akp döneminde dinden soğumak

  • aslın şu başlıkta bile kanlı-canlı örneğini görebilirsiniz. adam "akp din istisnarı yapıyor, din adına yapılanlar hukuksuz ve akıl dışı" diye meramını belrtiyor aldığı cevap, islam düşmanı ve gerizekalı olduğu. bakın ne kadar kıvrak ve akıl dolu bir kontr-argüman.

    kendisini "gerizekalılık" rütbesini vermeye ehil gören bu çok zeki arkadaş gibi milyonlarcasının bir araya gelip yönettği ülkede, normaldr. aksini beklemenz naifliktir.

  • öncelikle troll değilim.

    her zaman kendi içimde dini yaşayıp, bunda huzuru arayan biriydim. darwin, nietzsche, dawkins, dennett gibi düşünürlerin kitaplarını okumuş, belgesellerini izlemiş biri olarak inanmanın vazgeçilmez bir ihtiyaç olduğunu savunan biriyim. camiye gitmek, oruç tutmak bunlar bana çocukluğumdan beri huzur veriyor ama bunu kulaklıkla müzik dinlemek gibi görüyorum. diğerlerini rahatsız etmeden.

    her ne kadar okuyan, araştıran hatta arapça biri bilen bir insan olsam da dinin bu son dönemde siyaset aracı haline gelmesi midemi bulandırdı. yüksek lisanstayken kendimden yaşça küçük arkadaşlara aman cenabet gezmeyin vs gibi akıl vermemden ötürü ev arkadaşlarımın odamın kapısına ilahiyat yazısını üniversiteden çalıp kapıma astıkları biriydim.

    beni dinden soğutan şeyler:

    1- camiide mevkii durumuna göre üst düzeyde olan insanlar ön saflarda namaz kılıyorlar ve buralar hep o kodomanlara ayrılmış, yaklaştırmazlar bile. allah'ın huzurunda hepimiz eşit değil miydik? nedir bu mhp gençliği masa ayrıma kafası (kalk orası reisin yeri)?

    2- yine patronların zoruyla camiye giden, hatta camiye gittiğini göze sokmak için camide kimliğini düşüren mi istersin, patronun gözüne girmek için saatlerce oralarda dolanan tipler mi istersin hepsi mevcut.

    3- devlet kurumlarında kollar, paçalar kıvrık gezenler, tuvaleti 5 vakit işgal eden, amirine görünmek için can atan kişiler bolca var. eskiden bunu saklardı insanlar. senin çalıştığın yer ciddi bir yer.

    4- kargo şirketinden, büyük firmalara şehir merkezinde önemli bir işin varken cuma namazına gidip, 2 saat ulaşamadığın tipler de var. onu geçtim bazılarında namaz saatlerinde ulaşamayacağın devlet daireleri, üniversitede memur odaları bile var.

    5- elinde kuran, miting miting gezen, alevisini, kürdünü dışlayan, bak bunlar bizden değil, imansız diye insanları ötekileştirenler.

    6- kendi sapkın ideolojileri ve kişilikleri yüzünden, 13 yaşında kızla evlenilebilir, 4 kadın alabilirsin, kendi kızına şevk duymak normaldir ya da ben 8 yaşındaki erkek ve kız çocuğumu aynı odada yatırmıyorum diyen önde gelen isimler.

    7- kılık kıyafet konusunda dışlandıklarını savunan insanlar aynı baskıyı şimdi bizlere yapıyorlar. örnek geçen cuma namazında 40 yaşlarında adamın biri 18 yaşlarında çocuğu, saçları ve küpesinden dolayı camiye böyle gelinir mi diye azarladı. bunun hesabını soracak kişi, ya da zihniyet sen misin? bu hakkı kimden alıyorsun?

    8- iş başvurularında, değil seni, aileni, arkadaşlarını sorguluyorlar. işe almama nedeni olarak. sen namazında niyazında birisin ama baban chp'ye oy vermiş, bak kayınpederin alkolik diye engel koyabiliyorlar. camide görünmek en güçlü cv'lerden biri olmuş. bu kişi ayırmayı, torpille işe sokmayı da şöyle savunuyorlar: sen işe girsen, aileni, dostunu düşünmeyeceksen ben senin adamlığından şüphe ederim. bunda sorun yok. çoğu mhp'li arkadaşım bu iş kaygısından akp'ye geçti (2 yıl önce hırsız diye eleştiren adamlar)

    9- dini savunan insanlar ya kuranı okumamış ya da anlayamamış, bunun karşında olan fikirleri araştırmamış. sürekli aynı örnekleri duyuyorum. şeytan melek mi cin mi? melekse nasıl iradesi olup allah'a karşı geliyor diyorum, yüzüme bakıyorlar. ya da allah herşeyi biliyorsa bunların kurgusunu kendi yazmıyor mu? buna da cevap alamıyorum.

    bu ve buna benzer nedenlerle gerçekten soğudum. çok yakın arkadaşlarla aramız soğudu. resmen insanları gözlemliyorlar. bu cuma camide değildin diye sorduya bile çekiyorlar. üniversitedeki cami yapımı, buradan gelen rantlar, cebe atılan paralar vs.

    çok derin konular

    edit:
    (bkz: dini, bangır bangır miting alanlarında reklam olarak kullanmak)

    (bkz: benzetmenin ne olduğundan bihaber olmak)

    dinin koruyucusu ve dağıtıcısı olduğuna inanmak, her ortamda ben 5 vakit namaz kılıyorum imajını kabul ettirmek, diğer insanlara karışmak hatta işid gibi dinin koruyucularının insan canına kast etmesi. bunun normal görülmeye başlanması.

    böyle sapkınlıklar güçle beraber geliyor. roma imparatorluğunda da vardı, osmanlıda da...

    bugün bu başlığı açma nedenim bu diyanet skandalı. çevremedeki herkes bu adamları bu zihniyeti savunuyor. bana şunu diyeyim anlayayım. bu adamlar, akp, tamamen dinden uzak, güç sarhoşu, gerçek müslümanlık bu değil... ama çoğunluk bu adamlara toz kondurmuyor. kimlik gibi oldu, müslümansan sen de ödüllendirileceksin diğer türlü linç edilirsin kafası var. dini kendi içinde yaşama. namaz kılıyorsan bunu göster, yapmayanları sert dille uyar hatta mimlenmesini sağla.

    üniversiteye kızlarımızı başörtülü almıyorlardan çıkıp, çalmayı, din için insan öldürmeyi, akraba, akıl hastası, ergen çocukla zinayı normal gösteren, mahkemede bunu kabul ettiren, bir güruh varsa bu çoğunluktaysa insan soğur. soğumak belki doğru ifade değil ama hoşgörü yerine herkese karışan, cami çıkışı kavgaların arttığı bir toplulukla beraber namaz kılmak beni rahatsız ediyor. ben müslüman olarak diyanetten başka kimi dinleyebilirim? ama gördüğünüz gibi bu adamlar da kafasına göre yorumluyorlar. sorgulamak bile yok.

    akıl hastası bir adamı bırak savcılığa vermek, psikoloğa gitmen lazım benzeri bir yorum yapılacağına resmen onaylıyorlar. bu ilk de değil. şu 2-3 senede ki sapkınlıkları örneklerle açıkladım.

    not: ben bilimadamlarının, düşünürlerin, yazarların fikirlerinden bile etkilenmezken, bu zihniyet beni soğuttu dinden. ben kütahya, konya, gibi yerlerde okudum hem de 2000lerde inanın şu zamanki kadar bir baskı yoktu. ben inancımı sorguluyorum diye vicdan azabı yaşıyorum. acaba dini rant için kullanan, bundan para kazanan, bu yüzden insanların ölmesine neden olanlar rahatsız mı? benim inanmamamdan bir kişi bile rahatsız olmaz, umursamaz bile ama adeta fetva veren insanların sorumlulukları nedir.

    bence bunları sorgulamalıyız

    kişilere kızmaktan bahsediyorsunuz da.

    -dükkanların kapatılmadığı, hırsızlığın olmadığ bir devirden; hırsızlığın normal olduğu, soymayanın salak kabul edildiği
    - kim olursan ol gelden; sen ermenisin, sen kürtsün denilen, linçin, katliamın normal görüldüğü
    - allahın karşısında herkes eşittirden; güçlünün, zenginin hep haklı görüldüğü bir yargı sistemine
    -namusun, şerefin yüceltildiği bir anlayıştan, pedofilinin, sapkınlığın, ensestin normal görüldüğü bir anlayışa geçildi.

    ben bunu toplumda görüyorum, adalette görüyorum, din alimlerinde görüyorum. neyi örnek alacağım ben? bunlara mı uymam lazım, öbür yanağımı mı çevirmeliyim? allahın adaleti için sesimi çıkarmamalı, adamlar parasına para katarken açlıktan kıvranıp sabretmeli miyim?

    belki başlık şu olabilirdi. "akp hükümetinde müslümanlardan/müslümanlıktan soğumak.

    müslümanlık insanı sosyal bir varlık yapar. namaz kılarken omuzların değer, saflar sıktır. ramazdan fakir zengin aynı sofradadır.
    ama kızını taciz eden, somada babasının ölümünden sorumlu olan insanla ne yemek yiyebilrsin ne namaz kılabilirsin. hoş bu adamlarla aynı mertebeye allah karşısında bile ulaşamıyorsun orası ayrı. ha dersin insana kızıp dinden niye soğuyorsun. dinin kurallarını uygulayan da bu adamlar. eskiden kadılar vardı ya şimdi mahkemeler de aynı kafada yine özel mahkemeler kurulursa da şaşırmam. iran, işid örnekleri de ortada ki şerihatı isteyenler yine çoğunluk. bu çoğunluktan nefret ettim.

    şu da gözden kaçmasın: (bkz: #57583237)