6 kasım 2002 fenerbahçe galatasaray maçı

  • bir fenerbahceli olarak gercekten kulubumuzu kucuk dusurmeye devam eden mac. yendik eglendik alti tane atilir mi dedik ama o sezon tek kupa alamadik. ne anladim ben boyle derbi galibiyetinden. galatasaray o sezon sl'de fena degildi, son macta gruptan cikamadi ve besiktas'in ittirildigi sezon sampiyonlugu kacirdi.

    galatasaraylilar artik uefa kupamiz var demeyi azaltmisken, biz bu mac ile yasayip duruyoruz hala. utaniyorum bizim taraftarin su davranisindan. galatasaray kadar buyuk kulup isek, artik galatasaray'i yenmek ile degil, kupalarla ovunmemiz gerekir.

    bu kafa ile cok araba, icardi formasi yakip, ali koc'un hoparlorden tomates biber demesini dinleriz...

  • hep 6-0 yendiğimiz konuşulur ama maçı yarım saat 10 kişi oynadığımız, bir kişi eksikken 4 gol attığımız hiç konuşulmaz. ya 11 kişi olsaydık?

  • bu maçın skorunun yanında en inanılmaz tarafı fenerbahçe’nin 57. dakikada skor 2-0’ken ortega’nın atılmasıyla 10 kişi kalmış olması ve üzerine kalan yarım saatte 4 gol daha atmış olmasıdır.

    ortega atılınca ağır bir santrfor olan washington çıkmış, yerine süratli ve driplingli bir oyuncu olan ceyhun eriş girmiş ve fenerbahçe daha etkili oynamaya başlamıştır. fenerbahçe 11 kişi olsa belki de böyle tarihi bir skor ortaya çıkmayacaktı.

  • 6 kasım 2002'de oynanan fenerbahçe-galatasaray müsabakası 5 ve 6 rakamları arasındaki ezoterik güç farkının izdüşümlerinden birine sahne olmuştur.

    sadece futbol dünyası için değil; nümeroloji, istatistik hatta psikoloji bilimleri için dahi deliller sunar. zira bu karşılaşma 6 yerine 5-0 bitmiş olsa idi çoktan unutulup gitmişti.

    6 rakamı, üstünlük ve yenilmezlik anlamına gelir. 3+3'ün toplamı olduğundan kusursuz ve eksiksiz kabul edilir. 6 rakamı, kendisine sahip olan kimselerin doğal sempatilerini azaltır ve dış dünyanın ikiyüzlü tutumunu görünür kılar. 6 rakamı 7'den bile güçlüdür!

    peki ya 6-0'lık bir galibiyet, yıllar yılı kafa ütüleyecek denli büyük bir zafer midir?

    cevabı evet!

    lakin onu bu kadar önemli yapan şey sizin 6-0 kazanmış olmanız değil, rakibinizin de 6-0 kaybetmiş olmasıdır. bunlar aynı gibi görünse de gerçekte birbirlerinden farklı edimler üretir.

    biz galatasaraylılar yıllarca bu mağlubiyeti başarılarımızla aşındırmaya çalıştık. yok efendim şu kadar şampiyon olduk, bu kadar kupayı elinizden aldık vesaire.

    evet bu argümanlarımızın hepsi çok güzeller. evet hepsinin de somut bir karşılığı var. fakat geçen zaman içinde fenerbahçe camiası, basit bir lig maçını, çeyrek asra uzanan yenilmezlik serisi ile ulayıp "bir şeye" dönüştürmeyi başardı.

    özellikle son 5 yıldır tatsız tuzsuz geçen derbilerin bir sebebi de, toprağa sinen korku ve gerilimin yarattığı o "şey" de gizlidir. dilerseniz bu tanımlanamayan fobiyi kendimden yola çıkarak şöyle izah edeyim.

    6 kasım gecesi 5. golü yediğimizde gerçekten kötü hissetmiştim. ancak 6. gole verdiğim tepki pişmiş kelle gibi sırıtmak oldu. zira ekranda izlediğim şey komik bile değildi artık. gülünçtü! ki bu ikisi birbirinden farklı kavramlardır.

    bir de fenerli dostlarımızın yüksek desibelli gol sevinçleri var ki; nasıl bir travma yarattıysa artık, o geceden itibaren bir daha kendileriyle aynı mekanda maç izleyemedim.

    zaten o son golün ardından işlerin başka bir boyuta evrildiğinin farkına varmıştım. arkadaşıma dönüp "hadi siktir olup gidelim burdan" dediğimi anımsıyorum. biz kalktık gittik. seneler geçti gitti...

    bugün galatasaray'ın kemik kadrosunda türk oyuncu yok gibi bir şey. sahadaki ecnebi oyuncular sözleşme imzalayalı henüz 10 hafta bile olmamış. olası bir fenerbahçe derbisinde soğukkanlı ve rahat olmaları beklenir değil mi? öyle olmuyor işte.

    olmuyor çünkü; kainatın bir yerinde, bir başka gezegende serhat akın ve tuncay şanlı mondragon'a gol atmaya devam ediyorlar halâ!

    ve bu ecnebi çocuklar, bendenize travma yaşatan o haykırışları işitiyorlar sahada. ortega ve ümit özat'ın ayak izlerini görüyorlar. zemin halâ yeşil, taze ve ıslak! fenerli oyuncular bile kendi tarihlerinin baskısı altındayken, sen kim kedi?

    eğer bu maç 5-0 yahut 6-1 bitse idi tarih kesinlikle farklı akacaktı. 5-0 ve 6-1'lik mağlubiyetin fonetik algısı bile başkadır. süreç içinde tolere edilebilirler. lakin 6-0 bundan müstesnadır... maalesef o atılamayan/fazladan yenilen bir gol zamanın akışını galatasaray aleyhine değiştirmiştir.

    ben 34 yaşındayım. şuncacık ömrümde 20 yıl konuşulan bir şampiyonluğu ne gördüm ne işittim. ancak basit bir lig maçının 20 yıl konuşulmasını hiçte yabana atamıyorum. nesini yabana atacaksın ağabey?

    6-0 nedir amına koyim??

    bir de 10 kişiler ya.

  • babam o hafta maçın cd'sini almıştı. maçı yarılara bölmüşler, toplam 2 cd'den oluşuyordu. o dönem ps1 oyunu almaya gittiğimde başka cd'cilerde de satılırken görmüşlüğüm vardır. ama babamın hareketlerinden anladığım kadarıyla galatasaray'lılar çabuk unutur ondan aldım tutumu vardı. adam bildiğin kriminal kanıtmış gibi sakladı o cd'yi. "çizme sakın ha bu özel" falan derdi. premier vcd player'a takar takar izlerdim. sanki gizli çekim porno filmiydi amk. cidden adam özenle sakladı la o cd'yi.

    hiç unutmuyorum o cümleyi, "serhat attı 5 oldu", güzel zamanlardı vesselam. o zamana kadar duyduğum tek washington abd'nin başkenti olandı. ikincisi ise fenerbahçe'deki washington'dı. washington portakalını falan daha sonradan öğrenmişimdir.

  • fenerbahçe spor kulubunun tarihindeki en büyük başarı. dillerinden düşürmemeleri cok normal.

    tebrik ediyorum bir galatasaraylı olarak.