9 nisan 2016 bomonti brasserie rezaleti

  • tarih: 9 nisan 2016 cumartesi
    yer: ankara tunalı- bomonti brasserie

    cumartesi gecesi bomonti brasserie isimli mekana birer bira içelim diye girdik.

    oldukça kalabalıktı, ben bar sandalyesine yükseğe oturdum, yakın bir arkadaşımız (erkek) bana dönük şekilde bara oturdu, erkek arkadaşım da bize dönük şekilde dolayısıyla bara dönük şekilde ayakta duruyordu. (bu aşamada aklınızda soru işareti kalmasın diye; dışarıdan kimseyle münasebetimiz olmadı, öpüşmedik, oynaşmadık)

    müzikler disko müziği tarzı, erkek arkadaşım da bana dönük dans ediyor, arada beni güldürmek için komik dans eder gibi yapıyor. bu arada mekanın içi kalabalık ve tamamen bodyguard dolu, arkamda da bir bodyguard duruyor.

    bu sırada kapı tarafından bir başka bodyguard gelip erkek arkadaşıma "müşterileri rahatsız ediyorsun" gibi bir şey demiş. erkek arkadaşım da "ben de müşteriyim ve bu sözlerinizden ben de rahatsız oluyorum" demiş. (konuştuklarını gördüm ama müzikten duymadım)

    sonra bodyguard uzaklaştı, iki dakika sürmeden geri geldi ve erkek arkadaşımın boynunu polislerin eğdiği gibi eğerek, sürükleyerek dışarı çıkardı. o sırada ben de bodyguardla arasına girmek için koştum. (hani kadın görürse durur, diye düşünerek, ayırabileceğimi umarak)

    beni de itti ve mekanın ortasında ikiseksen sırtüstü düştüm.

    mekanda çığlık atan tipler falan oldu o sahneyi görünce, beni de yerden mekandan birileri kaldırdı. koşarak dışarı çıktım erkek arkadaşımın yanına. erkek arkadaşımın boynuna vurmuş bu sırada güvenlikçi.

    bu sırada içeride telefonum kaldığı için yanımızdaki arkadaşımıza telefonu almaya gitmesini söyledik, arkadaşa da "s.tir git" şeklinde küfür etmiş aynı bodyguard ekibinden başka kişiler.
    bara gidip telefonu aldığı sırada da başımızda duran bodyguard 'kusura bakmayın ne oldu anlamadım' gibi bir şeyler demiş. bir taşkınlık yapsak zaten arkamda ayakta duran bodyguardın dikkatini çekerdik diye düşünüyorum.

    bu noktada yapmamız gerekeni yaptığımızı düşünüyorum. 155'i aradık bizi karakola yönlendirdi. karakoldaki memurlar sağolsun oldukça ilgilendi ancak ekip gönderemiyoruz o yüzden siz gelin dediler. hasar aldıysanız önce hastaneye gidin dediler.

    sonrasında hastaneye gittik acile, ikimiz de darp raporu aldık. bendeki hasar sanırım daha fazla çünkü insani bir düşüş değildi.
    ardından karakola gittik. şikayetçi olduk.

    biz belli bir yaşın üzerindeyiz, o mekana 18 yaşındaki çocuklar da geliyor. bize bunu yapan kimbilir onlara neler yapıyordur diyerek şikayetçi olduk biraz da.

    bu arada mekanın kapısının önünde işletme müdürü olduğunu söyleyen kişiye "bakın ben şu mesleği yapıyorum, sosyal medyada da hesaplarım var. mekanınızı hiç mi düşünmüyorsunuz da böyle bir şey yapıyorsunuz, ben bu rezaleti duyururum" dedim. müdürün sürekli tekrar ettiği cümle şu oldu: "bayan beni tehdit etti" (bayan ona ait bir kelime)
    ben kimseyi tehdit etmedim ben yapacağım şeyi söylemiştim özünde.

    çünkü bizi bu kadar strese sokan, ayda yılda bir kafa dağıtmaya gittiğimiz bir mekanda böyle bir tavrı kaldıramam.

    mesela yatamıyorum şimdi, neden çünkü vücudumun çeşitli yerlerinde ezilme var. morluklar zaten var. darp raporu da merak edenlere atabilirim. mesela psikolojim bozuldu, çünkü hayatımızda görebileceğimiz bir tavır değil bu.

    bu entry'i de buraya yazdım çünkü alkollü mekan diye, oradakilerin kafası güzeldir diye düşünerek çiftlikleri gibi davranamazlar. bunu da görmelerini istiyorum.

    not: 'siz bir şey yapmadan onlar saldırmaz' türü düşünebileceğinizi tahmin ediyorum. ama yapmadığımız için zaten bu kadar gerginim. yapmış olsak 'sahi ya şu da hatalıydı' deyip susabilirdik. kamera kaydı da istedik zaten.