8 eylül 2016 pkk'lı öğretmenlerin açığa alınması

  • içinde yakından tanıdığım ve pkk ile uzaktan yakından alakaları olmadığını ve hatta pkk'dan ortalama bir akepeliden daha fazla nefret ettiğini adım kadar iyi bildiğim öğretmenler de var. bu liste iftiranın allahıdır.

    listenin hazırlanış yönteminde iki ihtimal var:

    1- damardan akepeli memur müdürlere/savcılara vs. fişleme yaptırılmış. fişlemeyi yapanların fişledikleri insanların pkk'lı olup olmadığını ölçebilecek aletleri yok. onlar da kafalarına göre biraz solcu gördüklerini ya da hem kürt olup hem de dindar olmayan/muhalif olan insanları da yazmışlar muhtemelen.

    2- eğitim-sen'e üye olup genel itibariyle grev/eylem/iş durdurma gibi faaliyetlere katılanlar listelenmiş.

    eskinin bazı solcu sendikalarında bugün artık kürtçülük yapan bazı grupların etkili olduğu doğrudur. bunu ben burada ya da bulunduğum diğer ortamlarda defaatle eleştirdim. ancak böyle olması bu sendikalara üye olan herkesin ya da bu sendikaların eylemlerine katılan herkesin pkk'lı olduğunu göstermez. hatta öyle olabileceğini düşünmek saçmalıktır.

    kürt meselesi hakkında kendi algımdaki kemalist bakış açısı ile en fazla yazı yazmış adamlardan biri benim burada. kürt meselesinde sadece iki zıt nokta yok. bu meselede insanların aldığı pozisyonları ancak bir spektrum aracılığı ile grafikleştirebiliriz. bu spektrumda en genel itibari ile şu üç şeyin birbirinden ayrılması gerekiyor:

    1-doğrudan pkk sempatizanı olmak
    2-kürt meselesinde "kürtlük" etnik kimliğinin ve bu kimliğe mensupların dezavantajlı olduğunu düşünerek empati duygusu ile pkk'ya karşı ama siyasal kürt hareketine sempatizan/üye/seçmen olmak.
    3- kürt meselesinde hem pkk'ya hem siyasal kürt hareketine karşı olmak; ikisini iç içe geçmiş unsurlar olarak görmek ama kürtlük etnik kimliğini ve bu kimliğe mensupları dezavantajlı görerek bu yönde söylemlerde bulunmak.

    2. ve 3. türde insanlara hukuksal düzlemde hiç bir suç isnat edemezsiniz. suçlu değillerdir. siz farklı düşünebilirsiniz ancak hukuksal düzlemde meşru siyaset de bu yüzden vardır. hukuka ve insan haklarına uygun olan farklı düşünceler siyaseti var eder. suç isnat etseniz bile mahkemelerden döner, mahkemeleri yandaş yaptıysanız üst mahkemelerden döner o da olmadı avrupa insan hakları mahkemesinden döner, bir sürü insana boştan yere tazminat ödersiniz.

  • an itibari ile benim de aralarına katıldığım grup.
    reddediyorum efendiler söylediğiniz iğneleyici sözleri ve iftiraları.
    doğunun ücra bir ilçesinde görev yapıyorum. evet eğitim senliyim. bu sendikaya doğuya gitmesem dahi üye olurdum. benim de sendika içinde eleştiri yaptığım karşıma aldığım insanlar olmadı değil. ama her vakit dedim, sendika içinde benim gibi insanlar da olmalı ki,tekellerin eline geçmesin.
    neye inandıysam onu savundum laik,çağdaş bir eğitimi. 3 yıllık meslek hayatımda kendi seçimimle gittiğim bir yatılı okulda var gücümle çalıştım.gece kalkıp uykumdan yanmayan kaloriferin soğuğundan korumak için üstlerini örttüm gül yüzlü çocukların. ellerimle dağıttım yemeklerini.onlara bilimin güzelliğini,eleştirel bakmayı öğretmeye çalıştım var gücümle.dağa çıkmayı tek çare bilen çocuklarla konuştum günlerce ,yeni ufuklar açtım onlara yollardan döndürdüm.kaderlerine boyun eğmemeyi öğrettim kız çocuklarına. yalaka olan kim varsa müdürü,öğretmeni,savcısı onlarla var gücümle savaştım.
    eğitim hakkında ahkam kesenler bilmezler artık sizin çocuklarınızı gönderdiğiniz devlet okullarında liyakat sahibi olmayan,oturduğu koltuk uğruna gerektiğinde çocukların haklarını gasp edecek bundan zerre utanmayacak idareciler doldu. din öğretimi adı altında bir sürü seçmeli ders getirildi fenin,fiziğin,kimyanın yerine. bütün bunları oecd sıralamamızdan anlarsınız zaten,bize ne hacet.
    buraya kadar yeterince kendimi anlattım utandım halbuki ben kendimi anlatmadan öğretmenim dediğimde susmalıydı tüm ağızlar. hiç terörist olur mu benden. hiç benden pkklı,fetö üyesi olur mu ?
    barış istediğim doğrudur,bundan 1 yıl öncesine kadar hiç silah yokken hayatımızda bunun mümkün olduğunu görmüşken,huzurla uyuya biliyorken öğretmenlik yaptığım yerde yine aynı barışa gidelim istedim. affedersiniz ben barış istedim. bunun için tabi ki hükümet yetkililerine seslenecektim.
    böyle susturulur işte dimağlar.iyi ki çocuğum yok diyebiliyorum. aileme açığa alındığımı söyleyemicem mesela kahrolmasınlar diye.
    siz küfretmeye devam edin.
    eminim silah sesi duymadan, hayata bilmem kaç sıfır yenik başlayan çocukları gözleriyle görmeden yaşamak kolaydır.konuşmak da öyle...

  • biliyorum şu entry'i okurken bana küfür edip eksiyi basacaksınız ama rica ediyorum sıra size geldiğinde şu anı hatırlayın. biz nerde hata yaptık derseniz aklınıza bu gelsin.