40 yaşında anne babasıyla oturan bekar erkek

  • benim bu, ama bak nasıl:

    33 yaşımda kendi evimi satın aldım.

    tam evime yerleştiğim sıralarda bir adet hatunla tanıştım, 2 yıl süren flört neticesinde evlendim. bu arada hatunun isteği üzerine evimi satıp, onun istediği muhitte, onun üzerine bir ev aldık.

    38 yaşımda iken boşandık ve ben anamın babamın evine döndüm. ortak satın alınan evden (ödediğim peşinat dışında) bir iğne bile almadım bu arada.

    şu anda 40 yaşımı doldurmuş, 41'den gün saymaya başlamış durumdayım. 2 yıldan fazladır yeniden ailemle yaşıyorum ve bundan memnunum. hatta babam, "şu parayı peşinat sayıp ev alalım sana" deyip duruyordu ikide bir, en son "bu yaştan sonra götüme mi sokçam ben evi, bir yere gitmeye niyetim yok, parayı da kaliteli bir şekilde yeriz" dedim ve sustu...

    şimdi bu başlıkta bik bik eden kezban arkadaşlara sesleniyorum: hani demişsiniz ya, "bu elemandan cacık olmaz, ilişki yaşanmaz" filan?
    ben o hatayı bir kere yaptım canım, dünya sizin gibi kezbanların etrafında dönüyor sanarak. bundan sonra yemezler...
    siz de bu saplantıdan bir an önce kurtulun bence ve ötede oynayın, haydi naş!

  • 40 değilsem de 40a nerdiven dayadım. evde kalmış da denilebilir ama bu gönüllü bir evde kalma. anne-babam da kanıksadı artık; evlilik lafı etmiyor, durumu garipseyip-endişelenmiyorlar. birlikte yaşlanıyoruz evde. yemek, bulaşık, temizlik işlerini dahi yapıyorum uzun zamandır. annem izin vermezdi ilk evde kalmış yıllarımda ama sonraları o da bıraktı, ama evde misafir varken ya da yabancı varken yine izin vermiyor.

    alışıyor hatta vazgeçilmez oluyor evde anne babayla yaşamak. eş yok, çocuk yok, dert yok tasa yok. tek derdim arada eve gelen akraba ya da başka misafirlerin evlilik hakkındaki sinir bozan sikik soruları. bunları da savuşturunca sultan gibiyim maşallah.

    babamla kemal sunal filmlerini izleyip gülüyoruz, arada bir iki haber izleyip sövüyoruz, haftada bir mangal yakıyoruz. annemle pazara gidiyoruz. sıkıcı da değil yani, geçinip gidiyoruz işte.