6 haziran 2018 soner yalçın yazısı

  • --- spoiler ---

    bu yazıyı dikkatli okuyun bilene ödül var
    yazdıklarıyla hayatımıza renk katan gülse birsel, “jet sosyete” dizisinde oynadığı “gizem” karakteriyle harikalar yaratıyor…

    yazdıklarıyla hayatımıza renk katan gülse birsel, “jet sosyete” dizisinde oynadığı “gizem” karakteriyle harikalar yaratıyor…

    dizide eski manken “gizem” sürekli, “bu kim?” diye soruyor!

    buradan hareketle ben de bu yazımda size sorayım…

    bu kim?

    dikkatli okuyunuz, bilene ödül var!

    başlıyorum:

    -o bir muhafazakar…

    -ama hiçbir zaman net siyasi görüşü/ inancı/ çizgisi/ duruşu yok…

    -döneme göre değişiklik gösteriyor politik tutumları; son derece pragmatist-popülist…

    –çok çalışkan, kazanmak için yılmadan mücadele veriyor…

    -iyi sonuç almak için kavgacı, acımasız ve ahlaksız oluveriyor…

    -kazanmak için herkesle işbirliği yapabiliyor…

    -biraz akıllı, biraz iyi, biraz becerikli…

    –çokça cahil, içgüdülerine güveniyor. rahat kandırılabiliyor…

    -zekasına hakaret edilmesine çok kızıyor. çevresinde herkes biliyordu ki o çok bilgisiz. en acıklısı bilmediğini bilmiyor. her konuya atlıyor…

    -stratejilere göre değil, takıntılarına göre hareket ediyor…

    -hep haksızlığa uğradığını düşünüyor, söylüyor…

    -her taşın altında düşman arıyor; “ülke tarihinde düşmanların ondan önce hiçbir kişiyi mahvetmek için bu kadar uğraşmadıklarını” düşünüyor…

    -ruh hali genelde bozuk…

    –kibirli… konuşmalarında mutlaka hakaret unsuru bulunuyor…

    -hayatı boyunca hiçbir toplumsal görgü edinmemiş; düzgün davranmayı yalandan bile olsa beceremiyor…

    -gözünde pırıltı, ruhunda hırsızlık var…

    nasıl?

    tanıyabildiniz mi? zor.

    sanırım biraz daha bilgi/ ipucu vermem gerekiyor.

    hep kişiselleştiriyor

    sahi…

    bu kim?

    -her şeyi inanılmaz kişisel algılıyor…

    -sürekli övülmek- alkışlanmak istiyor. eleştiriye tahammülü yok…

    -karşıdan ilgi bekliyor ve fakat ilgi gördüğünde karşıdakinin zayıf karakterli olduğunu düşünüyor…

    -miting-toplantı yapıp söylev çekmeye bayılıyor. düşüncelere değil, hislere hitap ediyor…

    -konuşmalarında gerçekleri çarpıtıyor. asla doğruları konuşmayan ve yanlış söylediğini kabul etmeyen biri…

    –o bir yalancı; çevresinde bulunanlar bile şöyle diyor: “böyle bir saçmalığı istersen uyduramazsın!”

    -çalıştığı yardımcılarını hep beceriksiz görüp hakaret ediyor. ona göre, etrafındaki herkes geri zekalı…

    -ekibini sıklıkla değiştiriyor…

    -hayat boyu memurluk yapan bürokratları küçümsüyor: “kaç para kazanıyor ki bunlar?”

    -onun kafasında herkes gözüne girmeye çalışan bir yağcı…

    -yasa-yönetmelik tanımıyor; herkesi kovabileceğine inanıyor…

    -kontrolsüz öfke patlamaları yaşıyor.

    –kindar…

    -acımasız…

    -tipik bir kadın düşmanı. hatta tacizci…

    –aydınları sevmiyor; onları “kendini beğenmiş” görüyor; tahammül edemiyor tek birine bile, aşağılıyor…

    -düşünsel değerlere saygı duymuyor…

    -şeytani hilekarlıktan hoşlanıyor…

    –medyaya çok önem veriyor. hakkında çıkan olumlu makaleler o gün yüzünde güller açılmasına sebep oluyor…

    –haberlere inanmıyor; bütün haberler önceden planlanmış, manipüle edilmiş ve tasarlanmıştı! yani hepsi sahte…

    –dedikodu dışında bilgi sevmiyor, dinlemek istemiyor…

    –toplantılardaki konuşmalardan sıkılıyor, tepki veriyor. dikkatini bir konuya verme süresi çok kısa. ne kadar çok konuşursanız, o kadar az dinliyor…

    -konuşan hep kendisi olsun istiyor. sonsuza kadar konuşabilir…

    -pek göstermese de epey korkak…

    sağ kolu damadı

    sanırım…

    bir fikriniz olmaya başladı.

    evet, bu bir devlet adamı!

    devleti yönetme konusunda da bazı notlar sıralayayım:

    -yönetim ve siyasette asırlardır görülmemiş büyük bir değişim yapmak istiyor; ama ne vizyonu ne de fikri var bunu yapabilecek…

    –inşaat yapmanın ötesinde hiçbir konuda bilgi sahibi değil…

    -dış politika görüşleri ve seçenekleri konusunda tek bir bilgisi yok…

    –okumuyor. yazılı herhangi bilgiye şöyle bir bile bakmıyor. kimilerine göre disleksi/okuyamama sorunu var. algılama becerisinin kısıtlı olduğunda herkes hemfikir… (hayatı boyunca okulu sevmedi. fırsat buldukça okula gitmedi zaten. bir ders kitabı almamaktan hep gurur duydu.)

    -ülkeyi kanun hükmünde kararnameler (khk) ile yönetmeyi seviyor. kanun, meclis tanımaz biri…

    -yönetiminde hep aile bireylerine görev veriyor…

    –sağ kolu damadı… (ki damadın babası bir dönem hapiste yattı.)

    –kızı her şeyi; hayatta onu anlayan tek kişi. özel toplantılara bile girmesine izin veriyor…

    -39 ve 33 yaşındaki iki oğluna ailenin ticari işlerini yaptırıyor…

    -ailesi dışında kimseye güvenmiyor. ailesine tek söz edene kaplan kesiliyor…

    –para ve gücü çok seviyor.

    -otoriter adamlara hayranlık duyuyor. bu nedenle putin'i beğeniyor. generaller ile sohbetten hoşlanıyor, üniformalarına bayılıyor. bir generalin göğsünde ne kadar madalya varsa, o kadar iyi olduğunu sanıyor…

    -suçu hep ondan önceki yöneticilere atıp, onları sürekli kötülüyor. ülkedeki “tüm sorunların kaynağı onlar” diyor…

    -kendini kusursuz sanıyor…
    --- spoiler ---

    (bkz: pele)