6 mart 2017 antalyaspor galatasaray maçı

  • türk futbol tarihine destan ve kara leke olarak geçen demaç. hiçbir takım aleyhinde bu kadar düdük çalınan bir maçta 3 puan alamamıştı. bunu başaran galatasaray oldu. yarıştan koparılmamıza rağmen birileri ikinci bile olmamızı istemiyor. resmen büyük pislikler dönüyor ligde fakat bu gece galatasaray çekerim emaneti sikerim adaletinizi dedi. önce bi rezilliklere bakalım.

    -daha maçın başında hocamız atıldı. ibne basın kendilerinden olan yerli bi antrenör gelmediği için zaten tudor'a kıldı. fırsat bu fırsat deyip basit bi sebepten hocamız tribüne gönderildi, tekrardan medyanın önüne atıldı. beyefendi filozof şenol rakip oyuncuyu tokatlarken konuşmayan medya bakalım tudor'a ne diyecek.

    -tam devre arasına 2 farklı üstünlükle girecekken net faul olan bir pozisyonda golü yedik. hakem rakibin devreye moralli girmesini sağladı. faulü gördü ama çalmadı.

    -bruma haksız yere atıldı. ilk sarısı doğruydu, mal gibi rakip tribüne sus işareti yaptı, ona eyvallah. ama ayağı fazla kaldırmak her zaman sarı kart mıdır? bruma'nın rakibine en ufak bir teması yok. ama antalyalı topçunun hakkını verelim, kafası kopmuş gibi iyi feryat etti, kendisini yerlere fırlattı. ali palabıyık da fırsatı kaçırmadı, hemen bruma'yı attı. benzer pozisyonda antalyalı oyuncu carole'un kafasını yardı ama kart görmedi. bruma ise temas olmamasına rağmen kartı yedi. palabıyık hem takımı 10 kişi bıraktı, hem de haftaya en etkili oyuncumuzu cezalı duruma düşürdü. bir taş, iki kuş.

    -maç sonuna 6 dakika uzatma verildi. ama eminim galatasaray 11 kişi olsaydı o kadar uzatma gelmeyecekti. antalyalılar 2-2 olduktan sonra bi 10 dakika daha top oynadı, sonra galatasaray gelmeye başladıkça yere yatmaya başladılar. şimdi bu eyyamcı kesin 4 dakika verir, o 4 dakikanın en az 2'sinde de bu antalyalılar yine yatar diye düşünüyordum ama galatasaray 10 kişi kalınca 6 dakika uzatma verdi. bu sayede antalya maçı alabilecekti. rakibi 10 kişi olduğu için antalya yere yatmayıp gol atmaya çalışınca 10 kişi kalmasına rağmen galatasaray'da pozisyona girebildi ve en sonunda son dakikada kazandığı duran topu gole çevirip maçı aldı.

    başlarken de yazdığım gibi, tarihe geçmiştir bu maç. hem bir rezillik, hem de bir destan olarak. ayrıca başlığın yarısı tiner kokuyor maalesef. galatasaray gol yedikçe sevinen tinerci tayfası son dakikada gelen gole sevinen galatasaraylıları bile çekemiyor. niye seviniyonuz oğlum 3.lük maçı bu diyip duruyorlar da bu 3.lük maçı falan değil tinerci kardeş, bu onur maçı, haysiyet maçı. biz de her türlü şerefsizliğe rağmen onurumuzu koruyabildiğimiz için sevindik o gole, anlayamazsınız siz...

    bunu en iyi siz biliyorsunuz ki, demirören ve federasyondaki bjk artıkları gittiği gün biteceksiniz. bu günleri unutmayın, sevinebildiğiniz kadar sevinin. bugün de görüldü, her türlü şerefsizliğe rağmen bu takım masaya yumruğunu vurdu, ölmedik ulan dedi. yarın siz hakem desteğini kaybedip bugün bizim yaşadıklarımızın çeyreğini yaşadığınızda yine ağlayıp şerefli üçüncülüklerinizi kutluyor olacaksınız. ben de o gün geldiğinde bu entry'den alıntı yapıyor olacağım...

    hadi şimdi siktirin gidin bu başlıktan, daha fazla kirlenmesin.

  • devre arasında, daha soyunma odasına bile girmeden rakip oyuncunun boğazına yapışan teknik direktörün maçı bitirdiği ülkede tudor topa vurduğu için kulübeden atılmıştır. düşün oğlum yakamızdan, biz zaten kendi kendimizi batırıyoruz merak etmeyin.