anneni huzur evine gönder yoksa ayrılırız

  • başlıkta sosyal devlet kelimesini arattım ve bulamadım. pek çok entry'imde yeni nesle ve gençlere güvendiğimi söylerim ama bu başlığı dünya ile entegre olan değil de, resmen köylü ergenler basmış.

    hayatınızda hasta bir insan için bir tas çorba yaptınız mı? alzheimer ya da demans yani bunama hastalığı olan yaşlıların bakımına dair bir fikriniz var mı? siz yaşlandığınız zaman ne durumda olacağınızı biliyor musunuz? damadı, gelini geçtim, kendi evlatlarınızın size çok gönüllü bakacağını mı sanıyorsunuz? hadi her şeyi geçtim, ses yalıtımı olmayan, nohut kadar evlerinizde ebeveynleriniz varken nasıl bir cinsel hayatınız olacağını düşünüyorsunuz? şu başlığa 40 yaş altı olup da, hayata dair bir deneyimi olmayan erkekler yazmasın rica ediyorum. ha siz yirmi yaşında iken dedesinin, ninesinin altını temizleyen torunlarsanız, o zaman önden buyrun tabii.

    bakın insan yükü ağırdır, üstelik bu öz ananız babanızın yükü olsa da böyle. benim birinci derece yakınlarım arasında pek yatak ömrü süren olmadı ama etrafımda bunun ne gibi krizlere yol açtığını çok gözlemledim.

    çok kardeş de olsa bu yükler genelde bir kardeşin sırtına yüklenir. maddi durum iyiyse, yine bakıcılar tutularak bir nebze rahatlık sağlanır ama yoksa, bakıcı seçilen kurban kadın hem manen, hem de maddeten çok yıpranır. bakan kadının beli de sakatlanır, depresyon ile beyni de. bu arada her ne hikmetse, bakan fedakar çocuk değil de, bencil ve gamsız evlat kıymetli olur. misal bir komşumuzun eşi doğum yaptığında, iş için üç aylığına yurtdışına gider. kayınvalide ne yapar peki? sen çok zayıfsın, çocuğa verem bulaştıracaksın diyip, kendi kızını emzirme dışında kadına vermez. sonunda elbette kaşık kaşık çorbasını içiren de, altından alan da veremli dediği komşumuz olur ama kayınvalidesi kendisine bir kere bile teşekkür etmezken, diğer gelinlerinden dua ve gülücüğünü esirgemedi. bir de hasta bakımı yüzünden evden çıkamayan ve depresyonun derinliklerinde boğulan kadınlar var. başka tanıdığımızın zihinsel engelli ve son derece saldırgan bir oğlu var. çok yakınlar dışında bu evladı insan içine çıkaramıyorlar, çünkü milletiie buruyor, tükürüyor, yemek masasını deviriyor falan. ergenliğe girince herkesin ortasınsa mastürbasyon yapıp, bu anlamda da saldırgan davranışlara başladı. çözüm yine anne tabii. oğlu gün ışığından hoşlanmadığı için tüm gün onunla perdeler kapalı şekilde oturup, ömür boyu antidepresanlara mahkum bir anne. peki bu çocuk sizce normal insanların başa çıkabileceği birisi mi? bu insanlarla sadece bu konuda uzman kişiler, profesyonel merkezlerde başa çıkabilir.

    sayın köylü zihniyetli erkekler, umarım kapı önüne koyacağınız, siktir edeceğiniz bir eşiniz hiç olmaz ve kendi bokunuzun içinde boğulup, yalnızlık içinde ölürsünüz. kadınlar sizin hizmetçiniz olmak için doğmadı. hayır gençken de gayet yatalak olabilirsiniz ve anneniz size bakmak zorunda kalabilir. peki bu durumda hem kendi annenizi eve hapsetmekten, hem de onun 'ben ölürsem oğluma kim bakacak?' cehennem azabını yaşamasından çok mu hoşnut olacaksınız? bulduğunuz çözüm hasta, yaşlı ve engelli bakımı için kadınların ömrünü çürütmesi midir yani?

    bu durumda tartışacağımız şey yaşlı, hasta ve engellilerin bakımını üstlenecek düzgün merkezlerin olmasıdır. dünya kadar kimsesiz ve güveneceği dayanak olmayan insan var, böyle bir çözüm olabilir mi? siz bu kafada olursanız, türk kadının da zengin ya da kendinden çok kazanan koca peşinde koşmasını doğal karşılamalısınız. kadın en azından kocamın bakıcı tutacak parası olsun diyordur. sen bakıma muhtaç olduğunda, ülkenin fırsat eşitliği sağlayan bir sosyal devlet olmasını umursama, kadının görünmez emeği, onun sırtına yüklediğin görevler üzerinden sistemi yürütmeye çalış. peki ailedeki çocuk, eş ve yaşlı bireylerin bakımını üstlenen kadın ölürse ne olacak, hiç bu duruma kafa yordun mu dangoz?

    neden kimsenin sırtına asalak olmadan kaliteli bir yaşam sürdürmenin yolları üzerine kafa yormuyorsunuz? neden yaşlılar için norveç gibi tek katlı, zemine sıfır, yeşil alanı bol huzur evleri inşa etmenin yolunu aramıyoruz? bu bakım merkezlerinde yaşlıların sosyalleşeceği ve spor yapacağı merkezlerde var, yaşlıların rutin kontrolünü yapan sağlık görevlileri de.

    yok onun yerine eşin senin annene baksın, kızın kocasının annesine. hangi çevrede, kimlerle yaşıyorsunız bilmiyorum ama maymun gözünü açtı artık. köyde doğmuş, ilkokul terk, feminizmin f'sini dahi duymamış kadınlar bile artık bu hizmetçilik işlerine yanaşmıyor haberiniz olsun. o yüzden bu kafayla giderseniz, önce bir soğuk su için, sonrada yalnızlıklan küflenip çürüyerek öleceğiniz düşüncesine hazır olun.

    sözlükte türki cumhuriyet ya da başka yerlerden geken bakıcı kadınları sömüren, onlara bir gün dahi izin vermeyen insanlar varsa da, sürünerek ölsünler diyorum.

  • mevzu annen değil. o seni sevmiyor. seni sevse seninle alakalı her şeye katlanır. şimdi anneni bahane etmiş. o huzurevine gitsin de her şey güllük gülistanlık olacak sanıyorsan yanılıyorsun. ardından başka bir şeyi kafaya takacak. asıl nefret ettiği sensin. bunu da genç ve güçlü olduğun yıllarda anlayamazsın. yaşlandığında anlayacaksın.