askeriye yemekhanesinde yenilen ilk yemek

  • öğle yemeği vaktinde girmişim ki direkt alıp yemekhaneye götürdüler. benimle aynı anda giriş yapan 7-8 kişi sivil kıyafetlerimizle yemiştik. karnım toktu, canım da sıkkındı. 2 adet tavuk but ve pilav olduğunu hatırlıyorum. çorbayı ve tatlıyı unutmuşum.

    burada "aç kaldık, yemekler leş gibiydi" gibi söylemlerde bulunanların çoğu ya çok eskiden askerlik yapmıştır ya da anacığının önüne üfleye üfleye tabak koyduğu bir ponçiktir. nankör bir pezevenk de olabilir.

    acemilik dahil 3 farklı birlikte bulundum. hepsinde haftada en az bir gün kolum kadar balık çıkardı. çoğunlukla uskumru idi. diğer günlerde ise kırmızı et, tavuk veya hindi mutlaka olurdu. asker hastanesinde bulunduğum dönem günde 5 öğün yemek verilirdi. ara öğünler taze, sıcacık poğaça, açma vb şeylerdi hem de.

    amcık hoşafı çıkmış diyordu "ben sivilde böyle yemem balığı". "be amına koduğum burası evin mi? bin kişiye yemek yapılıyor, bir zahmet tuzunu limonunu sen koy" diyordum. başka bir paşam da allah'ın siktir ettiği bir ilden gelmiş, hayatının 5 senesi öğrenci evinde makarna yiyerek sığır gibi yaşamakla geçmiş, sırf nankörlükten yemeğe laf ediyor.

    nasıl bir beklentileri vardı bilmiyorum ki. sivilde yediği en lüks yemek zurna dürüm amına koyayım. ben bildiğin yeşil mercimek ve yarım ekmeğe razı şekilde gittiğim için mi abartıyorum bilmiyorum.

    bizim birlikten bazen civar birliklere sevk olurdu. onlara da yolluk verilirdi. bir poşet içinde bir bütün ekmek, bir kutu ton balığı, bir kutu mısır. çikolata ve hatırlamadığım birkaç şey daha vardı. herif diyor ki "devlet bize bahmir". amcık ağızlı. gideceğin 3 saatlik bir yol. yolda ölme diye sana, ben orada nöbetteyken canımın çektiği şeyler veriliyor, sen diyorsun "dövlet bize bahmir". amın oğlu ya!