avukat şımarıklığı

  • bu gene iyi en azından adliyede vukuat çıkarmış bunun avm girişinde olanıyla karşılaştım ki evlerden ırak.

    sanırım reina saldırısının ertesi günüydü. önce avm'nin girişindeki cafe'de oturup sade kavelerimizi içtik avukat arkadaşımla sonra hadi biraz dolaşalım diye avm'ye girelim dedik.

    ben vergisini ödeyen yasalara saygılı bir vatandaş olarak elimde avucumda ne varsa yığdım güvenlik noktasından geçerken. ben biraz öyleyim; sanırım köylülükten kaynaklı üniformalı görünce anında teslim bayrağını çekiyorum. hani o an güvenlik görevlisi beyefendi siz şöyle köşeye geçip domalın dese yapmam ama bir an için acaba mı ki lan! diye düşünürüm.

    neyse bizimki benim arkamdan çantasını falan bırakmadan girdi tabi anında önü kadın güvenlik tarafından kesildi.

    -hanımefendi çantanızı açar mısınız?

    hatunun içinden o anda bir canavar çıktı;

    -nayır nolamaz ben avukatım kimse benim çantamı arayamaaazzzzz.

    o arada erkek güvenlikler de geldi

    - hanımefendi zorluk çıkarmayın lütfen

    - açtırmaaaamm, avukatım ben, çağırın şefiniz gelsin, müdürünüz gelsin, avm'nin sahibi gelsiiinnn.

    o bağırdıkça ben köşeye siniyorum bir yandan gözlerimi mahsun mahsun devirip açıver kız işte ne uğraştırıyon milleti? hem ben ölmek için çok genç dayak yemek için çok yaşlıyım der gibi bakıyorum ama nerdee? o sırada beni değil adalet bakanı gelse onu bile görecek hali yok.

    o sırada nerden çıktığını anlamadığım 2 tane polis geldi

    hanımefendi niye aratmıyorsunuz çantanızı?!!!??!!!

    ben oracıkta son nefesimi vermek üzereyim baktım bizimkinin eylem kararlılığında en küçük bir sapma yok.

    -açtırmaaamm avukatım ben. amiriniz gelsin, savcılık kararı gelsin, taçsız kral pele, kaleci mayer, nadya komaniçi gelsin.

    derken polislerden birinin jeton düştü sanırım

    hanımefendi avukat kimliğinizi gösterir misiniz?

    aha dedim yırttık! şimdi şak diye vuracak kimliği masaya biz de havalı havalı girecez içeri güvenlikçilere de kapak olacak. meğerse macera daha yeni başlıyormuş.

    bizimki soktu elini çantadan içeri başladı karıştırmaya sanırsın ki kimlik aramıyor da sondaj atmış petrol arıyor. hayır zaten 1.40'lık kadınsın niye boyun kadar çanta taşıyorsun ki? kolunu sonuna kadar soksa yine de çantanın dibine ulaşamıyor.
    bütün gözler üzerimizde güvenlikçiler, polisler, çevre mağazaların çalışanları, diğer müşteriler toplanmış avukat hanımın kimliğini bekliyor bizimki ise bir yandan arıyor bir yandan da kendi kendine mırıldanıyor:

    -allah allllaahhh nereye koydum acaba? arabada mı bıraktım? öbür cüzdanda mıydı? yok yeaa aldım ben iyi hatırlıyorum.

    kimliği bulamadıkça ses naifleşiyor cümleler yumuşuyor, ben zaten yokum orada ruhum bedenime veda edeli 10 dakika olmuş rahat, beyin ölümümün gerçekleşmesini bekliyorum.

    tam o sırada arşimetvari kükreyen sesiyle hayata döndüm.

    -buldum buldum işte kimliğim! memur bey bakmak ister misiniz? güvenlik hanım sizde yakından bakın isterseniz.

    kimliği gören kolluk kuvvetleri bu deliyle daha fazla uğraşmayalım diye buyrun geçebilirsiniz dediler.

    arkadaşımı kolundan tutup hızla olay yerinden uzaklaşırken sordum

    -ne vardı kız çantanda?

    -ne olacak kanka yeaa makyaj malzemelerim falan işte.

    -eee niye bizi 20 dk kapıda beklettin?

    -orotmom konko ovokotom bon.

    allahtan kadına şiddete karşı bir adamım da sadece içimden laa havle çekerek yoluna devam ettim.

  • avukatlık kanunu madde 58. "....ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü hali dışında avukatın üzeri aranamaz."

    avukatın aranması, temsil ettiği ve hakları savunduğu kişilerle ilgili bilgi, belge, delil ve sırlarını yanında taşıyabileceği için özel olarak düzenlenmiş olup, şahsa tanınmış keyfi ayrıcalık sayılamaz.

    başlığı açan arkadaşın özel hayatına ilişkin- mesela bir boşanma davasıyla ilgili üçüncü kişilere gönderdiği çıplak fotoğrafları vb- bilgileri avukatında olsa ve avukatının üzeri, evrakları aranmak istense(kanuni istisna hariç) ve kendisinin bütün özel bilgileri oradaki polisler ve etraftakilerin gözü önünde incelense buna razı olur mu acaba ? o zaman da "ıvıktlr şımırk yea" diye inler mi?

    avukatlar kendi egoları için değil müvekkilleri için direniyorlar.

    edit: "ama avukatlar çantalarında silah saklayarak hakim savcı öldürür" diyenlere, bu ülkede hakim arkadaşına rica edip sevgilisinin telefonu için dinleme kararı aldıran savcılar, adliyeye silah sokup yaralama eylemine karışan hakimler oldu. verilen yetkinin kötüye kullanılması, o yetkinin kötü olduğu anlamına gelmez.