9 şubat 2017 pronet rezaleti

  • amerikada işler nasıl yürüyor anlatayım. o sistemi de tümden sevmesem de bu tip konularda çok kullanışlı.

    eğer bir güvenlik sistemi satıcısı iseniz sattığınız güvenlik sisteminin kalitesine ve verdiğiniz güvence kapsamına göre sigortalatırsınız aldığınız riski.
    bir işyeri sahibi iseniz hırsızlığa yangına depreme karşı sigortanız vardır. güvenlik sistemi olduğu için priminiz düşüktür.

    böyle bir olay sonrasında güvenlik sisteminin sigorta şirketi ile senin sigorta şirketin kapışır. sen hiç bir şeye karışmazsın.

  • aslında entry ilk buradaydı: (bkz: pronet/#67623421), gelen mesajlar üzerine olayın yaşandığı tarih ile ayrı başlık açtım. son iki aydır bu entry kenarda satır satır uzadı, kısmet bugüneymiş. sadede gelelim:

    9 şubat 2017 perşembe gecesi pronet güvenlik sistemi kurulu iş yerimize hırsız girmiş. girmiş diyorum; 7 katlı binamıza girmişler, bütün katları rahat rahat gezmişler. biz hırsızlığı 10 şubat sabahı 7:45 gibi ofisi açtığımızda fark ettik. gel gör ki 2009 yılından beri müşterisi olduğumuz ve yılda yaklaşık 4000 tl hizmet bedeli ödediğimiz pronet de hırsızlığı bizden öğrendi. saat 9:15'te pronet çağrı merkezini aradığımızda hala "sistem aktif" diyorlardı. o sırada kapıdaki şifre paneli sökülmüş, ana cihaz duvardan demonte edilmiş ve aküsü çıkarılmış, birçok hareket sensörü yere atılmış ve kameralar offline moda geçmiş haldeydi. bir önceki akşam 19:25'te çıkarken sistemi kurup ofisi kapatmışız. hırsızlık günü olay yeri inceleme ekipleri gittikten sonra gelen teknik ekip tarafından saat 15:45 gibi tekrar devreye alınmış:

    https://s21.postimg.org/j7fn6ir87/pronet_i_lem.jpg

    öğrendiğimize göre, hırsızlar öncelikle akşam saat 22:00 gibi bizim binamızın da içinde olduğu 5-6 iş hanına giden telekom ana hat kablosunu kesmişler. ilk rezalet bu: çünkü bağlantının koptuğuna dair ne pronet merkezine ne de bize bildirim gelmedi. çünkü bağlantı kopması, arıza, vb teknik sorunların önüne geçebilecek test sinyali sadece günde 1 kez atılıyormuş. yukarıdaki linkte belki dikkatinizi çekmiştir, en son 9 şubat sabah 8.30'da atılmış. gel gör ki biz 10 şubat sabahı 9:15'te (yani 2 test sinyali arası 24 saat dolduktan sonra) pronet'i aradığımızda hala yenisi atılmamıştı. buna da ikinci rezalet cevap geldi: "ana panelin aküsü çıktığından sistem saati resetlenmiş". eee? bu ne demek? hareket sensöründe, kamerada, ana panelde arıza var mı yok mu diye günde sadece 1 kere atılan test sinyalini de ana makineden değil yine arızalanma ihtimali olan yerel cihazdan gönderiyorlar. niye; böylelikle test araması masrafı müşteriye yükleniyor.

    arada çok önemli bir ekleme yapmam lazım. alarm sözleşmesinin 3.3 maddesi aynen şöyle: “pronet, alarm merkezi hizmetinden faydalanan müşteri’nin elektronik alarm sistemlerinden gelen mesajları 365 gün 24 saat boyunca izler. müdahale yapılması gereken mesajlar için müşteri’nin pronet alarm merkezi hizmet formu’nda belirlediği kişilere ve/veya ilgili mercilere haber verir.” 365 gün 24 saat izliyorum diye söz verdiği, taahhüt ettiği, sözleşme imzaladığı sistemdeki sorunları günde sadece bir kere kontrol ediyor.

    belki başka mağduriyetleri de önlerim, pronet kullanmaya devam edecekler için şunu belirteyim; "sistem 365 gün 24 saat izlenir" ibaresi var, ama özetle hikaye. bu yazıyı okuyan pronet kullanıcıları şunu bir sorgulatsın: pronet'in hem kablo kesilmesinde yine de çalışan, hem de en azından saat başı test sinyali atan gprs modeli de varmış pronet plus diye. yeni çıkan bir ürünmüş ama bundan bize bahsetmemişler. ürün yeniymiş, biz 2009'da girmişiz, abone talepleri ile işlem sağlıyorlarmış, falan filan. eğer pronet kullanmaya devam edecekseniz en azından plus'a geçin, test sinyali aralığınız 1 saate düşsün (son olarak gelen mailin tamamını kör olmadan okumak isteyen cesur yürekler için link de verelim;

    https://s31.postimg.org/jza2mwbln/pronet.jpg )

    neyse devam edelim; tahminen gece yarısı gibi binaya girmişler. sokağımızda 4 otel ve sabaha kadar açık 2 restoran var. gece mesaisinde çalışan onlarca kişiye sorduk, hiçbiri alarm duymamış. bitişik binamızdaki pansiyonun resepsiyon masası alarm sirenine 5 metre mesafede. sabaha kadar arkadaşları ile oturmuş, alarm çalsa sesini duymaması mümkün değil özetle. binaya çatıdan girdikleri ve kameralarımız offline olduğu için de hiçbir kayıt yok.

    çatıdan binaya inen koridorda hareket sensörü var. olay sonrası pronet'ten gelen teknik servis personeli sensörün aktif olduğunu bağlantı sinyali gitmese dahi alarmın en azından mutlaka "lokal olarak" çalmış olduğunu söyledi. hırsızların "zaten alarm çaldığı için" panelleri ve aküleri söktüklerini tahmin ettiğini belirtti. ama işte, internet bağlantısı olmadığı için onların ve bizim haberimizin olamadığını yine ekledi. bu ihtimale aklıselimle hak versem bile, komşularıma daha çok güveniyorum. büyük ihtimalle hırsızların alarm sirenini de etkisiz kılan bir yöntemleri var, alarm sessiz modda gibi çalıştı o gece.

    velhasıl, tüm bu yaşananlardan sonra pronet'i iptal etmeye karar verdik. cihaz söküm bedeli altında 350$ istediler, cihazlarınızı ben söküyorum, gelin parayı alın alabiliyorsanız dedim, 2-3 gün ikna etmeye çalıştılar, ama çok uzatamadılar.

    yıllardır size "tek bir şey" için para ödeyeceğiz; sistem açıklarınız yüzünden ihtiyacımız olduğunda hiçbir işe yaramayacaksınız, hırsızlar iş yerime girecek, bütün katları masaları gezecek kadar uzun süre kalacak, kaynak makinesi ile kasayı açacak, bana yüz binlerce lira maddi ve manevi zarara yol açacaksın, ben yine de sana çok bulaşmayacağım ama taahhüdünü yerine getiremediğin için sözleşmemi iptal etmek istediğimde de sökme bedeli diyeceksin.

    ve dahası bu yazıyı yazmamı sağlayan son rezaleti yapacaksın; kendileri sözleşmedeki taahhütlerine uymadıkları için aboneliğimi iptal ettim. taahhüt cayma bedeli çıkarmışlar ve utanmadan şirket kredi kartından cayma bedelinin tamamını onayımız olmadan izinsizce ve haber vermeden çekmişler. ekstreyi kontrol ederken fark ettik bunu da.

    nasıl bir şirket olduğunuzu herkes bilsin diye kenarda biriktiriyordum bu yazıyı, bugüne kısmetmiş.