akciğer kanseri

  • ciddi bir başlık.

    bakın hastalık, şöyle moral, böyle kurtulunur falan demiyorum. başlık.
    (bkz: başlık)

    bir başlık, bir sözlük içeriği zaviyesi ile;

    tüm sözlük ahalisine bir abi tavsiyesidir.

    sözlüğü ciddi hastalıklar konusunda "gerçekleri söylemek" saiki ile de olsa, moral bozucu içerikle doldurmayın. internette zaten bolca var, ve doğal olarak bu kişiler zaten bu içeriğin "içinde yüzüyorlar". burada internette olmayan bilimsel makale yazıyor, tıp dünyasına katkıda bulunuyor olamazsınız. o zaman yapmayıverin.

    ciddi sayıda kişi ekşi sözlüğü, olduğu gibi, yani, şahsına münhasır, ikamesi olmayan, kutsal bilgi kaynağı olarak kullanır. çünkü burada son derece rafine, çoğu yaşanmışlıktan alıntı, samimi paylaşım duygusu yaratan içerikler bulur. velev ki x bir hastalık tam anlamı ile istisnasız %100 mortalite bile barındırsa, yazdıklarınızın hepsi "ilk kurtulan sen/yakının olabilir..." minvalinde yazmalıdır. bu her şekilde böyle olmalı.

    bakın ben bunu sair konularda çok yaptım/yapıyorum. yani "gerçek" bildiğimi, onay, kabul görmeyeceğini bile bile, sallamadan sözlüğe çok yazdım. ama hiçbiri ciddi hastalıklar için değildi. hiçbiri kalp gönül kırmaya, insan üzmeye değmez. hastalık ciddi konudur, "- banane, gerçekleri bilsin, kaldıramıyorsa onun sorunu." demeyiniz.

    neden böyle, çünkü bir tecrübem var, hala içimde yaradır;

    herhalde 2003 civarları falandı. başlık (bkz: ms) yani multipl skleroz. ayrıntısına girmeyelim, ciddi bir hastalık. bizim de bir yakınımız vardı rahmetli, biraz bilgim tecrübem var. "gerçekleri" yazayım dedim. ve başlık altına dün gibi hatırlıyorum tam olarak "direk yavaş ölümdür" gibi bir ifade/benzetme kullandım.

    aradan yıllar geçti. sanırım 2-3 yıl kadar. bir gün bir dm geldi. "- abi bunu böyle yazmışsın, tamam doğru belki ama, ms hastaları hala okuyabiliyorlar. bunu unutma istersen." dedi.

    haklıydı. ben yazıyı hayatında hiç ms görmemiş, yakınında yaşanmamış kişilere "bilgi" olsun diye yazmıştım. niyet buydu. ama yazı çok çok büyük bir hataydı!

    ekran karşısında dondum kaldım. o dm'nin geldiği gün ile, entryi yazdığım gün arasındaki aylarda bir veya birkaç, belki onlarca ms hastası, yakını, anası, babası, evladı bu yazıyı okumuş olabilirdi. ki kesin olmuştur. onların kendileri gerçeği benden çok daha iyi biliyor da olsalar bunu bir de benden, benim kelimelerimle, benim teşbihlerimle, duydular. çok önemliymiş, çok lazımmış gibi... yazıyı anında sildim ama muhtemelen ekstradan üzdüğüm kalpler hep üstümde yüktür. hala bu hatayı nasıl yaptım diye hayıflanır, büyük vebal altına girdim diye düşünürüm.

    ciddi hastalık başlıkları için bir istisna yapın. susmayı veya sadece ve sadece pozitif içerik girmeyi ilke edinin. yoksa siyaseti, partisi, karısı kızı, ilişkisi, magazini, feneri cimbomu, ünlüleri bilmemnesi geçer gider...

    neden biliyor musun?

    geçtim, adamlığı, insaniyeti, iyiliği bilmemneyi,

    bir gün başına bir kötü iş gelirse, sen de sözlüğün ilgili başlığını açacaksın. kendin gibileri o başlıkta görme diye...

  • iyileşmesi gayet imkan dahilinde olan hastalık.

    insanların umutlarını tüketecek şeyler yazmak, güçsüz ve amaçsız bırakmak ne kadar insani?

    evet, ölüm oranı var ancak özellikle erken teşhislerde kurtuluş şansı da epey fazla, daha 6 ay önce bir yakınımız kemoterapi ile kurtuldu ve şuan tamamen bitti. bunun gibi örnekler çok fazla.

    ancak, kanser hastalıklarında insanların yaşama tutunmasını etkileyecek, motivasyon bozucu şeyler yazmak, konuşmak sağlıklı bir insanın yapacağı bir şey değil.