atariye gitmiş efsane nesil

  • benim için komik bir anıdır bu.
    evime yürüyerek yarım saatlik bir mesafede bir atari salonu vardı, yaşlı bir teyze işletiyordu. lakabı da "anne" idi.
    10'lu yaşlarda 50 tane velet "anne iki jeton versene" diye üşüşürdük kadının başına.
    bir gün dağ tepe düz gitmişim, çölleri aşmışım o atari salonuna ulaşmak için. girdim kapıdan ve
    -anne bi jeton versene
    -sonra gel oğlum sen hadi.
    teyzenin masasının önünde iki sandalye vardı ve iki tane kocaman adam oturuyordu bu sandalyelerde adamlar önce bana baktı ve sonra kadına döndü ve dedi ki, "bu da mı senin çocuğun ya?" kadın hı mı dedi.

    masanın üzerinde adamın telsizini gördüm ve tamam o zaman deyip çıktım dışarı.
    ebeveynlerin imzaladığı kağıtlar oluyordu hani, atari salonuna gitmemize izin verdiğine dair. hiçbirimizin o izin kağıdından yoktu. çünkü o dönem, atari salonu dedin mi, anne babanın gözünde teksas katliamı sahneleri oluşuyordu ve püskürerek hayır diyorlardı.
    kadında böyle bir yöntem bulmuş olsa ki, he benim oğlan bu deyip yırttı o an benden örneğin.
    fakat ben dışarıda her şeyi birleştirdim kafamda

    ...ve bir koşmaya başladım ki. peşimde swat ekipleri, tepemde helikopter görüyorum adeta, o zaman gta yok ama 5 yıldızım işte.
    depar depar depar.
    koşuyorum mirkelam gibi.
    bu adamlar kesin bu anne olayını anlamıştır, peşime düşmüştür diyorum, bir yandan ağlıyorum bir yandan hala koşuyorum. annem öğrenirse bana oklavayla girer diyorum, biraz daha hızlı koşuyorum, biraz daha ağlıyorum.

    salak mıyım ben düz yoldan gider miyim. takip ediyorlardır diye, bi' sağa dönüyorum bir sola dönüyorum. yürüyerek 30 dakika olan yol, koşarak 1 saate çıktı.
    mahalleye döndüğümde götümden nefes alıyordum. bir daha da atari salonuna gitmedim. son oldu benim için.