4 kadın ve sınırsız cariye alma hakkı

  • sanıldığının aksine 4 kadın+sınırsız cariye sadece islam hukukunun (yani şeriatın) değil aynı zamanda doğrudan kuran metninin onu okuyan avama (sıradan adama) verdiği bir müsaadedir. islam hukuku bir takım orta çağ insanlarının (müçtehitlerin) kuranı, hadisi ve siyeri "kendi aklı ile" yorumlaması sonucu oluşturulmuş metinler bütünüdür. kuran'da nisa suresi 3. ayette ise hiç bir yoruma ihtiyaç gerektirmeyecek şekilde bu izin veriliyor:

    diyanet çevirisi nisa suresi 3. ayet:

    "yetimlerin hakkına riayet edemeyeceğinizden korkarsanız, beğendiğiniz kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikâhlayın. haksızlık etmekten korkarsanız tek kadın veya mülkiyetinizde bulunan câriye ile yetinin; bu, adaletten ayrılmamanız için en uygun olanıdır."

    bu ayetin bir öncesini, bir sonrasını, içinde bulunduğu nisa suresini ya da kuranın veya sahih hadislerin tamamını komple okusanız da bir şey farketmez. ayet, hadis, fıkıh ve en önemlisi 1400 yıllık yaşanmışlığın yani tarihin kendisi açık bir biçimde erkeğe 4 kadın+sınırsız cariye alma hakkını veriyor.

    ayetin çekirdek haklar ve temel insan hakları ile çeliştiği noktalar:

    1- sadece erkeği muhatab alması, 4 cinsel partnere sahip olma hakkını sadece erkeğe verip kadını bu haktan mahrum bırakması kadın-erkek eşitliğine ve genel anlamda eşitlik hakkına tecavüzdür.
    2-kadını "erkeğin alabildiği" bir mal/meta olarak görmesi kişilik hakkına tecavüzdür.
    3- "cariyelik müessesesini" sosyal bir müessese olarak kabul etmesi her insanın hür doğduğunu, insanların eşit olduğunu, kimsenin bir insanı esaret altında tutamayacağı ve özgürlüğünü kısıtlayamayacağını savunan en temel, çekirdek haklara aykırıdır.
    4- yetimlerden kasıt yetim kızlardır. kuran aslında bu ayet ile haklarına riayet ettikleri sürece yetim kızlarla onlara velilik eden erkeklerin evlenmesine de cevaz vermektedir. modern çağda bunun anlamı :kimsesiz bir kızın velisi (onu evlat edinen veya bakımından sorumlu olan babası?) eğer hakkına riayet ederse onunla evlenebilir. bu her şeyden öte, dünyanın her yerinde geleneğe, ahlaka ve empatiye aykırıdır.

    yani bu kitap insanın en temel haklarını inkar eden ve adalet ile hemen her alanda çelişen bir kitaptır. bu yüzden insan yapısı olduğu apaçıktır. makul bir insan ömründe bir kez olsun bilgisayarında ekranın sağ tarafına kuranı ve sol tarafına insan hakları bildirgesini açarak ikisini birbiri ile karşılaştırır. hangisinin daha üstün olduğunu anlamaya çalışır. şu anda orta çağda yazılmış arapça bir kitabın yarattığı yarım yamalak bir kültürün ve ahlakın içinde yaşıyoruz. işte o yüzden coğrafyamız adaletsizliklerle dolu. bunu anladığımızda kendi insan kültürümüzü, kendi insan ahlakımızı, kendi insan kanunlarımızı yapabilir olacağız.

    akil bir filozofun dediği gibi: bu dünyada adalet yok, zaten bu yüzden onu biz yoktan yaratmalıyız.

  • çükünüze metal bir koruma taktıktan sonra kendinizi canlı bomba olarak patlattığınızda sınırsız huri + ssk şeklinde seçenekleri vardır.