anneliği reddeden kadın eksiktir yarımdır

  • çok kısa yazmaya çalışıp gideceğim, devletlünün burada asıl demek istediği şey "ortadoğu tipi ataerkil ailenin kölesi olmayı reddeden kadınlar keşke ölse."

    madem ana olmamı çok istiyorsun, o zaman de ki "isteyen kadın evlenmeden de çocuk sahibi olabilir, kadınlara karışmayın". ama demez, niye? çünkü anne olun derken türkiye'de ve gelişmemiş ülkelerde bir kadının bir çocuğa sahip olmak için sırtına yüklemesi gereken her şeyi, bir kaynana ve kayınpederi, sürekli hizmet bekleyen bir erkeği, ev çekip çevirme sorumluluğunu (hatta eşin ailesi ve çeşitli akrabalarıyla aynı evde/apartmanda yaşamanız çok daha harika olur), yaşlı bakımını vb. tepemize indirmek istiyor. şu yeni gelin evleri benzeri sayfalara aşırı dadandığım bir zaman 18-19 yaşında koşa koşa evlenen dürdaneler görüyordum, okumamış, kaynana evinde bir odaya veya aile apartmanında bir daireye her akşam yemeği sülalece yiyip bulaşığını yıkamak, kaynanasına bakmak, kayınpederine ve eşinin başka erkek akrabalarına hizmetçilik etmek, kadın akrabalarına evini her an temiz göstermek üzere gelin gidiyor. bu iç anadolu kasaba kültüründe doğup büyümüş bir kadının başına sıklıkla gelen kader, büyük şehirlerde biraz form değiştirip hafiflese de okumuş, iş güç sahibi kadınların da başına geliyor, çalışsa da evin tüm sorumluluğu, çocuğun tüm sorumluluğu yine kadında. bu defa sonuç whatsapp gruplarında, sosyal medyada, arkadaş buluşmalarında mütemadiyen çocuktan konuşan, anlayarak okumaya vakti olmadığı için eat pray love gibi beyin gerektirmeyen kitaplar okuyan, haftasonu bruncha gitmeyi ya da arkadaşlarıyla bir kahve zincirinde makiyato fırapaçinatte içmeyi modern hayat, nefes almak zanneden kadınlar. her iki durumdaki kadında da sorgulama yok, hayatını değiştirme lüksü yok, mutlu olacağı şeyi yapma seçeneği yok, kehribarın içindeki kelebek gibi o hayata sıkışmış.

    adamın istediği sadece biri asgari ücretle 12 saat çalışırken gideri şehit olacak fason nüfus değil, adam kadınların yukarı bakmasını istemiyor, mutlu olmasını, kendini ve toplumu değiştirmesini istemiyor. taşradakinin tuvaleti tuz ruhuyla pırıl pırıl yapmaktan, şehirdekinin iki çocuğa bakmak için işi tamamen bırakıp eve kapanmaktan başka bir şey düşünmediği kadın tipleri istiyor. olay sadece çocuk değil, sen hala anlamadın mı?

    ben anne olmayı istediğim halde tayyar ne zaman açıklama yapsa eş zamanlı olarak şu repliği okurum, size de tavsiye ederim:

    "ben o kadınlardan olamam denis, kocasının kollarında sessiz sakin hayat süren kadınlardan. veya mutfakta yalnız başına bulaşık yıkayan kadınlardan. hayatın bi anlamı olmalı denis, yemek yapmanın, temizlik yapmanın, çocuk yapmanın ötesinde... hayat bunlardan ibaret olmamalı. bir çay fincanı yıkarken ölemem ben."*

  • öyle fevkalade delirdi ki kadınlığı bile kadınlardan iyi biliyor adam. hatta o kadar iyi biliyor ki kendisi adeta bir uzun madam.

    (bkz: seni kadın yaptırmayacağız)