6 mart 2019 otizmli kardeşime biber gazı sıkılması

  • ----------------------------------------------------------------------

    güncel edit: an itibariyle annem savcıya başvurmuş olup oldukça iyi karşılanmış. sayın savcımız bu konunun üzerinde ehemmiyetle duracağını belirtmiş ve acil kaydıyla valilikten görüntüleri istemiştir. yine kendisi bu durumdan dolayı üzgün olduğunu da anneme belirtmiştir. gereken neyse yapılacağını ve sorumlular için soruşturma açılacağını da üzerine basa basa söylemiştir. bu nedenle sayın savcımıza ve buradaki yazar ve çaylak arkadaşlarıma göstermiş oldukları ilgiden dolayı teşekkür ederiz. dün gece gerçekten hepimiz için kabustu ve bize destek olan tanıdık tanımadık herkese çok çok teşekkürler.

    bu olayla da acı şekilde öğrenmiş olduk ki ne kolluk kuvvetlerinde, ne sağlık personellerinde ne de halkımızda engelli vatandaşlara karşı bir bilinç oluşturulmamış. bütün bu kötüye kullanım, istismar ve bilinçsizlik ekseninde halihazırda zor şartlar altında evlatlarına bakmayı ihmal etmeyen bütün anne, baba, kardeş kim üstlendiyse onların hayatlarında daha kolay bir gelecek inşa edebilmelerini diler, evladının bütün dezavantajlarına rağmen ondan vazgeçmeyen herkesin saygıyla ellerinden öperim.

    ----------------------------------------------------------------------

    teşekkür editi: öncelikle bize destek olan, empati yapan yahut benzer sorunları yaşamış/yaşama ihtimali olan herkesin verdiği desteğe çok teşekkür ederiz. engelli bir birey olmak zordur, engelli birey ailesi olmak daha da zordur. hayata 1-0 geriden başlarsınız ve maalesef ülke şartları da bu arayı kapatmanıza olanak sağlamaz, aksine 2-0, 3-0 olarak artarak devam eder. ne devletin sağlamış olduğu eğitim olanakları, ne de kendi personellerine vermiş olduğu eğitim yeterli değil. bir de bazı insanlardaki empati yoksunluğu eklenince hem bizim için hem de çocuk için atlatması zor travmalara neden olabiliyor.

    edit 1: kusura bakmayın gece gece olayın hezeyanıyla bazı ayrıntıları atlamışım. öncelikle biber gazı sıkma olayı süpermarketin önünde yani dışarıda yaşanıyor. çocuğun etrafında kimsenin olmadığı, kimseye zarar veremeyeceği ve sıhhi müdahalenin yapılabileceği bir yerde.

    edit 2: "ortalığı birbirine katmak" kısmının ayrıntıları; ürünlere, alışveriş arabalarına ve bazı müşterilere agresif tavırlar sergilemek. bu kısımda müşterileri ve market personelini anlayışla karşılıyoruz çünkü saldırgan tutum sergileyen bir birey var, polis çağırmaları olağan.

    edit 3: savcılığa gidildi, henüz oradaki sonucun ne olduğunu bilmiyorum, öğrenince editleyeceğim.

    edit 4: "çocuğun otizmli ve şeker hastası olduğunu bilemezler" diye düşünenler için annem polis geldikten sonra bütün müdahale esnasında defaatle "oğlum otizmli, şeker hastalığı da var, yapmayın" diye söylüyor. dolayısıyla ne polisin ne de ambulans çalışanlarının bilmeme ihtimali yok, ki ambulans da çocuğun durumundan ötürü orada zaten.

    normalde böyle başlıklar açan biri değilim, az önce annemle konuştum, sesinden bir tuhaf olduğu ortadaydı, ben yurtdışında çalıştığım ve yapacak bir şeyim olmadığından genelde sorunları pek söylemezler. biraz zorladıktan sonra olanları anlattı, şu an sinirden elim ayağım titriyor, eğer mantıksız cümleler kurarsam affola.

    olay adana, seyhan, kurtuluş mahallesindeki migros süpermarketinde geçiyor. benim kardeşim 22 yaşında, yüzde 60 engelli. hem otistik hem zeka geriliği mevcut. aynı zamanda 7 ay önce kardeşimin aşırı zayıflamasından şüphelenip şeker testi yaptırdık ve tip 1 diyabet olduğu ortaya çıktı. kardeşimin engelinden sürekli gittikleri migros şubesinin de haberi var elbette.

    bugün ise migrosa giderlerken kaldırımın üstüne çıkıp kardeşimin üzerine doğru arabayı süren şoföre kardeşim ani tepki veriyor. şeker ve engel durumu olduğu için bazı şeylere aşırı ve ani tepki verebiliyor. annem kardeşimi sakinleştirir markete giriyorlar. alışveriş yaparken kardeşim bir anda hırçınlaşıyor ve ortalığı birbirine katıyor. bunun üzerine migros çalışanlarından biri polisi arıyor. annem kardeşimin durumunu söylemesiyle birlikte yanında ambulans da istiyorlar.

    polis ve ambulans kısa süre içinde olay mahalline intikal ediyor. polis kardeşimi yere yatırıyor, * kafasını ayağıyla yere bastırıyor. çocuk engelli olduğu için ve neler olduğunu bilmediğinden çırpınmaya başlıyor. bu sırada ambulans şöförü polise "biber gazı sık" diyor ve polis de zaten kelepçeli ve kafasıyla ayağına bastırdığı engelli kardeşime yakın mesafeden biber gazı sıkıyor.

    kardeşim can havliyle bağırıp ağlamaya başlıyor ve bu sırada anneme "gözüm yanıyor, görmüyorum" diyor.

    peki bunlardan sonra ne oluyor? ambulanstan çıkan hiçbir att kardeşime sakinleştirici yahut benzeri bir müdahalede bulunmuyor. polis de çocuğu sakinleşene kadar orada bırakıp sonra kelepçeyi çıkartıp gidiyor.

    şu an gerçekten sinirden ağlamaklı durumdayım. birincisi polisler yetkilerini artık ambulans şöförlerinden mi alıyorlar? ikincisi, zaten yere yatırıp kelepçelediğin ve kontrolünü "kafasına ayağınla bastırarak" eline aldığın "engelli" ve "şeker hastası" bir gence 30 cm uzaklıktan biber gazı sıkmak hangi müdahale tarzının bir prosedürü gerçekten merak ediyorum.

    uzun oldu biraz kusura bakmayın ama başlık açma sebebim hem bu polisin hem de ambulans çalışanlarının görevlerini yapmaması/kötüye kullanması noktasında neler yapabileceğimizi öğrenmek. malum, türkiyede artık sosyal medyada infial yaramadığı sürece adalet sağlanamıyor, o nedenle yol göstermenizi ve desteklerinizi bekliyorum.

    edit: annem yarın savcılığa gidecek ve başvurusunu yapacak elbette, ancak dediğim gibi bir şey çıkmazsa yahut ekstra yapmamız gereken bir şey varsa onu da bilip öyle hareket etmek istiyoruz.