apartman yöneticisi olmak

  • bugün 13.30'da yapılan toplantıya tesadüfen katılmam sonucu gerçekleşen hadise.

    mevcut yönetici normalde ocak ayında teslim etmesi gerekirken almanya'daki oğlunun evliliğini bahane ederek istifasını erken verdi. genelde toplantılara çağırıldığım halde gitmeyen ben, "ulan bir değişiklik olsun, zorla beni yapacak değiller ya aq gider kafa dağıtırım" dedim. öyle olmadı.

    çok enteresan bir ortam var içerde. normalde günaydın veya iyi akşamlar dediğin adamlar şap şap öpüp "oooooooo ne yaptın ya" gibi yılışık bir ortam beklemeyen ben şaşkınlıktan "oooooooo ne yaptım ya" dedim herkesi öptüm ön sevişmeden sonra koltuklarimizda yerlerimiz aldık.

    tekrar bir nasılsın iyi misin muhabbeti yaptıktan sonra, konuşacak konu bulmak için kıvranma aşamasına giriyoruz. bu sırada yöneticinin eşi çay pasta börek falan getiriyor. "yahu ali amca arabayı mı değiştirdin" diye adeta yariyorum konuşmayı. "yoo aynı 15 senelik araba işte."

    "hee, doğru ya tabi."

    neyse ki bu toplantıların tozunu çok yutmuş bir amca (adamı ilk defa görüyorum komşuluk ölmüş amk) imdadima yetişiyor. "her taraf araba oldu yeaaaa" diye konuya giriyor. nasıl dolduysa adamlar kukrercesine konuşmaya dahil oluyor herkes. eski zamanları anlatan mı dersin, garaj girişine park eden adamlarla ne tür ilişkilere girdiklerini anlatanlar mı neyse bir sonraki aşamaya geliyoruz.

    dedikodu, gıybet bir başlıyor ki sormayın gitsin. kim kimin boynuna dolamis da insanligindan dolayı söylememiş, nasıl kibarlık timsali imiş de söyle olmuş böyle olmuş. konuşacak konu bulamıyorum, bir türlü konuşmaya dahil olamadığım için amcaların yanında uslu uslu oturması için getirilmiş çocuklar gibi içime içime konuşuyorum. ikişer ikişer yüze kadar sayıyorum içimden falan. konuya bir girdim. ulan dedim keşke trilyona kadar saysaymisim. doları da durduramiyoruz dememle birlikte tum dış mihraklari birer birer saymaya başlamaları bir oluyor. kimisi fetoyu sorumlu tutuyor, kimisi amerika'yi ama devlet erkanina toz konduran yok. bir an "yönetimin hiç mı kabahati yok" diyecek oldum. neyse dedim şimdi yol falan diyecekler hiç bulasmayayim. dayanamadım dedim. evet yol ile başlayan cümleler kurdular. devletin tüm görevini yol yapmak zannediyorlar. sanırım çaktırmadan tüm bakanlıkları, binaları kapatıp sadece belediyelerle iş gorsek kimsenin ruhu duymaz.

    "ehehehe haklısınız" diyerek gecistiriyorum.

    geliyoruz başkanlık seçimlerine (??!!). bir önceki yöneticiye tatlı dille su şöyle yapılsaydı bu böyle yapılsaydı giydirmesinden sonra iki kişiyi aday gösteriyorlar. birisi amcam, biri de bizim alt komşu. amcam alt komşuyu bir yokluyor niyeti var mı diye koskoca adamlar zorla olacak degiller. gönül esası arıyoruz. ben gayet profesyonel bir biçimde olayları yönlendiriyorum "bence de cok iyi olur veyis amca" "benim gönlüm sizden yana" "beraber oturduk biz bu yagmur" neyse hiç beklediğim gibi olmuyor. koskoca adam çocuk gibi trip yapıyor. "yha ben olmym.s" "cidden yha ben yapamam gülerim.s" amcamin da istemediğini biliyorum. birden beklemediğim bir şekilde amcam "tamam bu sene ben yapayim, seneye sen yaparsın veyis abi" diyor. herkes memnun.

    benim veyis emmiyi gazlamam ters mi tepti acaba diye beni bir vicdan azabı alıyor. adamın çok üstüne gittim de bunu kekliyoruz falan mı sandı diyorum. amcam benim yüzümden bir yıl yönetici olacak buna yüreğim el vermez diye bağrımı yirtiyorum. "ben olayım isterseniz" diyorum adeta fısıltı ile. kulakları hiç duymayan yaşlı bir amca daha sonra hepsi beraber "he mi la yeğenim" diyorlar. oha abi nasıl duydunuz amk demeye kalmıyor imzaları atıyoruz. elime 5680 lira para veriyorlar önceki aidatlardan kalan. gece gözüme uyku girmeyecek. şimdiden o paranın verdiği yük omuzlarıma bindi. takilayim diye gittiğim yerden yönetici çıktım. gençliğim gitti, siz siz olun toplantılara gitmeyin. çok pis oyun yapıyorlar. kandirildi(m/k).

    5000 lira bile insanı bu kadar strese sokuyorsa halkin (apartman) milyon dolarlari ile haşır neşir (en uygun kelime olmasa da) olanlar nasıl bir stres altındadır kim bilir. tanrı sizi kutsasin. dua ile...

    edit: yalan, pazartesi toplantı mı olur diyen arkadaşlar toplantıya katılan herkes emekli, 60 yaş üstü. ben de issizim. 30 numara iq giyiyorum bunu bir taraflarimdan uyduramam herhalde.

    edit 2: yönetici oldum 3. dünya savaşı çıktı amk.