"

    cevab:
    (bkz: mesele tema değil hala anlamadın mı)

    1. büyük resmi görmek lazım. tema falan bunlar önemli değil. anlatacağım.

    2. zaten tema konusunda geri adım atılmış değil. bildiğin cin ali tarzı okuma fişi tasarımı var şu an sözlükte. ve böyle olması gayet bilinçli bir seçimleri.

    3. sözlük büyük olasılıkla satış için hazırlanıyor. bu yüzden derin bir değişim geçiriyor. başka bir şeye dönüşüyor. büyük resim olarak bunu göz önünden ayırmayalım.

    (bkz: ekşi sözlük'ün satışa çıkarılması)

    4. sitenin iki ortağı var. ssg programcı. kanzuk avukat. teknoloji dünyasında şöyledir: progamcılar şirketleri kurar ve ürünleri yaratır. avukatlar ise satar. kanzuk sözlüğün başına getirilirken kendisine yüklenen birinci misyon sözlüğün satış süreci ile ilgilenmek olmalı.

    5. ekşi sözlük yaşlı da olsa bir internet girişimi. internet girişimlerinin temel amacı çok hızlı büyümek ve satılmaktır. sözlük bunun istisnası olsaydı ssg şu an sözlüğün başında olurdu. ama %96 sahibi olduğu siteyi bir avukata devretmiş, abd'de bir sonraki projesi üzerinde çalışıyor. demek ki sözlüğün kaderi çoktan çizilmiş.

    6. bizim bildiğimiz sözlük öldü. 1999 sözlüğü zaten ölmüştü. ama 2009 sözlüğü de öldü. hatta 2015'in sonundaki sözlük bile öldü. bundan sonra bambaşka bir site burası.

    7. kültürü, misyonu, tasarımı, her şeyiyle öldü eski sözlük. cenaze namazımızı kıldık ve bu yeni oluşumdan mümkün olduğunca uzak durmaya çalışıyoruz.

    8. 1999 sözlüğü öldü ama 1999 entryleri hala burada duruyor. 17 yıllık arşiv burada duruyor. her enty 1 dakikada girilmiş olsa 1 milyon adam-saatlik parası ödenmemiş üretim burada duruyor. para kazandırmaya devam ediyor ve sözlük kapanana kadar da devam edecek.

    9. satış sırasında buradaki her entry ve her yazar para edecek. çünkü satın alan kişi bunları satın alacak.

    10. sözlük, tarihi boyunca farklı zamanlarda farklı anlamlara geldi:

    - ilk önce zeytin yerken kodlanmış saçmasapan bir eğlenceydi belki.

    - sonra wikipedia ile yarışan bir kutsal bilgi kaynağı olma misyonu edindi. google'da bir şey aradığında karşına
    ekşi sözlük çıkardı. yazarlar eteklerindeki tüm taşı karşılıksız buraya döktüler. (keşke türkçe wikipedia için dökselerdi)

    - sonra kuru bilginin ötesinde yaratıcı tarafıyla öne çıkmaya başladı. hayata dair mizah ve edebi değeri olan entyler arttı. mizah dergisi gibi, kitap gibi okunan bir yerdi artık ekşi sözlük.

    - bir ara büyüme dönemine girdi ekşi sözlük. eskiden "yazar" adı verilen kullanıcılar sıkı bir denetimle alınırken bir gecede bekleyen herkes yazar yapıldı mesela. (bkz: miğferdibi çaylak alımları) (2005). gelen yazarlar orc orduları gibi sözlüğü istila etmişlerdi. hiçbiri format nedir, sözlük nedir billmiyordu. bunlar sözlüğün iyi günleriydi.

    - bundan sonra film kopmaya başladı. büyümeyle beraber ticarileşme dönemine de girilmişti. sözlüğe reklam alınıyor, iyi gelir elde ediliyor ama gelir sadece ssg'nin cebine gidiyordu. tabii olaylar olaylar. neyse bunlar da atlatıldı çoktan.

    - sözlük aynı zamanda bir topluluktu, bir komüniteydi. başından beri imece usulü büyüyen bir yerdi. 2010'lu yıllardan sonra bu vasfı da ortadan kalktı artık. 2012 yılında tüm moderasyon toplu olarak görevi bıraktı. (bkz: 1 eylül 2012 moderasyonun sözlükten ayrılması) ticarileşme süreci tamamlanmıştı.

    - sonrasında sözlük, gündemin konuşulduğu bir mecra haline geldi. bir tür internet kahvehanesi. 2010 sonrası sözlüğü tanımlayan en güzel tabir bu. site tasarımı ve yönetiminde bu özelliği güçlendirecek değişiklikler yapıldı.

    - sözlük herkes tarafından bilinen ve takip edilen bir medya organı olmuştu artık. en çok ziyaretçi alan sitelerin başındaydı. ve reklamlardan deli gibi para kazanıyordu.

    - ve geldik bugüne. 28 şubat 2016 ekşi sözlük'ün tasarımının değişmesi sözlüğün bir sonraki aşaması için bir milattır. bazı yazarlar bunu ilk anda hissetti ve tepki gösterdi, bazıları olayların gelişiminine bakarak anladı, bazılarıysa hala anlamamış durumda.

    sonuç: eski sözlüğünüz yok artık. burası 1999 senesindeki antik sözlük değil. 2000'li yılalrdaki klasik dönem sözlüğünüz de değil. 2010'lu yıllardaki sanal kahvehaneniz bile değil.

    burası kapısına satılık levhası satılmış bir yer sadece. içindeki tüm eşyalarla beraber siz ve yıllardır yazdığınız her şey de bu satışa dahil.

    yani sözlük için tüm entryler ve tüm yazarlar bir meta bundan sonra.

    soru: peki değişim kötü bir şey mi? kanzuk "değişime direnmek insanın doğasında var" demedi mi? kanzuk'un yeni sözlüğü eskisinden çok daha süper olamaz mı?

    cevab: hayır olamaz. olamadığı şu sözlük tasarımından bile belli zaten de yine asıl nedeni açıklayayım. sözlüğün satılabilmesi için tüm siviriliklerinden, orijinalliğinden arındırılması gerekiyor. burası artık vasatın da vasatına hitap eden bir yer olmak zorunda.

    sözlük yönetiminin bundan sonraki tek amacı trafiği ve reklam gelirlerini artırmaktır. bu strateji kısa vadede para kazandırır ama uzun vadede sözlüğün sonu olur. ve dediğim gibi uzun vadede ne olacağı umurlarında değil.

    2000'li yılların başında sözlüğe gelenler (bkz: postmodernizm) ne demekmiş öğrenmek için sözlüğe giriyorlardı ve bir daha ayrılamıyorlardı. bugün sözlüğe gelenler survivor başlığında sosyalleşmek için geliyorlar. yarın gelenler belki de acun'un programında reklamını gördükleri için gelecekler.

    soru: peki entryleri silip gitmek bir çare mi?

    cevab: (bkz: türkiye'den siktir olup gitmek) ne kadar çareyyse o kadar çare. yani kanzuk'un stratejisi değişmeyecek. sözlükteki değişim sona ermeyecek. mevcut kullanıcıları memnun etmek gibi bir amaçları olmadığından geri adım falan atılmayacak.

    biz safımızı belli etmiş, kendimizi kurtarmış olacağız sadece.

  • ilk hesabımı 2005'te almıştım. yaş o zaman 17 falan. beklemişim baya. bir tane daha alayım dedim o zaman böyle 300 hesaplı insanlar yoktu. ikinci hesapta direk şutluyorlardı sizi. tırstım bulurlar beni diye almadım. tırstığım şeye bak lan. sözlük hesabımı kapatırlar. şimdi ben kendi entrylerimi siliyorum.

    sonra farklı farklı sebeplerle farklı hesaplarla 3 defa uçtum hepsinde garip bir sebep gösterdiler biraz kızdım başta sonra ok dedim. sonuçta bir yönetim var. o zamanlar moderasyon caddebostan'da falan yapılan pikniklere gelirlerdi. hey gidi.

    sonra bu dedim dedim de kime dedim nickini aldım. alır almaz eksiduyuru'ya girdim bu inci sözlük ilk açıldığı zamanlarda lktr diye bir hesap açmıştım. sonra inci sözlük bugünkü formatına geldi lan dedim ne işim var benim burada. vereyim hesabı bari birinin işine yarasın. eksiduyuru'da incisozluk hesabımı beleş veriyorum dedim hem de 1. nesil diye ilan açtım. beni eksisozluk'ten uçurdular. hesabını satıyorsun diye. anlamadın değil mi? işte bu daha başlangıçtı.

    bak resmi burada,
    http://i.hizliresim.com/a3er52.jpg

    iki yıl kadar eksi film zirvelerini 2 mükemmel arkadaş ve yüzlerce insanla yürüttük. her hafta tanımadığımız insanlarla bir film izleyip üzerine konuşuyorduk. gelen kitle nasıl biliyor musun? sanki ales'ten 85 barajı koymuşsun belgeyi gösterene bir de dil sınavı yapıyormuşsun gibi.
    en kötü kariyeri olanın en az 2 y.lisansı var. ben daha lisans bitirmeye çalışıyordum o zamanlar. ortalık öğretim üyesi kaynıyor. millet işten sonra takım elbise ile geliyor.

    sonra tabi sözlük iyice gevşemeye başladı. e bizim limon'a (artık o da yok) girip zirvelere gelen kitle değişti. zirveleri yapan mekan sahibi bir gününü bize ayırmaktan (ki taksimde zor iş bu) mutluluk duyarken bir gün bana patates oldu sizin zirveler dedi. bende kapatıyoruz abi dedim. bitti.

    eskiden bir entry yazdığında (normal debe değil) 20 tane mesaj gelirdi. yazdığın şeyi bir de orada tartışırdın. şimdiki gibi (bkz: bkz) vermezdin. makale yazardın. o yorumları hala saklıyorum ben. o tartışmaları. o derece sağlamdı insanlar.

    şimdi ben bu sözlük sahiplerini anlıyorum. benim de firmam var. olaya iş açısından baktığında seni delip geçen çok firma var ama senin çıkış noktan bu değildi. sen bir kayıkla denize açıldın ve biz yazarlardan yardım istedin. bizde elimizdeki zanaatla bu bizim kayığımızdır diyerek ağaç kestik kereste yaptık ve kayığı gemi yaptık. şimdi sen bu geminin kaptanı benim istemeyen gitsin diyorsun. kaç ağaç kesebilirsin tek başına? kaç tane kereste yapabilirsin? kaçını gemine yamayabilir kaçından su sızmasını engelleyebilirsin tek başına?

    sözlük bu şekilde yürür mü? elbet yürür. para getirir mi? elbet getirir. yönetimin bu şekilde davramasının tek sebebi zaten artık sözlüğü gözden çıkarmış olmalarıdır. biraz daha parlatır birine satarız bu sözlüğü kafasında olmasalar bu kadar rahat davranamazlar.

    gidin dostlar gidin. silin entrylerinizi. zaten 25 tane entrym vardı onları da siliyorum şimdi. benim için bardağı taşıran son damla limon'a bition'a sourberry'e verilmeyen destekler oldu. buralar kadıköy'ün barlar sokağı galata'nın bira içilen meydanı, cihangir'in merdivenleri idi. mahvettiler yeraltı kültürünü. iyiydi kötüydü ama kendi kültürünü oluşturmuş yerlerdi. rengarenk merdivenleri sildiren belediye başkanı gibi yok ettiler hepsini.

    kaç para ulan bi bition? kaç para lan bi limon? kaç para lan bi sourberry?

    sen şu sözlüğü eski formatta paralı üyelik yapsan bile gelirdi millet.

    etli mantarlı dürüm gibi yediniz sözlüğü.
    (bkz: #1874550)

    bu entry dursun yalnız. yalnız yazmayı burada öğrenmiştim ben mesela.

  • 1654 entry ile benekli

    2002 ocağının 16. günü başlamış çaylaklığım. kuvvetle muhtemel iki gün sonra yazar olmuşum. 4. nesil. 14 yıl. hayatımın üçte birinden uzun. şaka gibi.

    tema benim açımdan çok büyük bir problem değil, en büyük problemim, benim için çok şey ifade eden, eski ek$isozluk logosunun o sol üst köşede olmaması. çünkü o logo bir grafikten çok daha fazlasıydı. reklamları adblocker kullandığım için görmüyorum, tema ile ilgili sıkıntım, devamını okuyayım rezilliği. o konuda bile beni sözlüğü bıraktıracak kadar büyük problem yaşamıyorum.

    problemlerimi ise, özellikle sözleşme konusunda peder zickler’in #59049037 ve #59025652 no’lu entry’leri, yönetimin yaklaşımı konusunda otisabi’nin http://aralaragiriyorum.tumblr.com/…nzuk-açıklaması blog’u, belki de en önemlisi sözlüğün geldiği nokta konusunda aran suildur’un #59088302 no’lu entry’si belki de benim anlatabileceğimden bile çok daha iyi özetliyor.

    (bu arada entry’lerin referans numaraları da kalkmış… negzel)

    fakat, bunca senelik ilişkiden sonra, konuşmamak doğru değil. iyi bir closure’ı hakediyor. söylemek istediğim çok şey var, ama tekrara düşmemek ve düzgün söyleyebilmek önemli. 2004 yılında ortalamalaşan sözlük başlığına yazdığım (şimdi de sildiğim) aşağıdaki entry, aslına bakılırsa olacakların habercisi gibiymiş:

    ------------------
    "ortalamalasmanin nesi kotu?" diyen arkadaslara her ne kadar "bundan bundan bundan" diyemesem de, ortalamalastigi grubun (ki bu grubun da ne kadar turkiye ortalamasini yansittig tartisilir, hadi internet kullanma sansi olanlarin ortalamasi diyelim.) sozluge yaklasimi korkutucudur.

    donup baktigimda, korkunc bir gercekle karsilasiyorum. sozluge yeni katilan insanlar, sayi bakimindan cok olduklarindan midir, yoksa, basindan beri "sozlugu ozgurce yarrak yazilabilen yer" olarak gorduklerinden midir, (ki sozlugun ozgurce yarrak yazilabilen bir yer olmasi onemlidir ama yarragi nasil ve neden yazdiginiz daha onemlidir) basindan beri soylenen "yazarken özenin!" sozu onlara hicbir sey ifade etmemektedir. bu sozlukte, insanlar gercekten ozenirdi vaktinde. insanlar gercekten "yazar" olmaktan gurur duyardi, gercekten yazarlardi. cunku. simdi donup baktigimda, en azindan kisisel deneyimim, ben artik yazmak istemiyorum. daha da kotusu istesem de yazamiyorum.

    unutlmamasi gereken bir nokta var. sozluk, "kutsal bilgi kaynagi" oldugu kadar, kollektif bir bilinci de temsil etmekte. hic kimse, "benim bir baska entry'den etkilenip de yazdigim bir entry yoktur" diyemez sanirim. sozluk, eglenme, bir seyleri merak etme kadar, ayni zamanda dusunme, ogreme hatta tartisma ortamiydi. ama giderek bu ozelligini yitiriyor. amdan gotten baslik acmak, yalarim entry'leri girmek birilerini cok eglendiriyor olabilir. ama ben gunun basliklarina baktigimda, artik altina hakkinda kafamda bir tanim veya verebilecegim bir ornek bulamiyorum. sanirim benim durumumda olan bir cok insan vardir, cunku artik kisilerin kafasindan cikmis, ozenilmis entry'ler bu sozlukte bulamiyorum.

    bu ben uzuyor, cunku burada tanidigim ve sevdigim, tanismasam da birgun tanistigimda sevecegime, ya da konusmaktan zevk alabilecegime inandigim insanlar vardi. ortalamalasmak bir ifade bicimi, dogru tanim ortalamalasmak mi, yozlasmak mi, ozensizlesmek mi hangi tanimi secersen secin. ama yakinda sozlugun ismi #zurna olursa sasirmayin.

    ------------------

    keşke burada kalsaydı, keşke artık hergün sözlüğe girdiğimde beni iğrendiren, kızdıran başlıklarla, entry’lerle karşılaşmak, foruma dönen bir ortamı görmek, formatın mahvolduğunu görmek zorunda kalmasaydım. entry’lerimin bunun bir parçası olmasını istemiyorum. işte bundan siliyorum.

    sözlükle bir gönül bağım olduğu kadar, hukuki bir sözleşme bağım da var. bu sözleşme, benim kabul ettiğim sözleşme, yenilenen, kendine yontan, acemice kanunlara aykırı hazırlanmış, daha da kötüsü, artniyetle hazırlanmış olan sözleşme değil. ben bu sözleşmeyi kabul etmiyorum. işte bundan siliyorum.

    sözleşmeler, kötü günler, anlaşmazlıklar içindir. ssg sözlük yönetimindeyken, sözlüğün yönetim biçimini faşizm olarak kabul etmiştik. fakat sevgili ssg ile sayın kanzuk arasında benim açımdan büyük bir fark var. (ikisiyle de şahsi herhangi bir tanışıklığım yoktur.) herhangi bir problem yaşadığımda, (ki hiç yaşamadım) ssg ile bu sorunu bir şekilde çözebileceğime güveniyordum. bu güven benim yazmam için en büyük sebepti. kanzuk’a güvenmiyorum. işte bundan siliyorum.

    en son olarak, burada yazılanların paraya dönüştürülmesine karşı değilim, aksine bunun olması taraftarıyım. fakat bu o kadar nobranca, o kadar acemice yapılıyor ki inanamıyorum. türkiye’nin son 17 yılının tüm trendlerini, tüm konularını neredeyse içeren, yazar, çaylak, ve okuyucularım eğilimlerini bu kadar detaylı içerisinde barındıran bir ortamda, reklam gelirleri ile, bu reklam gelirleri için de herkesin her şeyi langur lungur yazdığı, her köşenin bu reklam gelirini arttıracak şekilde kullanılmaya çalışıldığı bir yer haline getirmek, acemilik ve iş bilmezliğin yanı sıra aç gözlülüğün de sonucu olsa gerek.

    bana bu, iskenderiye fenerinin taşlarını bir kalede kullanmayı, rodos heykelini para basmak için eritmeyi, kaz dağları’nın, artvin’in eşsiz faunasını maden için kazımayı hatırlatıyor. dünyada eşi olmayan bir ormana, her ağaçtan, her kuştan oluşan bir ormana, yakacak odun yapıp satmak için baltalarla girmeyi hatırlatıryor. entry’lerinin bu tür bir para kazanma ya da ekşi şeyler denilen ortamda kullanılmasında yazarların bana göre sözlük’ün para kazanmasından daha çok derdi; özenle yazdıkları entry’lerinin kendi elleriyle yetiştirdikleri fidanların bu nobranca kullanımı yatıyor. insan, mimar sinan acaba selimiye önünde ve içerisinde, hanutçuların, işportacıların bir kara kalabalıkla burayı ziyarete, ibadete, esinlenmeye gelenlere mal satmaya, kollarından çekiştirmeye çalışırken görseydi ne hissederdi, onu düşünüyor.

    halbuki, sözlüğün istediği artık, altı avm olan, otopark olan, iki üç günde yapılmış, sıvası eksik, minaresi yağ bidonlarından olan camiler. hatta eski güzel camilerdeki hatları, çinileri, el dokuması kilimleri yerlerinden söküp, ışıl ışıl avmlerde sergilemek istiyorlar. bilginin kutsiyeti kayboldu.

    işte bundan siliyorum.

    çok da mühim değil yazdıklarım, belki de sözlüğün eski yazarları arasında en kötülerinden biriyimdir. dolayısyla o benzetimde bulunduğum başucu eserleri’nin benim olduğu düşünülmesin. aksine, iyi bir okuyucu olarak okunacak bir şey bulamamak, bir yazar olarak yazamamaktan daha acı benim için.

    peki neden hesabımı kapatmıyorum? bir umut veya bir düzelme beklemiyorum. ancak, bu yazdıklarımı yazmak, burda burasının yazmaya değer olduğu günlerde ben de vardım demek, ve şu anda yazmaya değer değil; ben bir yazar olarak bu dayatmaları, bu iş modelini, bu özensizliği, bu kalitesizliği, bu nobranlığı kabul etmiyorum demek, bu duruşu göstermek önemli olduğu için kapatmıyorum.

    son olarak, 14 yıl içerisinde, bana yeni şeyler öğreten, bana yeni şeyler hissettiren, bugün olduğum insan olmama neden olan bütün eski ve yeni yazarlara teşekkür ediyorum.

  • 700 entry sildim.

    sözlüğe tekrar yazmak için şartlarım;

    1- kanzuk bütün yazarlardan özür dilesin
    2- kanzuk sözlükle ilgili tüm görevlerinden istifa etsin.
    3- sözlük geliri yazarlar arasında bir şekilde pay edilsin, bu olmayacak gibiyse yazarlar adına bir sosyal sorumluluk projesine maddi olarak destek verilsin.
    4- troll orospu çocukları sözlükten anında atılsın.
    5- yazarlar sözlük görünümünü özelleştirebilsin.
    6- sözlük'le ilgili bir karar almadan önce yazarlara sorulsun.

    yukarıdaki şartlar sağlanmadığı sürece tek bir harf bile yazmam artık buraya. sizler de öyle yapın, çünkü tarih hiçbir zaman sermaye/patron ile işbirliği yapanları hayırla anmaz, yavşak olarak anar.

  • özet: kanzuk, artık ne ara yaptıysa, bir de eskiden uçurulmuş yazarların nick'lerini yeniden kullanıma açmış. sözlüğün ilk yıllarında kullanıldığı için alamadığınız, özendiğiniz nickler varsa, yeni hesap oluşturup almayı deneyin. bakarsınız clairvoyant, author, onkaimeon, gibi kült yazar nick'lerine siz de sahip olabilirsiniz!

    ~

    ön not: malum şahıs muhteşem bir hamleyle entry silmeyi de yavaşlattığı ve otomatizasyonunu zorlaştırdığı için, 5774 entry'min tümünü silebilmek için, her çalıştırıldığında 100 entry'yi 50 dakikada silebilen script'i tam 58 kere manuel olarak başlatmam gerekiyor. günde 5-6 defa yapsam, 10 güne tüm entry'lerimi silmiş olurum diye düşünüyorum. şimdiye kadar 800 kadarı silindi ancak. (niye teker teker siliyorsun, hesabı kapa diyenler olursa, biraz aşağıyı okuyun. nick'imin başkaları tarafından tekrar kullanılmasını istemediğim için hesabı entry'siz şekilde açık tutacağım)

    ~

    ekşi sözlüğü birakma konusunda bir süredir çekincelerim vardı, ancak şu iki nokta kararımı kesinleştirdi:

    1) saniyede binlerce request'i process edebilen sözlüğün server'larını, sırf tepkilerini ortaya koyan yazarlar entry silmekte zorlansın, belki de bundan vazgeçsinler diye dakikada 2 entry silme limiti koyması. digiturk'ü iptal ettirmek için fax dayatmasından en ufak farkı yok bunun. (server yükü diyerek de aptal yerine koymasın bizi. an itibariyle türkiye'nin en çok ziyaret edilen 5. sitesinde yüzlerce yazarın birkaç saat içinde binlerce entry'sini silmesi bile, server yükününde ciddi artışa neden olmaz. kaldı ki saniyede sadece 1-2 entry siliyordu bu aralar hepimizin kullandığı entry silici script. abuse eden bir yanı da yoktu sözlügün serverlarını)

    daha da önemlisi:

    2) 2004 yılında emanon nick'iyle kaydolduğum 6. nesil yazar hesabım, formata uymamam (ilk entry'de tanım yapmama, başlıktaki entry'lere fiziksel referans içerme) gibi nedenlerle uçurulmuştu. hoş gerçi şimdi format da kalmadı, tanımsız entry'ler, @2'ler her başlıkta karşımıza çıkıyor, neyse bu konumuz değil.

    neyse, 2006 yılında tekrar hesap açmak istediğimde, emanon nick'i daha önce kullanıldığı (ve uçurulduğu) için aynı nick'i tekrar almama izin verilmemişti. o sırada komik bir gazete haberinde çıkan kafam kadar gülşah karakterinden esinlenip yeni nick'imi almıştım. bu 2. yazarlığım süresince arada bir nostalji yapıp modlog'a bakardım, eski nick'imin kayıtlarına, o zaman yaptığım format hatalarına.

    birkaç ay önce baktığımda ise, uçurulmuş (yeni adıyla leyla) eski nick'imin benden bağımsız çaylağın birine verildiğini gördüm. bu konuda ne söyleyim bilemiyorum. eski nick'lerin geri dönüşüme uğraması, aynı mahlasların yeniden farkli kişiler tarafından kullanılması nasıl bir işbilmezliktir? hadi benim yazarlığımı değersiz bulabilirsiniz, ama mesela, popüler kültür'e kezban terimini kazandıran author'un anısının üzerine, yarın bir gün feminist bir author'u mu yazar yapacaksınız? ekşi sözlük'ün temeline, tarihine, nostaljiye, mahlasların kullanım amacına, her şeye ters düşen bir durum bu!

    bravo kanzuk! entry sansürleme, tema dayatma, kullanım koşullarını habersiz düzenleme, entry'leri düzenleyip kar amaçlı kullanma, bunlar güzel fikirlerdi, ama kullanılmış nick'leri başka kişilerin eline vermek özellikle muhteşem bir fikir olmuş. tebrik ediyorum.

  • selam gencler.

    1998 yilinda ilk bilgisayarima sahip oldum, superonline internet ile beraber. yani ne kadar eski soyle soyleyeyim. danismani oldugum 1. sinif universite ogrencilerinin bazilari 1998 dogumlu, o kadar eski. yil 2002 falandi sanirim. agzimda aft cikti ama nasil aciyor. ınternete girdim aft yazdim. karsima ibrahim tatliseks'in bir tanimi cikti. oyle tanistim eksi'yle. yillarca okudum, sanirim 5 yil kadar once de yazar oldum bu mecraya.

    ben iki seyden anlarim, ekonomi ve otomobiller. elimden geldigince uzun uzun buraya bir seyler yazmaya calistim. 5-6 debe, kimi tanimlarda 500-600 fav ile fena bir yazar oldugumu dusunmuyorum. cok guzel mesajlar aldim, burada arkadaslar edindim. hem goygoy yaptik, hem dertlestik. hayatimda ciddi bir onemi vardi yani buranin.

    bir zamanlar internet aleminin bilgi deposu, demokratik platformu once reklam yuvasi oldu. daha sonra troller anasini bellemeye basladi. yonetimin garip tavirlari, abuk subuk ucurulan insanlar, kullanicilarin fikri olmadan yapilan dayatmalar derken, bizim kutsal bilgi kaynagi size oldu internetin belediye coplugu. lan 15 yil once benim okudugum yer boyle bir yer degildi ki. yillarca yazari olmak icin niye heves edeyim yoksa?

    bizim esesci arkadas sozlugu kanzuk nickli vatandasa birakti gitti. ondan once her sey gulluk gulistanlik degildi, ssg de mahmut hoca olmamisti hic bir zaman ama, gidenin yerine gelen tam bir banker bilo cikti. yapilan haksiz uygulamalar zaten beni tav etmeye baslamisken bu hic bir kullanici feedback'i alinmadan burnumuza sokulan yeni tema benim adima bardagi tasiran son damla oldu.

    simdi sevgili dukkan sahibi. twitter'a stiv cops gibi profil resmini koymussun ama o isler oyle olmuyor be kardes. eger olsa ben de parasini verip cektirirdim vesikalik bir foto, yapardim profil resmi ben de olurdum. su sozluk senin eline gectiginden beri beni mutlu eden, "la harbiden ne guzel oldu da yapti" dedigin tek bir uygulaman yok. monarsi gucunu eline aldigindan beri en saglam dikta yonetimlerini aratir oldun. ellerin dert gormesin.

    eksi sozluk dedigin yer, tamamen kullanici emek ve cabalariyla ayakta duran bir yer. sadece ayakta durmakla kalmayip sahibine de tomarla para kazandiran bir yer. arkadas, ben zamanimi ayirip buraya bir seyler yaziyorsam, bu sozluk ben ve benim gibiler sayesinde (binlerce insan) ayakta duruyor. senin bize bir kulak vermen lazim. degisiklik, caga uyum saglamak diyorsun. daha bir mobil uygulaman yok. ya sen hayirdir? bir gecede tema degistirip mi uyum sagladin degisime? ben buna anira anira gulerim iste.

    ha bir de "seyler" mevzusu var. seyler ne ben size soyleyim. "arkadas baktim onedio falan parayi kurekliyor. nasil olsa elimin altinda cayir cayir tanim yazan ameleler var. acuk da ekmegini ben yiyem". neyler? seyler. ıste seyler dediginin meali bu. hem sen benim hic bir fikrimi almadan kafana gore her seyi dikte edeceksin. hem de benim cabamla yarattiklarimdan ekmek ustune ekmek yiyeceksin. nihehehehhe. stiv cops pozunun temeli bu dahiyane fikirden geliyor herhalde. canim benim.

    velhasil. 617 tanim ve gunlerce suren emegimi dun aksamdan beri ugrasarak cekmis bulunuyorum. ha ne bu tanim, ne de silinen 617 tanimin hic bir onem tasimiyor olabilir senin icin. ama ben nasil beni yonetmesini istemedigim adama oy vermiyorsam, emegim uzerinden kazanc saglayip bana bir satir fikrimi sormayan adama da emegimi yedirmiyorum. benim yazdigim bir tanimdan alacagin bir hit var ya. o hitten de kazanacagin 1 kurus var ya. ben sana bunu yedirmiyorum arkadas. kim yedirirse yedirsin. ama ben yedirmem.

    troll yuvanizi ve bir zamanlar bilgi kaynagi, bugun tanim coplugu sozlugunuzu iyi gunlerde kullanin. ben yokum.

    optum. kib. bye.

  • =================
    toplam yazar sayisi: 172
    silinen entry sayisi: 140 bin
    ==================

    02:20 - aciklama: arkadaslar oncelikle saskin durumdayim. bu isin sozluk tarafindan bu kadar kurcalanacagini ve comak sokulacagini dusunmemistim. uzun bir sure entry giremedik, entry silemedik ve entry editleyemedik. hal boyle olunca belki de cok az katilimca gerceklesecek olan silme olayi iyice alevlendi ve isin icinden sozluk adina cikilmaz bir hal aldi.

    bu sure zarfinda eksi sozluk bilerek ya da bilmeyerek, kasitli ya da tesadufu bir sekilde yavaslatildi ve yazarlarla adete dalga gecildi. atese korukle gidildi ve kartopu gibi buyuduk.

    uzun bir sure entry'i editleyemedim. bu basliga ve bazi mimli basliklara entry giremedik. bunun sonucunda yilip pes edecegimizi sandilar ama is onlarin istedigi gibi gitmedi ve pr nasil yapilmaz ve kriz nasil yonetilmemelidir konulu tez yazilabilecek duruma suruklendik.

    mesaj yoluyla iyi dileklerini belirten herkese tesekkur ediyorum. ben bir sey yapmadim. bilakis bu hareketin sahibi sizsiniz. ama ben bu yola ucurulmayi goze alarak ciktim. hicbir sey bu yoldan beni donduremeyecek. 8 yillik caylaklik ve ucurulan yazarliim sirasinda bir cok guzel arkadas edindigim, gulup eglendigim, dolu dolu bilgilendigim bu sozlukteki butun entrylerimi kendi istegim dahilinde siliyorum. siliyorum derken yonetim izin verirse silecegim ama hala hata aliyorum.

    peki bu hareket neden basladi. bu hareketin baslamasinin sebebi sadece tema degisimi degil. basli basina eksi seyler de degil. kullanici sozlesmesinin haber verilmeden degisimiyle beraber, yazarlar artik deger kendilerine deger verilmedigini gordu bu sozlukte. bizi sadece sagilacak inekler olarak goren yonetime tepkiydi bu. hatalarini kabul etmemeleriyle bu hareketin baslamasina, sansur ve engelleme ise alevlenmesine sebep oldu.

    benim acimdan sozluk bitmistir. su andan itibaren yapacaklari her hangi bir iyilestirme ya da degisim beni sozluge geri donduremeyecek. onlarin umrunda olmasam da birler on onlar yuzler oldu.

    hepinize desteginiz ve iyi niyetiniz sebebiyle tesekkur ederim. binlerce kere sag olun var olun.

    not: listeyi guncellemeye calisacagim. sayi 200'un ustunde.
    ============================================================

    asagida daha onceki yaptigim editlerden bir kac foto gosterecegim sansure kanit olarak.
    http://i.hizliresim.com/o3rdg7.png
    20.04'te iki adet, 20.48'de 3 adet, 20:52' altı adet entry girilen yoğun bir başlık olduğu halde 20.04-20.48 arası tek bir entry yok.

    yazilan entryler surekli siliniyor.
    1) http://i.hizliresim.com/vavqqv.png
    2) http://i.hizliresim.com/g8zpb0.png
    aradaki entry nereye gitti?

    yaklasik olarak 1 saat boyunca karartilan liste.
    1) ilk once entry silememeye basladik.
    2) ilk entryi editleyemez oldum. bu sirada insanlar basliga entry girebiliyordu.
    3) sonra kimse bu basliga entry giremez oldu.
    3) yaklik 20 kisinin entrysi girildikten sonra silinip baslik 81 entryde sabit birakildi. olay isigi yaniyordu ama kimse entryleri goremiyordu.
    4) 1 saat sonunda entry girme acildi.
    ========================================

    28 şubat 2016 ekşi sözlük'ün tasarımının değişmesi'nin ardından ve yonetimin yaptık oldu tavrından irrite olan yazarların 28 şubat 2016 ekşisözlük direnişi sebebiyle bütün yazarların bütün entry'lerini silmesi eylemini yapan yazarların listesidir.

    tek tek ugraşmaktansa sahtepetruci'nin geliştirdiği şu chrome eklentisiyle kolay bir şekilde silebilirsiniz. 2056 entry vardı yavas yavas siliniyor kendi kendine.

    bu baslıgı acmamın sebebi ise kaç tane yazarın kaç entry sildiğini toplu bir şekilde görebilmek için. çünkü sözlük tarafından böyle bir açıklama ve sayı verilmeyecek. gene iş başa düştü.

    mesaj atarsanız ya da entry girerseniz buraya listeye adınızı eklerim. kac entry sildiğinizi de belirtirseniz sevinirim.

    not: isterseniz ayarlardan yedeginizi alabilirsiniz. ani niyetine. https://eksisozluk.com/ayarlar/yedek
    not2: bu eklenti entryleri cope atiyor. copu bosaltmanizi tavsiye ederim.
    not3: ayarlara giremeyen arkadaslar. https://eksisozluk.com/ayarlar/tercihler

    =================
    toplam yazar sayisi: 172
    silinen entry sayisi: 140 bin

    -2) biraz da kitaplar bizi okusun - 6556
    -1) sir yes sir - 6841
    0) cassey jones - 4300
    1) ulotrix - 2056
    2) pulp fiction daki wolf - 400
    3) ben cokoprens - 3125
    4) ben bunu daha onceden gormustum - 9548
    5) asilhafiz - 28
    6) cevizlikarpuz - 700
    7) avci toplayici - 935
    8) gatotsu - 66
    9) ekshe - 1300
    10) fizikolojist - 2000
    11) extra terrestrial defense - 154
    12) srgn - 77
    13) ayi teddybearogullari - 2220
    14) kamudan kemter - 360
    15) synick - 750
    16) nobetciokur - 870
    17) desman - 265
    18) nickimsonik - 4500
    19) canseven - 2200
    20) xmarx - 799
    21) cedrus deodara - 1060
    22) cashkopat - 400
    23) kayip gitarini arayan bisikletli paladin - 880
    24) zapatero - 651
    25) i lack - 663
    26) kansascity shuffle - 2200
    27) necropharaoh - 300
    28) gunde 2 litre su - 560
    29) c1b2k3 - 1800
    30) hayatimin yok baska anlami - 207
    31) sahtepetrucci - 2250
    32) necropharaoh - 300
    32) scratch - 509
    33) gaikokujin - 500
    34) bermuda seytan hepbeni - 175
    35) sir dupre - 2585
    36) jngr - 1193
    37) alwayslikethis - 280
    38) ohaaaa - 77
    39) akkjany - 650
    40) malum kisi - 1094
    41) katrei matem - 105
    42) yaradan dog demis dogmusum - 1060
    43) i thank you very many - 4000
    44) ne nicki be - 1000
    45) sfalya - 20
    46) hateme - 60
    47) dopeme - 400
    48) redlinetheturk - 606
    49) curvaturkey - 3000
    50) supermassiveblackhole - 160
    51) wishes - 700
    52) desem yalan olur - 90
    53) tersherif - 420
    54) icim urperiyor - 625
    55) damienmarley - 165
    56) 0xf8 - 8186
    57) bosinsan - 30
    58) onlardainsan - 950
    59) tosiba - 650
    60) mehmetpars - 1080
    61) nate - 405
    62) svperbeast - 3038
    63) puffudukus - 685
    64) ismi baran olmayan 14 yasindaki einstein - 570
    65) phanax - 1204
    66) muhammet mermer - 117
    67) capua cocugu kamil - 177
    68) erkuterdem - 170
    69) 45litre - 4530
    70) haydunyadabiryil - 350
    71) lahanakafa - 184
    72) cakmazaz - 514
    73) crazyblood - 53
    74) ez ez ninim - 786
    75) kingofneverland - 800
    76) a secret life - 1230
    77) um4ns14 - 537
    78) aziz bagirsaksiz - 2900
    79) deep love - 75
    80) ret itina - 97
    81) b w n s p - 367
    82) cosmosun belasi - 648
    83) yamuklu sucurta - 750
    84) baharda bluescu olan metalci - 200
    85) hpkhga - 170
    86) cmertd - 93
    87) viktor mancini - 73
    88) komsu komsunun nickine muhtactir - 148
    89) dunya penceresi - 118
    90) frph - 78
    91) burg - 510
    92) komodora - 450
    93) tankbuster - 167
    94) thelf - 80
    95) shifu - 400
    96) utungan - 170
    97) ranieri - 22
    98) pisiklet - 116
    99) kalender bey - 281
    100) walter hoyt - 410
    101) dgndmr - 147
    102) wineandcigarette - 77
    103) tronador - 40
    104) return to yourself - 12
    105) dharmakarmavarma - 604
    106) sastim allahimdan sastim - 400
    107) bu ne bil - 30
    108) sinceraman - 185
    109) 4li - 184
    111) monovas - 117
    112) teknik yok ki - 58
    113) universalbi - 54
    114) dahlersit - 32
    115) cakpin - 214
    116) timujin - 200
    117) fabuloso - 325
    118) turti lr - 250
    119) salih bulut - 4800
    121) munhani - 30
    122) samimi mahcup - 47
    123) fetish bey - 165
    124) esrefpasa - 69
    125) kezbanbenimolacak - 180
    126) degmesin yagli boya - 892
    127) mjstcs - 145
    128) trequartista - 28
    129) keydinkedin - 486
    131) konserve rakı - 86
    132) aborjinos - 20
    133) msage - 270
    134) firatunverir - 1000
    135) pquedram - 34
    136) pia luka - 407
    137) dartmayanyan - 200
    138) der doppelganger - 12
    139) makineli tabanca mitralyoz - 1789
    140) arcexo - 102
    141) opak - 3437
    142) j m - 658
    143) kawaye hesinker - 84
    144) dex willer - 709
    145) otonom militan - 35
    146) arsw - 161
    147) ra amin ka - 134
    148) matizyen - 185
    149) 502 bad gateway - 50
    150) panzerkampfwagen iv - 300
    151) memocan2245 - 180
    152) utungan - 170
    153) ratso rizzo - 170
    154) mekmenemen - 266
    156) ryan ciks - 41
    157) captain of man o war - 45
    158) sadekakaokaramel - 400
    159) zuritamarduk - 1710
    160) ozitron - 102
    161) mantik hatasindan ote - 250
    162) herhangi - 94
    163) 2084 - 224
    164) tunachu - 477
    165) `asimus - 360
    166) disarisi iceriden daha kucuk - 40
    167) jamaer - 15
    168) halay basi - 36
    169) oxygen32 50