alevi sünni evlilikleri

  • bir arkadaş, "tüm türkiye izmir olsa hepiniz rahatlıcaksınız amk" demiş. bakalım öyle miymiş...

    üniversitenin ilk senesi izmirli bir sevgilim vardı. kızın ailesi tam bir kemalist, annesi öğretmendi. modellik yapıyordu o dönem, defile veya çekimler için sık sık izmir'e gitmesi gerekiyordu. bazen ben de gidiyordum onunla. annesiyle tanıştık bir gün. aslında genel olarak beğenmemişti beni ama tolere etti yine de. ta ki alevi olduğumu öğrenene kadar. sonrasında kıyamet koptu. yani izmirli olmak da bir şeyi değiştirmiyor, bu konuda izmirliler de gayet tutucu ve yobaz olabiliyor.

    evliliklere gelirsek... bir alevi olarak aleviliğe abartılı övgüler düzülmesinden, tüm alevilerin çok ulvi kişilermiş gibi gösterilmesinden de rahatsızım. verilen örneklerden biri, "kız sünni, erkek alevi ise kız şanslıdır" biçimli olmuş. neden? çünkü aleviler kadına değer verirler, el üstünde tutarlar... yok öyle bir şey. teorik olarak alevi inancında durum böyle olabilir ama yaşam pratiğinin bu teoriyle uzak yakın ilgisi yok. tüm aleviler kendi ailelerine, akrabalarına, tanıdıklarına baksın; alevi ailelerde kadına karşı şiddet olmadığını söyleyebilecek bir kişi bile çıkabilir mi? senin baban, anneni dövmemiş olabilir ama yakın akrabaların içinde muhakkak yığınla örnek gösterebilirsin. ben sadece akrabalarımdan değil, tanıdığım birçok alevi aileden verebilirim bu örneği. kadını çarşaf içine sokmamak, kadına değer verildiği anlamına gelmiyor ne yazık ki. sadece sünni egemen bir toplumda azınlık tavrı göstermek oluyor bu.

    kadın, bu toplumda her yerde aynı şekilde kadındır. alevi ailede de, sünni ailede de, türk ailede de, kürt ailede de... kadına uygulanan şiddet üzerinden yaklaşılacaksa konuya, hiç kimsenin bir diğerinden farkı yok.

    "kız alıp kız verme" konusunda da durum farklı değil. aleviye kız vermeyen aileler kadar, sünniye kız vermeyen aileler de var. annem bekarken, akrabalarımız arasından annemin akranı bir kız, sünni bir çocuk seviyor. kızın ailesi izin vermiyor evlenmelerine. kız kaçıyor bunun üzerine. annem de dahil olmak üzere bütün arkadaşlarına, o kızla görüşmeleri yasaklanıyor. annem, büyüklerden gizli gizli buluşup görüştüklerini anlatır. yobazlıksa, alın size yobazlık. "eskiden öyleymiş, artık değil" diye itiraz edecek alevi arkadaşlar olacaktır. on yıl önce, en yakın arkadaşlarımdan biri sırf sünni olduğu için, alevi olan kızın ailesi tarafından istenmedi ve çocuk başkasıyla evlendi, aklı kızda kalarak.

    inanca karışıp karışmamak meselesi de aynı şekilde. yine bir akrabamız, sünni bir kızla evlendi. kız da muhafazakar ve epey inançlı biriydi. adam karışmazdı karısına ama adamın ailesi kadına kök söktürdü. ramazanda oruç tutar, kaynana dırdırlanır, namaza kılacak, yine kaynana burnundan getirir... yığınla örnek böyle.

    işin içine ailelerin girdiği her evlilikte sorun yaşanır ve mezhep farklılıklarında da aynı durum söz konusudur. bu konuda seneler evvel bir abimizin anlattığı olay ve tavrı kazınmıştır aklıma.

    abimizin, akranım olan bir kızı var. daha yirmilerin ortasındayız o zaman sanırım. kız, sünni bir çocuğu seviyor ve evlenmek istiyor. çocuğun ailesi biraz muhafazakar. bu durum babanın pek hoşuna gitmese de, kızı istediği için ses çıkarmıyor. sadece, o zamana kadar rahat bir şekilde büyüyen kızına, bu ailede aynı rahatlığı bulamayabileceği konusunda uyarıda bulunuyor. kız yine de vazgeçmiyor kararından. peki, diyor baba; gelip istesinler o zaman. çocuğun ailesi geliyor, havadan sudan faslı geçtikten sonra esas konuya giriliyor. isteniyor kız. kızın babası, çocuğun babasına dönüyor;

    - bak, bu çocuklar evlenirse, biz artık dünür olacağız. birbirimize gidip geleceğiz. benim her akşam iki kadeh rakım vardır, ramazan dahil. dünür bize gelecek diye, rakı kadehimi alıp da saklamam. benim kızım ramazanda oruç tutmadı bugüne kadar. bu yaşından sonra da durup dururken kendi isteğiyle tutması mümkün değil. kızıma oruç tutturulmasına veya tutmasa bile iftara kadar aç bırakılmasına izin vermem. kızım, yaz geldiğinde şortunu da giyer, askılısını da. haa, eşi istemez, kızım da kabullenir, o ikisinin arasındaki problem. ama kızımın kıyafetine, makyajına karışacaksanız, yol yakınken vazgeçin bu işten.

    benzer başka şeyler de söylüyor abimiz. çocuğun ailesi yan çiziyor bu konuşma sonrası. bunun üzerine kız da babasına teşekkür ediyor, ciddi bir hatadan çevirdiğini düşünerek. buradaki ciddi hata, alevi kızın sünni çocukla evlenmesi değil. kızın inancına ve yaşam tarzına müdahale etmeyi en başından kafasında tasarlayan muhafazakar aileye gelin gitmek.

    mezhep farklılığına rağmen mutlu bir evlilik sürdüren çifter de var. aileleri de laik kafa yapısına sahip olduklarından, herhangi bir sorunla karşılaşmadan yaşayan arkadaşlarım oldu. bunun iki şartı var: 1) mezhepler ne olursa olsun, dini inanç kuvvetli olmayacak 2) aileler hiçbir şekilde işe karışmayacak veya onlar için de din önemli bir konu olmayacak.

    bakmayın siz "seviyosanız evlenin yhaaa" romantiklerine. öyle kolay olmuyor hiçbir şey. iki taraf da diğer tarafın ailesini çok iyi analiz edip tanımalı. mantığı elden bırakmamalı. yoksa o evlilik cehennem azabına dönebilir.

  • 13 yıldır sorunsuzca yürüttüğüm evlilik, iyiyki alevi bir kız almışım.

    edit:bir daha dünyaya gelsem bir daha alırdım.