akın öztürk

  • hava kuvvetleri komutanlığı da yapmış bir orgeneralsiniz, elli yıldır devletten maaş alıyorsunuz, emekliliğinize günler kalmış, oyak'ta birikmiş trilyon liranız var, yüz bin liranın üzerinde emekli ikramiyeniz ve ölene kadar -belki de kırk yıl boyunca- alacağınız sekiz bin lira emekli maaşınız olacak, emekli olsanız da hala paşasınız; orduevleri ayaklarınızın altında, aracınız ve korumanız hep olacak ve her daim ve her yerde üst seviyede bir itibar göreceksiniz. bu öyle bir itibar ki ülkenin cumhurbaşkanına, başbakanına, bakanlarına, kulüp başkanlarına, değme sanatçılarına halkın neredeyse yarısı nefretle bakarken, sizin, halkın neredeyse tamamının gönlünde müstesna yeriniz olacak; kimse "kahrol akın öztürk" demeyecek. çoluğunuz çocuğunuz, eşiniz dostunuz, köylünüz komşunuz, berberiniz, terziniz gururla hep sizden bahsedecek; benim dedem, komşum, müşterim hava kuvvetleri komutanı orgeneral akın öztürk'tü diyecek. askeri birliklerde, müzelerde, kışlalarda, karargahlarda boy boy fotoğraflarınız olacak. tarihe geçeceksiniz; nasıl beş yüz yıl önceki kaptan-ı deryayı biliyorsak, beş yüz sonra da kitaplar, bu dönemin hava kuvvetleri komutanı olarak sizi yazacak. mezar taşınızda da "emekli hava kuvvetleri komutanı orgeneral akın öztürk" yazacak. bütün bunları -gerçekleşmelerine sadece ve sadece günler kala- bir kenara atıp, sonunun boka saracağı yüzde bir milyon belli olan salakça bir darbeye girişmeniz için ağır geri zekalı olmanız gerekir ve ağır geri zekalı birinin de pilot orgeneralliğe yükselebileceğine ihtimal vermiyorum. fetö'ye sempati duyar, fetöcü subaylara antipati duymaz, onlarla mücadele etmez; bunlar ayrı birer durum ve bu duruma hulusi akar da, necdet özel de uygun örnekler ama bu ikisi kasıla kasıla cumhurbaşkanının yanında gezip, ülkeyi amerikalarda, çinlerde temsil ederken akın öztürk fetöcü ve darbenin elebaşı ise ben de son peygamberim...

  • abidin ünal'ın ifadesini

    "bundan sonra akın öztürk bana hiçbir şekilde dönüş yapmadı"

    cümlesi ile kesmemek lazım.

    "yapmaya teşebbüs etmiş olmuş ise de, telefon bende olmadığından bana dönmeye teşebbüs edip etmediğini bilemiyorum"

    diye devam ediyor o ifade.

    akın öztürk'ün suçlu olup olmadığı hakkında bir şey söylemiyor. yalnız nedense tüm komutanlar ankara'da ne olup bittiğini anlamak için akın öztürk'e koşmuşlar, hiç birbirlerine sormamışlar ne oluyor diye.

    ilginç olan şey, akın öztürk'ten bağımsız olarak, koskoca hava kuvvetleri komutanının "telefonum yanımda değildi, aradıysa da haberim yok" diye bir mazereti var. bu ne lan?

    akın öztürk ne kadar suçludur bilmiyoruz, ama şu şekilde ifade veren adamların hiçbir şeyden değilse "beceriksizlik" sebebiyle ordudan uzaklaştırılmaları lazım.

  • basit bir matematikle 64-36=28.

    73 yılında teğmen olarak göreve başlamış olan akın öztürk 80 darbesinde subaydı, tahminimce yüzbaşı rütbesiyle.

    o darbeyi gördü, yaşadı. yani darbe nasıl yapılır senden benden daha iyi biliyor bu adam.

    46 senedir orduda. belki binlerce eğitime katılmış, bir o kadar eğitim vermiş, yüzlerce göreve katılmış, bir o kadar da görevin stratejilerini tasarlamış, şimdi yaptığı iddia edilen darbeye bak sen...

    ayrıca;

    bu adam yaş üyesi. yaş üyesi demek ne demek biliyor musun? genelkurmay başkanını seçen adamlardan birisi demek. yaş ordunun komuta kademesini şekillendirir. generalliğe terfileri, emeklilikleri veya ihraçları kararlaştırır. yani ilerinin genel kurmay başkanının kim olacağını belirleme sürecinde söz sahibi olan bu adam şimdi kalkıp darbe yapacak?

    üstelik az önce bahsettiğim kadar donanımlı bir insan böyle saçma sapan bir darbe planlayacak? hatta öyle bir durumda ki darbe dedikleri şey, planlayamayacak...

    aklım almıyor. birileri oynanan bu oyunu kendisinin üzerine yıkmaya çalışıyor gibi.

    ya teasdüfen oradaydı o gün ya da oraya bilerek çekildi ama kendisi tesadüf olduğunu düşünüyor. (bunları destekleyen bir çok ifade var.)

    ve o anda orada olan en kıdemli asker olduğu için de üzerine yıkılmaya çalışıyor.

    bir taraftan da sahip çıkılmaya, suçsuz olduğu söyleniyor.

    üzerine yıkmaya çalışan daha darbenin ilk zamanlarından beri satılmış medya.

    sahip çıkmaya çalışan cemaatçilerden temizlenen tsk. (ki hatta bazı cemaatçilerin ifadelerinde bile kendisinin darbeyle alakası olmadığı var.)

    yalnız benim de aklımı kurcalayan en büyük soru şu;

    darbeler gibi olağan üstü hallerde, orduda rütbeler değişir. hele ki bu cemaatse, orada ki bir astsubay eğer cemaat içinde daha yetkinse bir subaya emir bile verebilir. hadi diyelim akın öztürk bunu planladı. tek başına mı yaptı bunu? bu işin ikinci adamı, üçüncü adamı nerde?

    akın öztürk ben yapmadım diyor ve diğer suçunu itiraf edenlerin bazıları da akın öztür suçsuzdur diyor. o zaman bu darbenin başı kim?

    darbelerde zaten eğer bir baş varsa, bkz: 80 darbesi, çıkar bildiriyi tv'den okur. kendi yüzünü gösterir, kendilerine karşı çıkanlara meydan okur, güç gösterisi yapar. öyle pantolon tişörtle torun sevmeye gitmez.

    öyle biz yapalım da genel kurmay başkanını da ikna ederiz demekle darbe mi yapılır lan? bunu sen ben görüyoruz da hayatını askeriyeye vermiş bu adam bunu düşünemiyor mu? iki adım sonrasını düşünemiyor mu? bi b planı, c planı yok mu? genel kurmay başkanı kabul etmedi, napıcaz diye sormadılar mı kendi kendilerine?

    öyle görünüyor ki, cemaatçi oldukları bilinenlere darbe yapıyoruz diye bir yem atılıyor. diğerleri de ortaya çıkıyor zaten ama görünürde bir baş yok ve şu anda kendilerine bir günah keçisi arıyorlar. çünkü herkes biliyor ki başsız darbe marbe yapılmaz. ve o anda orada ki en kıdemli olana iş yıkılmaya çalışılıyor. ve hatta belki genel kurmay başkanı'nı darbeye sahip çık diye ikna etmeye çalışanlar da bizzat bu darbenin kurgulayıcıları. onu beceremeyince iş akın öztürk'ün üzerine yıkılıyor...

    akp'nin her zaman yaptığı gibi kurunun yanında yaşı da çatır çatır yakmaya çalışıyorlar.

    suçsuzsa umarım bir an önce salınır ancak bir yanımda diyor ki umarım suçludur. çünkü yapılan o kadar işkencenin suçsuz bir insana yapılıyor olduğu düşüncesi cidden kanımı donduruyor. sen bunları okurken mesela, o kim bilir neler yaşıyor?

  • hulusi akar'ın yaverine göre hulusi akar darbenin başına geçtiği takdirde akın öztürk'ün de genelkurmay ikinci başkanı olması planlanıyormuş.

    yalnız genelkurmay ikinci başkanlığı, akın öztürk'ün mevcut pozisyonundan daha üst bir makam değil.

    ışık koşaner de genelkurmay ikinci başkanlığı yaptı. sonra jandarma genel komutanı oldu, ardından kara kuvvetleri komutanı oldu ve en sonunda genelkurmay başkanı oldu.

    çevik bir de genelkurmay ikinci başkanıydı. sonra 1. ordu komutanı oldu. emekli olmasaydı kara kuvvetleri komutanı olurdu.

    yani kuvvet komutanlığı, genelkurmay ikinci başkanlığından daha üst bir makamdır.

    akın öztürk darbenin içindeyse genelkurmay başkanı olma amacından başkası saçma duruyor.

  • partizanlik ve devlet geleneğinin arasındaki farkı gösteren komutandir.

    apo alcagina tek bir fiske bile vurdurmayan şey devlet geleneğidir, bu adami bu hale getiren şey ise partizanliktir.
    hiç bir parti rejimi yoktur ki 50 yıl yaşasın. elbet silinip giderler bir gün. eğer bir parti ayrıştırıcı politikalariyla iki arkadaşı birbirine kusturuyorsa, iki sevgiliyi ayiriyorsa, babayı oğula düşman ediyorsa artık o parti meşruiyetini kaybetmiştir.

    bugün bu adama yapılan işkence ve hakaret türk silahlı kuvvetlerinin orgeneral makamina yapılan bir hakarettir. tıpkı tayyip erdoğan cumhurbaşkanlığına seçildiği gün edilen küfürlerin aslında cumhurbaşkanlığı makamina edildiği gibi.

    bugün bu adama oh olsun demek, oturduğumuz apartmanin temel taşıyıcı kolonlarına balyoz vuran adama kolay gelsin usta demektir.

    toplumun tümü çıldırıp huni ile dolaşsa bile, devlet sağlam olduktan sonra hiç bir şey olmaz. ancak partizan duygularla devlet kademelerinde hesap vermemezligin sorumsuzluguyla hoyrat hareket edilirse, geçmiş olsun kapatalim dükkanı.

    kendisi suçlu yada suçsuz, benim derdim uniformaya yapılan hakaret.
    bu adam suçsuz ise bunu bile bile millete yem eden rejim dibine kadar suçludur.
    bu adam suçlu ise daha vahim, memleketin anahtarlarını burnunun ucunu dahi goremeyen adamlara vermişiz demektir, malligimiza doymayalim.

  • suçlu olup olmadığı hakkında bilgimin olmadığı general. burada değişik değişik çıkarımlar yapılıyor, bazısı zaten elindeki birkaç bilgi kırıntısıyla kendi çapında yargılamayı bitirdi ve suçlu ilan etti çoktan; bazılarına göre de tipi hiç suçlu gibi değil. ben bunu irdelemeyeceğim zira bir anlamı yok.

    polis bir durum görmüş ki dövmüş diyen, polisi dayak konusunda yetkili sanan yazarlar; daha suçlu olup olmadığı belli değil neden dövüyorsunuz diyenler...suçlu olsun, suçsuz olsun fark etmez; işkence, kötü muamele yapılamaz bu kişilere. ifade alınırken dövülemez, işkenceye maruz bırakılamaz. "suçlu-suçsuz fark etmez". sizin içiniz soğuyor olabilir, intikam duygularınız tatmin oluyor olabilir ama bunun hukuk için önemi yok. tutuklu adamı dövemezsin, suçu kanıtlanmış adamı dövemezsin, hapisteki adamı dövemezsin kaç kere söyleyelim daha? işkence görmenin masumiyet karinesiyle bir alakası yok. kanunda tanımlanan suçun, yine kanunda öngörülen cezası vardır ve adamın suçu ispatlanırsa bunu zaten çekecektir. yani yaptıklarının sonucu olarak cezalar var zaten bir de ayrıca işkence yapmak, dövmek serbesttir gibi bir durum söz konusu değil arkadaşlar lütfen saçmalamayın. cezalar neden var?

    bazı şeylerin yanlış olduğunu anlamanız için mutlaka başınıza mı gelmesi gerekiyor?

  • su hayatta karsima akilli,arastiran bir akp'li ne zaman cikacak bilmiyorum ya. gerizekaliya bak, uzaktan yakindan hicbir alakasi olmamasina ragmen deprem ile darbe girisimini kiyaslamis ve ustune ustluk resmi olarak 20 bin kisinin öldüğü olaya ragmen darbe girisiminin daha agir bir olay oldugunu anlatmaya calismis.

    daha sucu kanitlanmamis akın ozturk , "ben darbe yapmadim isterseniz genelkurmay baskanina sorun "gibi iddialı bir ifade vermiş. yok efendim ıtiraf etmistir devletimizin bir bildigi vardir tutukladiysa diyor. varsa niye aciklamiyorlar lan? cok basit, soru isaretlerini aninda giderecek bir sey bu. bir tane akillisi da cikmaz mi arkadas.

    sozluk yazari olmussun bari yazarken biraz ozen goster. gelmissin buraya 90 yasinda, oglunun secim donemine yakin "ampule basacan hee" diye tembihledigi nineler gibi yorum yapiyorsun.

  • --- spoiler ---

    beyler açılın geniş bir analiz yapmaya geldim,

    --- spoiler ---

    anlattıkları çok ilginçtir, en dikkat çekici yanı bence şu

    " düğüne gidemedim, ben de ankaraya torunlarımı görmeye gittim " diyor adam. noter işleri bir şekilde gidememesine yol açmış.

    yani adamın aslında olay günü ankara'da, akıncı üssünde olması çok büyük olasılıkla beklenmiyor.

    adam hali hazırda izmirde, istanbulda düğünü var, ama ankaraya geliyor. hulusi akar akıncı üssündeyken büyük olasılıkla bu paşanın lojmanlara döndüğünü bilmiyor.

    " hulusi akar, kubilay selçuk ve mehmet dişli ile beraber çay içiyordu "

    hulusi akar'ın rehin alındığı söylenmişti, akın öztürk'ün ifadesine göre hulusi darbecilerle çay içiyordu. ama odaya akın girdiği sırada o da darbenin başarılı olamayacağını söylüyordu. sonra birlikte adamları ikna ettiler.

    bakın akın öztürk'ün ifadesinde bu odada 4 kişi var. bir de sonradan gelen birisi ama soyadını bilmediğimiz için aratamıyorum.

    bu 4 kişinin 3 ü şuan tutuklu.

    ikna'dan sonra hulusi akar'ın mehmet dişli ile beraber başbakanlığa gittiğini söyledi akın öztürk.

    dediği gibi de o gün hulusi o şekilde geldi başbakanlığa. ve o sabah mehmet dişli göz altına alındı. darbeci olarak tutuklandı.

    odadaki tuğgeneral tutuklandı, akın öztürk tutuklandı. hulusi hala kimseye hiçbir şey anlatmadı.

    hulusi akar çok suskun, çok pasif.

    darbede çok fazla gariplik var. sanki yanlış yerden başlanmış da darbe yarım kalmış gibi...

    öncelikle dün televizyonda mete yarar'ın anlattıklarını da dinledim. az çok mantıklı geliyordu. mete yarar, darbeye direnen kahraman subaylarımız sayesinde darbe olmadı, bu subaylar bir kahramanlık destanı yazdı dedi.

    zekai aksakallı hakkında doğru söylediğini kabul edelim,

    peki ya 1. ordu komutanı? adam darbecilere " ben bir düşünücem " demiş ve zaman kazanmış. bu şekilde erdoğan'a haber vermiş darbeyi.

    mete yarar hem bunu söyledi hem de helikopterlerin telsiz konuşması istihbarata takıldı dedi.

    istihbarat neden helikopterleri dinliyordu?

    ekstrem bir durumun 2 farklı sebebi olabilir mi? hem 1. ordu komutanı'nın darbeyi haber verdiğini hem de erdoğan'ı istihbaratın kurtardığını söylüyor. bütün bunların olma olasılığı nedir? 2 farklı düşük olasılık olay gerçekleşmiş. üstüne semih terzi'nin vurulması olayı var. bu da beklenmedik ve düşük olasılık bir olaydı. ortada bu kadar gariplik var, ve savunmalar hep düşük olasılıklı şanslar üstünden ilerliyor.

    gelelim akın öztürk'e. olayları başından itibaren takip ediyorum. benim darbe hakkındaki teorim şudur,

    1) akın öztürk o gün akıncı üssünde beklenmiyordu, yanlış zamanda yanlış yere gitti.

    2) akp hulusi akar'ın rehin alındığını ve kurtarıldığını söylüyordu, bu konuda neredeyse hiçbir veri yoktu ve bu hikaye saçma sapan bir yalana benziyordu. oysa akın öztürk hulusi akar'ın çay içip helikopterle ayrıldığını söyledi ve anlattıkları bildiklerimizle çok fazla uyuşuyor.

    yani demek istediğim şu, buraya dikkat, mehmet dişli darbecilikten tutuklandı. hulusi akar mehmet dişli ile aynı helikopterden indi. sözüm ona kurtarıldı. darbecilerden kurtarılan adam darbeci adamla aynı helikopterden inip başbakanlığa geliyor.

    hulusi akar'ı kim tam olarak nasıl kurtardı? neden zarar görmedi, neden darbeci mehmet dişli ile aynı helikopterden inerek başbakanlığa geldi?

    hulusi akar neden konuşmuyor?

    her şeyi ayarlayan hulusi akar olabilir mi?

    3) o gün o odada akın öztürk oraya gelene kadar her şey planlandığı gibi gidiyordu. hulusi akar da balyoz davası ile önü açılan bir paşa idi, cemaatin bu konuda hulusi paşaya güveni olabilir. hulusi akar darbe yapacağına bir takım insanları inandırmış olabilir,

    4)hulusi akar darbeyi önce başlattı, sonra bu iş olmayacak diye durdurdu. darbeye fiili olarak katılmadıkları için mehmet dişli ile beraber bu işten yırtacaklarına inanıyorlardı. ya da mehmet dişli buna inandırılmıştı. tıpkı diğer darbecilerin bir takım vaadlerle bir takım hamlelere inandırıldığı gibi. ama o hamleler gerçekleşmedi. gerçekleşmemesinin sebebi ne halktı ne kahramanlıklar. bunlar ayarlanmıştı. çok büyük olasılıkla 1. ordu komutanı da bu işin içinde. o da 1. ordu'ya darbe yaptırır gibi yaptı ancak yaptırmadı.

    amaç cemaati tasfiye etmekti, darbeyi önce başlatacak sonra darbecilerin kaybetmesi için hızlıca bitirip ortamı terk edeceklerdi. ama bir terslik vardı.

    planlarında akın öztürk yoktu.

    5)akın öztürk o odadaki ortama şahit olduğu için ne yapacaklarına şaşırdılar. darbeci deyip apar topar içeri attılar. aa hakkında algı operasyonu yaptı ve bu adamı yanlış yerde yanlış zamanda bulunduğu için yaktılar.

    paralelci olmadığı kesin gibi bir adam.

    şu video'yu izleyin. ben hiç cemaatçi subay görmedim ama bu video hiç cemaatçi bir tipe benzemiyor. üstelik bu adam 64 yaşında. 64 yaşındaki kıdemli bir paşanın cemaatçi olma olasılığı nedir?

    kendisi cemaatle mücadele ettiğini söylüyor, bu konuda hakan fidan'a liste bile verdim diyor. beni bu isimlere sorun, cemaat konusunda diye referanslar veriyor. referansların biri hakan fidan, diğeri hulusi akar. adam denize düştü yılana sarılıyor.

    eğer akın öztürk yalan söylemiyorsa sırf o gün o düğüne gitmedi diye şuan darbeyi yönetmekle suçlanıyor olabilir.

    unutmadan, bu komplo teorimizde belirttiğimiz gibi darbeyi planlayan ve başlatan aslında hulusi akar, o nedenle her türlü en yukarıya bir günah keçisi lazımdı zaten. hatırlatalım, darbe sabahı daha ortada fol, yumurta yokken bir anda adamı darbenin planlayıcısı diye sundular haber kanallarına. bu bilgi bu kadar hızlı nasıl geldi? bir örgütü çökertirsen en altından başlar zamanla üstüne ulaşırsın. en tepeden başlamazsın.

    ben bu adamın suçsuz olduğuna inanıyorum.

    edit: son olarak eklenmesi gereken bir detay daha var,

    6) trt'de okunan darbe metni muazzam bir şekilde yazılmıştı. bunu yazan kesinlikle bir atatürkçü olmalı. üstelik yurtta sulh konseyinde balyoz paşalarından birisinin olduğu söyleniyordu (bunu araştırmadım, araştıran bir arkadaş teyit edebilir mi?).

    ancak buna rağmen akp en başından itibaren cemaatin yaptığına emindi. ama ordu kimin yaptığını bilmiyordu.

    bakın burası çok önemli, trt'deki bildiri bize gösteriyor ki ordudakiler darbeyi kimin yaptığına emin değildi. oysa akp son derece emindi.

    komplo mu? evet. kesinlikle.

    iyi de, bana verdiğiniz official story komplo teorisinden daha az inandırıcı. hulusi paşa nasıl rehin alınmış, nasıl kurtarılmış, darbe niye bu kadar saçma bir şekilde başlamış vs, gariplikleri mantıklı bir şekilde açıklamadığınız sürece hep kafamdaki en mantıklı komplo teorisine inanmak durumundayım.

    edit2: ayrıca bir arkadaşımın dikkatini çekmiş ve beni uyardı ben de kendisine hak verdim. bildiğimiz gibi askerler ölümle yaşayan insanlar. sert insanlar. özellikle darbe girişiminde bulunmuş askerlerin daha sert ve daha gözü kara olması olazım.

    tutuklanan, göz altına alınan subayların suratlarına bakın. o suratlar suçluluk ile beraber bir satılmışlık, şaşkınlık gösteriyor sanki bize. yaptım olmadı, öldürün beni bu şekilde yaşayamam şeklinde suratlar değil onlar. kendini kurt sanarken kuzu olduğunu fark etmiş insanların suratları. ne kadar suçlu olsalar da bir şekilde kendilerini kurban olarak gören insanların suratları.

    yani tabi böyle bakmak istersek böyle görebiliriz. bu son yazdığım çok sağlıklı bir bakış açısı değil. ancak yine de belirtilmesi gereken bir ayrıntı bence.

    edit3: viliver adlı yazar bana şu linki ulaştırdı. genelkurmaydan yazılı emir aldık diyor asker. ve hatta cebimde diyor sanırım. buraya yazdığım her şeyle uyuşuyor.

    edit4: şu resim ayrıntısı da önemli,

    akp tarafındaki iddialara bakarsak akın öztürk darbeyi planlayan, darbede aktif rol oynayan bir paşa.

    akın öztürk'ün dediklerine bakarsak adam torunlarını sevmek için lojmana/üsse gidiyor, garipliği görüyor, genelkurmay başkanının orada olduğunu öğreniyor, yanına gidiyor ne oluyor diye ve aralarındaki konuşmadan sonra darbeyi durduruyorlar, yeni uçak kalkmıyor, adam da evine dönüyor.

    http://i.hizliresim.com/pppr7n.jpg

    adam evinde bu şekilde yakalanıp göz altına alınıyor. büyük ihtimalle o gün torunlarını severken giydiği kıyafetler. oysa bir çok subay üniformalarıyla göz altına alındı. akın öztürk'ün ifadesinde çelişen hiçbir şey yok, anlattığı her şey ayrıntılara uygun. bir grup asker yunanistana helikopter ile kaçarken bu adamı evinden alıyorlar. darbe planlayıcısı.

    bu kıyafetler hangi hikayeye daha uygun?

    edit5: şurada da necdet özel'in hakkında söyledikleri var.

    bütün bu eklemeler, editler boşuna değil, bildiğimiz her ayrıntı bu adamın suçsuzluğuna işaret ediyor. ve eğer bu adam suçsuzsa anlattıkları doğru. anlattıkları doğruysa açık bir şekilde her şey hulusi paşa'nın kontrolünde gerçekleştirilmiş.

    darbe tiyatro değil, ama tıpkı aşı yaparken vücudunuza az bir miktar virüs verilmesi gibi az bir dozda gerçekleştirmelerine izin vermişler. kontrollü. bütün garipliklerin sebebi de bu.

    edit6: bu teoriye ve analize aykırı gibi görünen bir durum var. objektif olmak adına onu da yazalım. akın öztürk'ün damadı aynı zamanda bu üssün komutanı. savunmada adı hiç geçmiyor damadın. ismi hakan karakuş . bütün bu yazı " damat " faktörü göz önüne alınmadan yazıldı. hakkında henüz bir araştırma yapmadım, ilerleyen günlerde yapabilirim. yapanlar varsa mesaj olarak uyarılarda bulunabilirler.

    edit7: hukukçu arkadaşlar, entry yukarı taşındıkça ufaktan tırsmaya başladım, bu entry her ne kadar teori adı altında da olsa hulusi akar'ın bütün bu olaylardan sorumlu olduğunu söylüyor.

    uğraşmayayım sonra mahkeme mahkeme? göte girebilitesi var mı bu entry'nin?

    edit8: damat konusuna gelince, adam zaten o üsteki lojmanda yaşamıyor. damadı orada işte. damadının oraya torun sevmeye gidiyor. damadı olayların ne kadar içinde ne kadar dışında bilemiyorum. ama damadının bu olaylarda akın öztürk ile bir alakası yok gibi duruyor. oysa akın öztürk bu faktörün de sayesinde mükemmel bir günah keçisi adayı oluyor.

    ileride yeni bilgiler elde ettikçe kafamızdaki bu teoriyi daha iyi hale getirebiliriz. şimdilik eldeki veriler bana böyle bir tahmin sundu.

  • sene 2012 . askerliğimin acemiliğini kütahya da havacı olarak yapıyorum . hava inanilmaz dercede soguk. göt dağları denen 2 tane dağ var ustleri karla kapli bizde onlara bakarak egitim yapiyoruz. 3 hafta sonra egitim bitiyor ve yemin töreni sonrasi olacak özel yemeğe erlerden secilerek ailemle birlikte katilma hakkı kazaniyorum. (hayır amk cok basarili degilim ailemde sivil memur var davet edildik)

    us komutanı tüm general paşa fındıkoğlu . (adını hatirlayamadim) çay pasta börek tarzı aparatifler olan güzel bir binaya getirildik. binada en düşük rütbe yüzbaşı ben ise erim. elini sallasan albaylar yarbaylara çarpar. üsteğmen adam çay getiriyor düşün.

    kapı açıldı . arkasında 2 tane albay 4 astsubay akın öztürk girdi içeri. o zaman korgeneral . ben içten içe siciyorum etraftaki rütbeli arttıkça . herifin kıyafeti görünüşü 10 numara ve fit . sonuçta pilot adam kendine bakmış.

    ben kenarda annemle çay börek yemeye geçip ortamda fazla gozukmemeye özen gösteriyorum . ağzıma keki tikarken (askede her daim aç hisseder insan) arkamdan koluma biri girdi. ne oluyor diyemeden sağıma akın öztürk krg gnr. solumda findikoglu tüm gnrl.

    - nasılsın genç ?
    +iyiyim komutanım. iç ses: (mni skim napcam ben simdi)
    -nasıl geçti acemiliğin ?
    +iyi geçti komutanım . kısa dönem olduğum için kisa surede tamamladık ve görev yerimize intikal edeceğim. ( burada ben kısa dönemim bana iyi davran psikolojisi hakim )
    -öyle mi ? sizin diğer gençlere örnek olmanız lazım. toplumun mühendisleri okuyan aydın kesimi sizsiniz.

    annem lafa dalar: subay olmasını çok istiyorduk ama son sınavı geçemedi.

    - olsun ilerde başbakan olur belki.
    +iç ses. ( ne başbakanı ben eve gitmek istiyorum bilgisayarı açıp göt büyütcem rahat bırakın beni)

    +komutanım sizin gibi insanlarla her gün karsilasamiyoruz bir fotoğraf çektirebilirmiyiz? (o zaman sezmisim adamın ilerde bir bomba patlatacagini)
    +tabi ne demek . torpil için mi kullanacaksin (gülüşmeler)

    fotoğraflar çekilir sohbet biter ve biz ayrılıriz. (not inanmayan varsa fotoğrafi da atabilirim tamamen gerçek bir olaydir)

    sadede gelelim. adamı tv'de ağzı burnu dağılmış olarak darbenin 1 nolu ismi olarak görünce bir garip oldum. benim hayalimde bu adam her konuda kendini aşmış pilot olabilmis onunla yetinmemis en üst rütbelere tırmanmış ve fiziksel olarakta kendine bakmış ulaşılmaz bir adamdı . benim asla varamayacağım bir nokta.

    şu anki haline bakıyorum . belki de vatana herkesten fazla hizmet etmiş bir adam olmasına rağmen darbe hatasını düşerek tüm kariyerini sıfırladi ve büyük acılar içine düştü. darbeyi yapsaydı suan herkes elini eteğini öpuyordu.

    neden akın paşam? neden hayatınızin son kısmını krallar gibi yaşama şansına sahipken bir rulet oyununa girip kaybettiniz?

    sizin adınıza çok üzgünüm . vatani böyle bir kaosa sürüklediniz ve kendinize de bitirdiniz.

    edit: yoğun istek üzerine resimleri attım. tabi yüzümü sansürleyerek. sonra paşanın arkasındaki gizli beyin ekşi yazarı çıktı diye içeri alınmak istemiyorum panpalar ;)

    2012 kütahya yemin töreni sonrası yemek
    paşayla darbe planları yaparken. (bu mesaj hayal ürünüdür.)

    bu da akın paşanın son hali.... :(