aşk 101

  • ben ömrümde bu kadar kötü final görmedim. abartmıyorum, hababam sınıfı 3.5 finali bile bundan daha tutarlıydı. ben 1.5 yıl bunu mu bekledim ulan! sıçmışsınız dizinin içine resmen

    --- spoiler ---

    - ilk sezon sonunda ışık neden eda'ya sarılıp "eksiğim" diyordu ağlayarak? madem ölmemişti sinan ne eksiği, ananı mı özledin, babanı mı?

    - avukatın koğuşta ne işi vardı? hadi görüşme odası falan diyelim, mahkumla görüşmesinde mi mektubunu okuyordu?

    - osman neden vapurdaydı madem yatı vardı

    - hepsini geçtim, orası yalı, yalı. yalının altından bok çıksa satılır amına koyayım. zaten yalıyı neden anne ve babası paylaşıyor ayrı konu. aile yadigarı belli (hatta kadının babası kaldığına göre kadının ailesinden) boşanmış bir çift neden satıp parayı paylaşıyor? ya nasıl satılmıyor istanbul'da yalı oğlum?

    - 99 yılında öss soruları çalınmıştı, pas geçilmiş. ayrıca yine o yıl öss vardı. yani bir puan alıyordun, puanın geliyordu, sonra tercih yapıp kazanıp kazanmadığın yayınlanıyordu. nereden anlıyor bu arkadaşlar kazanıp kazanılmadığını? hepsini geçtim kerem'in babası nereden anlıyor gazeteye bakıp ilk 100'e girdiğini? şey mi diyorlar "benim çocuk 28473. olmuş tamam istediği yere girebiliyor?

    - sen okulu öyle yakıp yıkacaksın, sonra bir şey olmayacak, öyle mi? adamın götünden kan alırlardı kamil lan!

    - gece gündüz parkta bira içip, kaset dinleyip (o da sınava 1 ay kala falan) öss kazanacaksın, hatta ilk 100'e gireceksin falan... ütopik ötesi

    - bir okul müdürü iftira atacak, koskoca milli eğitim müdürü işinden atılacak araştırılmadan, edilmeden.

    - tek mantıklı son neden sinan'a mektup göndermediği oldu. hani evliler sonuçta falan

    --- spoiler ---

    yani neresinden tutsak elde kaldı final. ters köşe yapacağız diye bilim kurguya döndürmüşsünüz canım gençlik dizisini. keşke göktaşı falan düşmüş deseydiniz, daha inandırıcı olurdu.

    editto: imla

  • başıma bir şey gelmeyecekse beğendiğim dizi. hatta 2. sezonunu 1. sezondan daha fazla beğendim. karakterlerin ergen-olgun arası geçişleri bana farklı bir tat veriyor.

    --- spoiler ---

    kerem: sen öss de nasıl ilk 100'e girdin birader. edanın dediği gibi götü en sağlam adam sensin tabi millete sikerler sınavı demek kolay. böyle goygoycuları işledikleri güzel olmuş.

    eda: ben kendisine "piç eda" diyorum. uzak durulması gereken kız tipi. "kafam karışık" kızı. veya "sen aslında iyisin ama..." kızı. normal adamı prozac bağımlısı yapar. bunu da işledikleri iyi olmuş gençler uzak dursun bu tiplerden.

    osman: tamam kardeş gay değilsin anladık.

    elif: gay turnusolu.

    sinan: sana çok üzülüyorum ulan. senin hikayen fox tv de anlatılsa reyting rekoları kırarsın.

    ışık: bence dizinin en sıcak karakteri. tam bir sevgi pıtırcığı.

    okul müdürü necdet: dizi de en güldüğüm karakter.

    kemal: sen tam bir ke-malsın

    burcu: kişilik karmaşı içinde olduğu bir çay suyu koyup bir şarap içesinden anlaşılıyor. kripto kezban.

    --- spoiler ---

  • ben bu iki sezon arasındaki uçurum kalite farkını senaristin meriç acemi olduğunu görmemle baştan kabullendim. bu kadının özelliği iyi başlayan hikayeyi* seyirciyi illallah ettirene kadar böyle mantıksızca* sündürmesidir.

    (bkz: ufak tefek cinayetler)

  • ikinci sezonunu şimdi izledim, hislerim tazeyken duygusal ve sinema televizyon dünyası analizlerinden uzak bir yazı yazmak istedim.

    dizide genel olarak, bilhassa ikinci sezonunda "bu ne ya?" dediğim çok yer oldu, ama yine de beni sonlara doğru yakalamayı başardı. bunun sebebi de karakterlerin ve seçimlerinin birbirlerinin hayatını ne kadar etkilediklerini gösterebilmesi.

    --- spoiler ---

    kerem'in eda'yı resim çizmeye teşvik etmesi ve bunun için yüreklendirmesi, en başından istediğinin bu olduğunu fark ettirmesi.

    elif'in kerem'e bu konuda ilham olması, sanatta başarının sırrını ona söylemesi.

    osman'ın elif'e piyanoyu yeniden sevdirmesi, kerem'e edanın sesinden kaydedilmiş kasetleri vererek sınava hazırlanmasını sağlaması

    kerem'in sinan'ın "ben bu orospu cocuklarının yanına her şeyin kâr kaldığı düzende yaşamak istemiyorum" dediğini duyduktan sonra hukuk okumaya karar vermesi

    ışık'ın sinan'a sevmeyi ve sevilmeyi öğretmesi

    arkadaşlarının sinan'a anlatabileceği bir hikaye hediye etmeleri

    burcu ve kemal'in çocuklar sayesinde birleşmesi ve hayattan ne istediklerini bulmaları

    burcu'nun kemal'e git izmir'e kendine daha büyük bir hayat kur demesinden sonra gitmesi ve denedikten sonra istediğinin bu olmadığını anlaması

    vesaire
    --- spoiler ---

    benim bir kurgudan beklentim işte budur. eğer kurgu bir şeyler yazacaksan böyle yaz, izlerken duygulanalım. gençliğimizi hatırlayalım. bir de güzel şarkılarla, eski istanbul ve lise havasıyla bunları harmanlayabiliyorsa ne ala. varsın saçmalasın, zaten şunun şurasında 16 bölüm bir şey. gönlünce saçmalasın.

    gençliğimizi hatırlayalım derken ben de daha 20 yaşındayım ama dostlukların gerçekten kurulursa hayatı değiştirebileceği konusunda bu dizinin hissettirdiklerini çok sevdim. asla böyle dostluklar kuramayacağımı ya da hayatın bir kurgu olmadığını bilsem de, teşekkürler aşk101.

  • --- spoiler ---

    son sahnede kapıyı çalan sinan’ın babası,porselenleri almaya geldi. *
    --- spoiler ---

  • tam bir guilty pleasure dizisi. senaryo gercekten berbat ama dizideki enerji, oyuncularin birbirine uyumu, yonetmenligin fena olmamasi, muzikleri falan derken 30'unu gecmis benin bile zevk alarak izledigi bir dizi oldu. galiba icimde hala iflah olmaz bir ergen yasiyor.

    gideyim de biraz da one tree hill, the o.c., lise defteri falan izleyeyim.

  • neden tuba ünsal sadece ince ve zayıf olduğu için mi oyunculuk olmasada olur mu

  • konudan bağımsız olarak tuba ünsal neden bu kadar çirkin görünüyor?

  • 2. bölümde rock konserinde (bkz: sons of anarchy) yeleği giyen birisi vardı, iyi de dizi 98 yılında geçiyor, sons o zaman daha çekilmemişti bile

  • diziyi öylesine izledim. bana göre kötü bir dizi bunu tartışmayacağım şimdi ama anlamadığım bir şey var. ilk bölümde kadın diyor ki

    --- spoiler ---

    insanların farklı olmayı cezalandırdığı zamanlardı.
    --- spoiler ---

    ömrümde duyduğum en saçma repliklerden herhalde. dizideki çocuklar bildiğin zorba basketçi gücü var diye milleti dövüyor kız cinselligini kullanarak yine zorbalık yapıyor. ama bunlar hep farklılıktan(!) ve bu çocukları sürekli cok havalıymış gibi lanse ediyorlar. hayır gençler siz farklı değilsiniz siz bildiğin zorba larsınız. kimileri bunlara yine alfa diyecek ama siz alfalik ne onu bile bilmiyorsunuz anlaşılan.

    anlamadığım bir başka nokta da televizyonda yayınlansa kimsenin izlemeyeceği şeyi netflix yayınlayınca milletin sabah akşam övmesi.

    t: bir şeyler izleyeyim vaktim geçsin netflix olsun bizim olsun diyenlerin izleyebileceği kalitesiz dizi.