bütün entry'lerimi siliyorum deyip geri dönmek

  • olayların başlangıcı malum,

    (bkz: 28 şubat 2016 ekşi sözlük'ün tasarımının değişmesi)
    (bkz: ekşi şeyler)
    (bkz: 28 şubat 2016 ekşisözlük direnişi)

    ve ardından,

    (bkz: bütün entry'lerini silen yazarlar listesi)
    (bkz: 13 mart 2016 1 milyon entry silinmesi)

    bütün entry'lerini silen yazarlar listesi'nde şu an halen 1359 yazarın ismi var. başlığın ilk entrysinde de söz konusu yazarların rahatsız olduğu, tepki gösterdiği, değişmesini istediği şeyler açıkça anlatılmış. buraya kadar bir problem yok.

    bana ilginç gelen şey bundan sonrası. bu listeye adını yazdırıp, ''gururla entrylerimi silip direnişe katılıyorum'' diyen arkadaşların bir kısmı hiçbir şey olmamış gibi entry girmeye, anket doldurmaya, makara yapmaya devam ediyor. bazıları entrylerini silmemiş veya silip daha sonra tekrar canlandırmış. arada da ''ya aslında entry yazmıyordum ama'' diyenler, ''şu makaleye ihtiyacım var dostlar'', ''maç linki var mı?'' diye hala sözlüğü kullananlar var. 1 milyon entry silindi diyoruz ya, o hesap pek tutmuyor gibi. bir ay önce 200 entrymi siliyorum deyip şu an 1000'den fazla entrysi olan yazar var o derece.

    hayırdır arkadaşlar? değişen bir şeyler var da bizim mi haberimiz yok? tema için bir iki renk seçeneği geldi, ekşi şeyler için yazdıklarım kullanılmasın tarzı bir seçenek var artık, bildiğim kadarıyla dakikada 2 entry silme kuralı cephesinde bir gelişme yok, format desen eski tas eski hamam...

    merak ettiğim şey şu, entry silerek sözlüğü asli unsurundan yani yazarların oluşturduğu içerikten mahrum bırakarak tepkinizi gösterdiniz. çok güzel tamam, peki neden hala içerik üretiyorsunuz?

    neden döndünüz hayırdır? madem döndünüz neden isminiz listede hala? beraber yola çıktığınız insanları neden enayi yerine koyuyorsunuz bir anlatıverin hele.

    edit: şimdi ben sözlükte bir tepki eylemine katılsam, arkamdan bin küsür kişi gelse, hadi entrylerimizi siliyoruz desem, bu bin küsür kişiden bir kısmı bir süre sonra sukoyverip hiçbir şey olmamış gibi takılmaya devam etse gider onlara söverim sizin yapacağınız işe sokayım diye.

    sanki parmağa değil de parmağın gösterdiği yere bakmak lazım.

    ha illa parmağa sövüp içinizi rahatlatacaksanız o sizin bileceğiniz iş...