arda turan ingilizcesi

  • 2 sene once hindistan'da bir musteri icki icmek icin odasina davet etti. odada uc hintli bir de ben varim. basladik konusmaya, adamlardan birinin ingilizcesi biraz daha kotu digerlerine nazaran, donup donup kelime soruyor digerlerine.
    adamlardan biri "hem ingilizce konusamiyorsun hem is yapmaya calisiyorsun" dedi arkadasina, sakalasiyor akli sira...

    donup aynen soyle dedi.
    "i don't have english but i have this" dedi ve bir torba koydu masanin ustune... ekledi "i need this for business"

    torba bildiginiz siyah tekel torbasi, icine 8 standart efes koyabildiklerimizden. torbayi acip icini gosterdiginde deste deste dolarlari gordum.

    benim icin musterinin kim oldugu belli olmustu.

    adam arda'yi barcelona'ya getirirken cv'sinde ingilizce yeterliligine bakmamistir buna eminim. kaldi ki barcelona arda icin 5 aylik oynayamayacagi donem icin ispanyolca ve katalanca kurslari aldiracagini da bir haberde okumustum.

    adam dunyanin en buyuk kuluplerinden birine gidiyor, kendisi de ifade ediyor, "bu bir ruya benim icin" diyor, burada da kalkmis adamin ingilizcesini elestiriyoruz. bunun tam karsiligi "zenginin mali zugurdun cenesini yorarmis"
    bak tekrar ediyorum barcelona'da top kosturacak...

    bu ingilizceyi elestiren adam/kadin barcelona'da nou camp'ta mac izleyebilmek icin nelerini vermez ki? transfer olsa ne olurkim bilir.
    ben futbolcu olsam ve barcelona'ya transferim gundeme gelse turkceyi unutup "ebet ebet cok istiyor ben" demeye calisirim. sikmisim ingilizcesini.