antalya

  • yolları evleri sel basmış, belki uykusundan evini basan su ile uyanan insanlar var. 112 sürekli meşgul, yağmurdan sonra yürüyüş yapın, kokusunu çekin antalyam benim falan diyen gerizekalılar var amk.

    gerizekalı turnusolü, fırtınaya maruz kalan şehir, geçmiş olsun.

  • ilk defa sıcak olan şehir. normalde zaten norveç.

  • arkadaşın birisi gelmiş yok ege şöyle böyle diye zırvalayarak fırtına yarıştırıyor. bu başlık altında en çok fırtına bizde muhabbeti yapmıyoruz kardeşim, şimdiye kadar insanlar antalyada böyle birşeyle karşılaşmadılar. insanlar öldü, sahil şeridi darmadağın oldu, ağaçlar yerlerinden söküldü, seralar yerlebir oldu bırakta şu başlık altında şaşkınlığımızı paylaşalım. aa ama yok egede hergün böyleymiş susalım biz değil mi?

  • halk plajları her geçen yıl daha korkunç hale geliyor. walking dead dizisindeki zombilerden bu kadar iğrenmem.

    arkadaşım bunun fakirlikle ya da eğitimle de ilgisi yok, belediye sana plastik için ayrı, cam için ayrı vs. çöp koymuş. senin elindeki pet şişeleri kumsal yerine çöpe atman için asgari bir zeka düzeyine sahip olman yeterli ama yerlere atıyorsun.

    sebebi çok basit; sen bir davarsın. dünyaya davarlık etmeye, yiyip içine sıçmaya geldin ve bunu yapıyorsun. evime köpek alsam köpeği bir haftada eğitirim, seni eğitmeye bir ömür yetmez.

    köpek kadar beynin olmadığı için de saldırgan bir ayı gibisin. mesela bu söylediklerimi zaten okumazsın ama okusan hakaret sanacaksın.

    halbuki bunlar hakaret değil ki. keşke abartsam, keşke sen elindeki çöpü çöp kutusuna atmaktan aciz bir gerizekalı olmasan. ama aciz, zavallı, cahil, kokuşmuş bir gerizekalısın. aklına hayaline dünyanın en gerizekalı insanını getir, hah işte sen ondan bile gerizekalısın.

    yan otele elin yabancısı bikinisi, havlusu ve deniz yatağı ile giderken halk plajına damacana su, çay demliği, haşlanmış yumurta, karpuz, pilav ve haşema bile olmayan kıyafetleriyle geliyor.

    gözüne kadar kapanmışsın denize geliyorsun. sebebi ne? hayır götünü başını açmış erkekleri, kadınları görmek hoşuna mı gidiyor? neden bir şeyden de kusur kalamıyorsun?

    çünkü dine de inanmıyorsun. bir kere bile açıp anlayarak okumadın ki. bir kere bile araştırmadın. merak etmedin. besmeleyi, fatihayı ezberledin en dindar benim diye geziyorsun. tayyip “hıristiyan olduk” dese bu ülke din değiştirir. müslümanlığa dair en ufak bir alt yapısı, özümsemişliği yok ki. israf bunlarda, hayvanlara doğaya zulüm bunlarda, tutarsızlık bunlarda, abartı bunlarda, cehalet bunlarda. oku diye başlayan bir dinin kör cahil arap özentisi topluluğu...

    yazık cennet gibi sahil şeridi boka dönüyor. tofaşını, doblosunu alan, çıkınını alan yollara düşüyor.

    98’den beri evimiz antalya’da. her geçen yıl daha da boktanlaşıyor bu şehir. ege’ye set çekmek lazım. berlin duvarı gibi duvar örmek lazım. buralar sıçtı bari orası kurtarsın kendini.

    edit: bunu savunan mallar için zaten yukarıda yeterince sıfat kullanmıştım. “doğrusunu gösterseydin” diyor amın evladı. şezlongların yanıbaşında duran 55.000 tane çöpü görmekten aciz herife neyin doğrusunu göstereceğim? ulan ben hayatımda cahilliğiyle bu kadar övünüp buradan bile maduriyet yaratan bir millet görmedim. adam “bu insanlar neden çileden çıktı” demek yerine “ühüü orası bizim de vatanımız geliriz” derdinde. gel gel, yanına üç tane plastik şişe al birini denize at, birini kumsala at ötekini de götüne sokarsın. torunların olmayacakmış gibi kirlet dünyayı. ileride hangimiz orospu çocuğu sitemleriyle mezarımızda ters döneceğiz orası meçhul. savunulacak şeyi savunun amk. her boka muhalefet etmeyin.

  • asfalttan yüzümüze alev topu gibi sıcak hava çarpan şehir.

    bugünü tarihe yazın. termometreler 42; hissedilen 52, 62. lütfen kapınızın önüne bir yerlere 1 kap su koymayı ihmal etmeyin. sokakta bu sıcağa direkt maruz kalan canlıları unutmayalım. acıkıyorlar, susuyorlar söyleyemiyorlar.

    lütfen biraz empati...

  • güzel şehir. ama yaz aylarında, o bildiğimiz cehennem sıcağında gidilecek tek yer var. 5m migros'un bulunduğu avm'nin giriş kapısından giriniz, işte tam o giriş bölümünde, durmanızı öneririm. bulunabilecek en serin yer orasıdır çünkü. bir de metro gross marketlerin, et, süt ürünleri bölümünü ziyaret edebilirsiniz.

  • karadeniz'in şırnak'ı.

  • gecen gun biraz da merakla google earth vasitasiyla antalya'nin sahillerine bakayim dedim ve kucuklugumde hatirladigimdan cok daha farkli bir sehirle karsilastim. sonra sehrin sahil seridi boyunca bazi "fotograflar" cekerek sehirde son yillarda gerceklesen ranti ve talani belgelemek istedim. bu sekilde hazirladigim 2003 ile 2015 arasindaki sahil seridini karsilastiran 57 sayfalik belge su linkten gorulebilir: https://goo.gl/onuumg (edit: telefondan baglananlar icin alternatif link: http://docdro.id/kluetv4 -yuklenmesi 20 saniye kadar surebilir).

    adamlar sahil seridi boyunca bos bulduklari her yere tesis dikmisler. iki otel arasindaki ufacik bosluklara bile yeni oteller dikilmis. bunun takipcisi olup seneye 2016 uydu goruntuleri ortaya cikinca onlari da eklemeyi dusunuyorum. aslinda baslangic olarak 2003 yerine 1995 filan alsak cok daha kapsamli sonuclar elde edebilirdik. 90'li yillarda antalya'da bugun her yerde gorulen boyle devasa oteller yok denecek kadar azdi.

    bununla birlikte yine google earth vasitasiyla bir de hesaplama yapmaya calistim. antalya'nin toplam sahil seridinin ne kadarinin otellere ait ne kadarinin halka acik oldugunu tespit etmek icin uydu goruntulerini inceledim ve google earth vasitasiyla cesitli olcumler yaptim. antalya'nin toplam sahil seridi 450 km civari ve bunun 228 km'lik kismi kumsallardan ve plajlardan olusurken geri kalan kismi kayaliklardan olusuyor. bu 228 km'lik kisminin da 110 km'lik kismi yani %48'i otel ve cesitli isletmelerin arka bahcesi seklinde ayrilirken hemen dibinde otel olmayan ve "halka acik" oldugunu soyleyebilecegimiz seridin toplami 117 km. yani antalya'daki plaj ve kumsallarin yarisi otellere ayrilmis durumda. bu kotu bir sey gibi gozukmeyebilir ama bundan 10-15 sene onceki uydu fotograflarina baktigimizda bu oranin %70-30 seklinde oldugunu goruyoruz. bu hizla giderse antalya'da oteller tarafindan el konulmamis hicbir plaj ve kumsal kalmayacak gibi.

    neyse, merakimi yenemeyip boyle bir arastirma yaptim ve sonuclarini paylasayim dedim. bu konuda merakli olan baskalari da varsa umarim islerini gorur.