atatürk'ün giyim tarzı

  • ülkedeki ve dünyadaki tüm kokmuş, değersiz, süfli şeylerden bunaldığımda çareyi fotoğraflarına bakmakta buluyorum.

    atatürk'ü kırışık ceketi, kolasız gömleği, buruşmuş mendiliyle, süklüm püklüm bir halde hatırlıyor musunuz? çorabı bile düzgün dursun diye çorap jartiyeri kullanacak kadar tertipli, özenli bir insanmış.

    modern türk ordusunın kıyafetlerini coco chanel'e tasarlatacak bir vizyon. 1930'larda chanel bugün kadınların bir ojesine sahip olduğunda sevinçten çıldırdığı fetiş objesi değil. bu genç terzideki ışığı görebilmiş.

    kendi giysilerini tasarlar ve terzisine diktirirmiş. en kaliteli kumaşlar, hep koyu ve iktidarı simgeleyen renk seçimi, lacivert gibi kişiliksiz tonlardan kaçınması, aksesuar detayını asla es geçmemesi. çeşit çeşit şapkalar, mendiller, bastonlar, eldivenler...

    kilo almaya meyilli vücuduna ve orta boylu olmasına rağmen her fotoğrafta nasıl böyle endamlı ve gösterişli, yanındakileri şeffaflaştıracak denli iyi görünüyordu bu adam? çünkü hem zevkliydi hem de vücuduna uygun giyinmeyi biliyordu.

    üstelik zamansız giyiniyordu. bugün şöyle sarışın gençten bir delikanlıya giydirin atatürk'ün serbest zamanlarında giydiği smart casual kılıklarını, sırıtmaz. ayakkabılarını koyun bugün nişantaşı'nda şık bir butiğin vitrinine, 1930'lardan kalma olduğu anlaşılmaz. hep zamansız ve oturaklı model seçimleri.

    böyle şık, tertipli, her daim jilet gibi giyinen bir atası olan gençliğe kıçı sünmüş kotlarla süpür süpür dolaşmak yakışmıyor.