atatürk heykellerinin yıkılacağı gün

  • atatürk'e karşı nefret duymanın sosyolojik olduğu kadar psikolojik temelleri olabileceğini düşünüyorum. ülkenin kurucu liderinden nefret etmenin nedenlerinden biri, tabandan değil yukarıdan gelen devrimin, toplumu sert şekilde dönüştürmesine gelen sosyolojik direnç. bu durum belki cumhuriyet'in ilk yılları için geçerli ve anlaşılır bir haldi. halk kendi içinden çıkmayan, kendine zorla getirilen modernizme, elindeki tek şey olan cehalete tutunarak direniyordu. adalet ağaoğlu bu hali, ölmeye yatmak isimli romanında anlatır. okula başı açık gönderilen kızların, babalarında yarattığı öfke...

    tabandan gelmesini bekliyor olsak şu andakinden bile 200 yıl geride olacağımız aşikar olduğu hâlde hâlâ bu nefreti sürdürmek ise psikolojik bir zemine sahip gibi geliyor bana.

    muhafazakâr ailelerin genelinin ataerkil bir düzeni ve baskın karakterli babaları var. modern dünyaya uymaya istekli çocukları olan babalar...çocuklarının, yaşam tarzının kendilerinden farklı olma ihtimali her ebeveyni tedirgin eder. ancak bu dominant babalar buna kesinlikle izin vermeyen ebeveynler.

    her çocuk ayrılmak ve bireyleşmek ister ve buna koyulan engeller onda bilinçdışı bir huzursuzluk ve öfke yaratır. ben bu öfkenin atatürk'e projekte edildiğini düşünüyorum. babaya duyulan bilinçdışı öfkenin kanalize edileceği uygun bir nesne; hem babanın 'sevmediği', hem de ülke için bir baba figürü olan. ebeveyninize ne kadar öfkelenseniz de bunu gerçek yoğunluğu ile ortaya koymak mümkün olmaz çünkü ebeveynler sevginin ve bakımın birincil kaynağı olarak girer insanın hayatına ve insan için en önemli ruhsal figürleri oluşturur. bu öfkeyi babayı sembolize eden, çağrıştıran başka kavramlara projekte etmek, sık görülen bir durum.

    atatürk'e yoğun öfke besleyen, karşıtlık ortaya koyan figürlerin yaşam öykülerine baktığınızda da genellikle kötü bir baba-çocuk ilişkisi görürsünüz. bunun tesadüf olduğunu sanmıyorum.

    oy kullanma davranışından, trafikteki sürücü davranışlarına, ideolojik tutumlara kadar birçok alanın, bilinçdışında denk geldiği bir yerler var. davranışlarımız, tutumlarımız asla rastgele ve yüzeysel olmuyor. derinlere bakmak zor olsa da, bazı şeyleri anlamak ve anlamlandırmak ancak bu şekilde kolaylaşıyor.

  • daha iyilerinin dikileceği gündür kardeşim. şimdi siktirip gidebilirsiniz. bak hemen şurdan.