üçüncü maçtan beridir gündemi işgal edip türkiye'de pek konuşulmayan konulardan biri warriors'un azınlık hissedarı mark stevens'in son maçta top kapma mücadelesinde yanına düşen lowry'i itmesiydi. türkiye'de olsa, aman canım ne olacak ki, sadece omuzuna dokundu denilip geçiştirilecek bir şey için önce warriors kendisi ceza uyguladı, ardından da nba yönetimi 500 bin dolar ceza ve bir yıl salona girmeme cezası yazdı. buna rağmen kamuoyunun büyük kısmı cezanın bir milyarder için çok hafif kaçtığı ve çok daha yüksek olması gerektiği düşüncesinde.
bunu yazmamın nedeni ekşisözlük'de çokça rastladığım, nba seyircisi çok yumuşak, türkiye'den bir takım nba play off'larında olsa o salonu başlarına yıkar maçı seyirciyle alırız türü yorumlar. işin aslı, oyuncuyla tartışmaya giren, oyuncuya dokunan, sahaya yabancı madde atan taraftarların hayatlarını karartacak para cezalarına ve ömür boyu basketbol salonlarından banlanmalarına varacak cezalara çarptırılmaları. maç kazanmak için her yol mübah düşüncesiyle taraftarı skoru belirleyen faktör haline getirmektense, sonuçları sporu parkede icra edenlerin belirlediği bir sistemi korumak için adamlar ellerinden geleni yapıyorlar.