aşı yaptırmaya mecbur değilim hareketi

  • bakın ben bunu savunanlardan birinin organ naklini kötülediği instagram postunun altında,
    organ nakli ille de gerekli miymiş, hacamat yaptırsınlar,
    diye yorum yapan insan gördüm. yemin ediyorum gördüm. siz bu insanlara aşının gerekliliğini anlatamazsınız. taşa anlatırsınız ama bu kafaya anlatamazsınız.

    katılana da, savunana da saygı duymadığım, duymayacağım harekettir. bahane falan yok. çok saygılıyımdır, çok anlayışlıyımdır ama bunu savunan insan sabaha kadar anlatsın, dinlemem. anlamak için tek bir beyin hücremi bile kullanmam.

  • toplum bağışıklıgının ne oldugundan bihaber yazarlar mümkünse entry sıçmasın..
    otizm nedeni sosyal genetik ve çevresel faktörlerdir.
    senin yedigin balıkta midye de aşıdakinden çok daha fazla civa bulunmaktadır..

    "otizmi çağrıştıran davranış özellikleri ile ilgili ilkyazılar 18. yüzyıla kadar gitmektedir. 1700’lü yıllarda fransa’da jan ıtard ve ingiltere’de jon hâlsam söz etmişlerdir. bu bilim adamları otizmi incelemişler ve otizmli kişileri her hangi bir tanım koymadan farklı bireyler olarak isimlendirmişlerdir.

    “otizm” teriminin ise ilk kez isviçre'li psikiyatr eugen bleuler tarafından 1911 yılında kullanılmıştır.

    unıcef verilerine göre aşı ile önlenebilir altı hastalık (boğmaca, difteri, tetanos, kızamık, çocuk felci, verem) nedeniyle olan çocuk ölümlerinin sayısı 1989’da 5 milyon dolayında iken, bugün bu altı hastalıktan ölüm yılda yalnızca 100 bin dolayındadır. dünya sağlık örgütü (dsö) avrupa bölgesi aylık bildirim verilerinden elde edilen bilgilere göre, 2013 ve 2015 yıllarındaki kızamık salgınında hastalananların çoğu aşısız çocuklardır. dsö kızamık aşısı yapılmadığında yılda 2,7 milyon çocuğun kızamık komplikasyonları nedeniyle öleceğini öngörmektedir.

    abd hastalık kontrol ve korunma merkezi verilerine göre çocuk felci (poliomiyelitis) aşısı yapılmaması durumunda her yıl çocuk felcinin neden olacağı akut paralizi ve ardından gelişecek kalıcı fiziksel engellilik sonucu ölüme kadar giden bir sürecin gözleneceği yaklaşık 20.000 hasta çocuk ortaya çıkacaktır. sonuç olarak birçok hastalığın ortadan kalkmasında ve yaşanan salgınların tekrarlanmamasında aşıların katkısı yadsınamaz ve bağışıklama en güçlü ve düşük maliyetli halk sağlığı girişimi olmaya devam etmektedir.

    aşılar uygulanmadan önce yararlılık ve güvenlik incelemelerinden geçmektedir, uygulamaya geçiş sonrası da istenmeyen etkiler ve yan etkiler açısından sürekli olarak izlenmektedir. yaratılan yanlış algılara karşın aşılar güvenli tıbbi ürünlerdir, çünkü;

    aşılanma (bcg, bdt, kkk, opv) sonrası invaziv bakteriyel enfeksiyon sıklığı aşılanmayan çocuklara göre daha yüksek değildir.
    doğal grip enfeksiyonundan daha sık guillain barre sendromuna yol açmazlar.
    kızamık aşılaması otizme neden olmamaktadır.
    aşılarda alüminyum tuzları, bağışık yanıtı güçlendirmek için 1930’lardan beri kullanılmaktadır ve aşılardaki dozu çok düşüktür. aşılanan çocuklarda yapılan araştırmalar, serumda alüminyum düzeyinin toksik düzeyin çok altında olduğunu göstermektedir."

    dolayısıyla aşı yaptırın.yaptirmayani da dövün amk.

    edit:imla
    edit2:tirnak içindeki bilgiler türk tabipler birligi makalelerinden derlenmistir..götümden uydurulmamistir.

  • benim de kaynım ameliyat oldu geçen karnını yarmışlar na bööle. kadın evde ağrıdan kıvrana kıvrana yatıyor aboov bi de iz kalacağımış karnında.

    sonuç: ameliyat kötüdür.

    aşı yapılmasını istemiyorsan çocuğuna, sana daha basit bir önerim var;

    çocuk yapma.

  • komplo teorileriyle kafayi kiran bir nesile sahit oldugumuzu gosteren kacinci olay.

    hayir asi yaptirmayan ayri bir aydinlama mi geciriyor? super zeki mi oluyorlar? ne oluyor aga? asi yaptirmamis cocuklarin hastaliktan olmelerine dair haberleri de mi okumuyor musunuz?

    yaptirmak istemiyorsan yaptirma. ama ben senin cocugunu, benim cocugumla ayni okulda gormek istemiyorum. cocuk parkina bile alinmamali. kendi evinde, ev okulu sistemiyle buyutuceksen buyut.

  • andrew wakefield 1998 yılında ünlü tıp dergisi lancet’de yayınladığı bir çalışma ile kızamık aşısının otizme yol açtığını gösteren veriler sunmuştur. 20 yıldan beri aşı karşıtlarının en önemli referanslarından birisi bu makaledir. internette okuduğu iki satır yazı ile her konunun uzmanı olduğunu sananlar, bu nedenle çocuklarına aşı yaptırmamakta, başkalarının da yaptırmaması için çaba göstermektedir. son yıllarda avrupa ülkelerinde özellikle kızamık aşılama oranlarında düşüşler olmuş, bu nedenle de salgınlar görülmeye başlamıştır. kızamık %10’a varan oranlarda öldürücü olabilen bir hastalıktır. pek iyi andrew wakefield’in çalışma verileri nasıldır? söz konusu makalede bildirilen olgu sayısı 12(on iki)dir. daha sonraki çalışmalar on binlerce olguyu kapsamakta olup bir daha andrew wakefield’in verilerine ulaşılamamıştır.bu ‘çığır açan’ kişinin uzmanlık alanları nedir? immünoloji, pediatri, nöroloji, infeksiyon hastalıkları mı? hayır. gastrointestinal cerrahi. yaptığı çalışma bilimsel midir? hayır. daha sonrasında yapılan incelemelerde andrew wakefield’in yaptığı çalışmanın metodolojik olarak sorunlu olduğu, çalışma süreci ve sonrasına ait gizlediği parasal ilişkileri olduğu ortaya çıkmıştır. bu nedenlerden dolayı lancet dergisi 2010 yılında makaleyi geri çektiğini duyurmuştur. aynı yıl birleşik krallık tıp konseyi, andrew wakefield’in hekimlik lisansını iptal etti. ama tüm olanlar aşı karşıtlarını ikna etmeye yeterli değil. çünkü herkesin söylediğinin tam tersini söylemek haklı olmak için yeterlidir bazıları için. bir şarlatanın 20 yıl önce kuyuya attığı taşı binlerce bilim insanı çıkaramamıştır hala.

  • gerizekalılığın diğer adının "cesur yürek"lik olduğunu öğrenmemize vesile olmuş hareket.

  • aşı bireysel değil toplumsal bir korumadır.

    "çocuğum 4 yaşında hala hasta olmadı" diyen gerizekalı mallar yüzünden toplum ağır bir tehdit altında.

    suriye'den gelen aşısız çocuklar nedeniyle fakültede ancak textbooklarda gördüğümüz, yıllardır ülkede görülmemiş ve tamamen yokedildiği düşünülen bir sürü hastalık tekrar peydah oldu, neden acaba bir düşün !!!

    aşılama sadece bir çocuğun sağlığı için değildir. virüsler ancak herkes aşılanırsa eradike edilebilir. çocuğunu canlı bomba gibi salıyorsun ortalığa. senin premsesin yüzünden tüm insanlık risk altına gidiyor sonra. sanma ki aşılamayı senin pek değerli veledin için mecbur ve şart koşuyoruz yavşak !

    edit : bu yazdıklarımdan ötürü bana küfreden insanlık düşmanı sığırlar var. isterseniz veletlerinizi alıp ıssız bir adada yaşayabilir, polyolu (felçli) hastalıklı genetik artıklarınızla "ben aşı vermedim hala yaşıyorlar" diye övünebilirsiniz. bana küfrediyor olmanız beni daha haklı çıkartıyor. cehaletinizi belgeliyorsunuz sadece !

    bir örnek vereyim : çocuk felci (polyo) aşısı ilk defa 1930 larda çalışılmaya başlanmıştı. ne yazık ki o zaman da şimdiki gibi cahil yaratıklar vardı ve aşının geliştirilmesine engel oldular. 1950'lerde sadece amerikada yılda 50.000 e varan çocuk felci vakaları gözlemlendiğinde sabin ve salk isimli bilim adamlarının büyük başarısıyla ağızdan ve damardan çocuk felci aşıları geliştirildi.

    - 1994 yılında çocuk felci amerika kıtasında bitttiği ilan edildi
    - 2000 yılında çin ve avusturalya dahil 36 batı pasifik ülkesi çocuk felcinden kurtulduğunu açıkladı
    - 2002 de avrupa çocuk felcinden kurtuldu.
    - 2014 de hindistan çocuk felcinin ülkelerinde bitirildiğini açıkladı.
    - ülkemizde son çocuk felci vakası 1998 de bildirildi.

    1988 de 350 bin çocuk felci vakası varken 2016 da sadece 37 vaka tespit edilmiştir.

    ancak ;
    3 mart ile 23 mayıs 2017 tarihleri arasında suriye'de 15 çocuk felci vakası tespit edildi. teyid edilen her çocuk felçli çocuğun 200 çocuğa virüs bulaştırdığı öngörülüyor.
    http://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-40343949

    şimdi türkiye aşılanmadığı için bu hastalığı taşıyan çocuklar yüzünden tekrar çocuk felci, şark çıbanı, el-ayak-ağız hastalığı gibi hastalıklarla karşı karşıya kalma riski altında.
    http://www.sozcu.com.tr/…liklarini-artirdi-1130461/

    2001’de kızamık vakası sayımız 30 bin 509. 2016 yılında sadece 9 vaka var.

    2004 yılından bu yana difteri vakası yok. sadece 2011 yılında 1 ölümlü vaka var o da aşısız biri.

    2016 yılında ikisi ölümle sonuçlanan 22 tetanoz vakası var. hepsi de aşıyı reddedenlerden !!!!

    buyurun siz yine veledinizi aşılatmayın ! ama o zaman kendinizi ve veletlerinizi evinize tecrit edin. kimsenin sizin aşağılık zihniyetiniz yüzünden çocuklarını riske atmasına izin vermeyeceğiz. cehaletle savaşmak insanlığa olan borcumuzdur.

    ağzınızdan salyalar akarak saldırsanız da, küfretseniz de, bunlar gerçekler ve gerçekleri söylemek bizim boynumuzun borcudur.

  • türkiye'nin son yıllara kadar iyi kötü oturmuş bir aşı politikası vardı, hala da var bir şekilde. bu ülke önlenebilir birçok hastalığı aşı ile bitirmiş, bir çoğunun da etkisini ya da vaka sayısını azaltmıştı. hatta bazı hastalıkların vaka sayısı 0 olduğu için aşı takviminden bile çıkarıldı.

    sonra bir gün türkiye'ye, aşı politikası ve takibi olmayan komşusu suriye'den mülteci akını yaşandı. bu kontrolsüz girişler yüzünden, ülke on yıllar önce bitirdiği ve yıllardır vaka görmediği hastalıkları tekrar görmeye başladı, bazı hastalıkların görülme sıklığı olağanüstü oranlarda arttı.

    aşı yaptırmamayı savunan zihniyet ve hareketlere bu açıdan bakmak daha sağlıklı olacaktır. çünkü aşı yapmak ile yapmamak arasındaki fark türkiye ile suriye gibidir aslında biraz. laiklik gibi, değerini kaybedince anlarsınız.

  • aşı karşıtlarının bazı iddialarını inceleyelim:

    1- aşıların etkin oloduğu bir iddadır: hayır, değildir.

    2. her sene aşı tekellerince onlarca makale yazdırılır ve bunlar aşıların etkin olduğunu söyler: hayır yazdırılmaz. aşılar ilaç firmalarının gelir kaynakları arasında küçük bir yüzdeye sahiptir. ben ilaç firması sahibi olsam, bir çok hastalığı daha bebekken engelleyen aşıları savunmam, daha fazla ilaç satabilmek için.

    3. "bağımsız bilim adamlarının da karşıt görüşte makaleleri mevcut": aşıların etkinliğini ispatlayan binlerce makaleye karşı bir kaç makale olabilir. bu, onların haklı olduğunu veya aşı konusunun tartışmalı oldğunu göstermez.

    4. "harvard dört yıl önce çiçek hastalığının da tıpkı veba gibi miadı doldurduğu için ortadan kalktığını iddia eden bilim insanlarını doğrulayan bir çalışma yayınladı." :yuh, yalana bak. doğrusu: http://www.health.harvard.edu/…hickenpox-varicella-

    5. "kaldı ki aşı cidden gerekli bir şey ise de yan etkileri de mevcut": her şeyin yan etkisi vardır. günde 8 litre su içerseniz ölürsünüz mesela. aşıların yan etkileri açıkça prospektüslerde yazar, okuyun.

    6. bir çocuğu su çiçeğinden korumanın kendi içinde ne gibi bir mantığı vardır bilemiyorum ancak eğer aşı ile bu sağlanıyorsa da ne pahasına sağlanıyordur? : bir çok ülkede aşılar bedava, rahat olun.

    7. dünyada toplumun ve devletin psikolojik, ekonomik, sosyolojik her türlü baskısına direnip çocuklarını aşılatmayan insanlar gayet iyi eğitimli, kendi içlerinde tutarlı, barışçıl ve dürüst insanlar. : aşı savunucuları da gayet iyi eğitimli, kendi içlerinde tutarlı, barışçıl ve dürüst insanlar.

    8. abdde daha yeni yayınlanan bir araştırmaya göre aşı karşıtlarının eğitim ortalaması 19 yıl. aşıyı hiç sorgulamadan, doğrudan uygulayanlarınki ise 8. bütün bunlara rağmen aşı karşıtları cahil, vatan haini ve aptal, aşıcılar melek.: eğitim cehaleti alır eşeklik baki kalır, bu araştırma gerçekse demek ki cehaleti de almıyormuş. ayrıca, hangi eğitim? hangi uzmanlık? tıp mezunu olup bilimsel araştırma okuyamayan insanlarla dolu ortalık.

    aşı karşıtlarının yalanlarına inanmayın! çocuklarınızı aşılatın.