31 mart 2019 yerel seçimleri

  • görülüyor ki akp kaybetme ihtimalini hiç hesaplamamış. ihtimal bile vermemişler.
    kaybetseler de bir şekilde kazandıkları için kendilerinin dokunulmaz olduğuna inanmışlar. kibir, nefret, güç sarhoşluğu, adaletsizlikleri, para sevgisi kaybettirdi.

  • ben hayatımda bu kadar insanı yoran ülke görmedim.

    milyon yaşında adamım, işim gücüm var, yorgunum. kendi derdimle dertlenmek, kendime kadar bir hayat yaşamak istiyorum ama olmuyor. altı üstü vergilerimizle işler vaziyette tuttuğumuz, ortak ihtiyaçlarımızı karşılama mekanizmasına memur seçiyoruz ama o bile bir gauss teoremine dönüyor.

    insanın parasıyla daha fazla rezil olabileceğini de sanmıyorum. yahu devlet nedir devlet. ben özgür, huzurlu yaşamak istiyorum ama dünyanın binbir türlü hali var, olası tüm sorunlarla tek başıma boğuşmayayım bir organizasyon olsun bu tip sorunları o çözsün, harcamalarını da biz karşılayalım demek değil mi devlet.

    kültürel olarak birlikteliğim olan, dilini hissettiğim, ortak hafızaya sahip olduğum insanlarla huzur içinde yaşayabileyim diye kurduğumuz bu düzen neden kısacık ömrümde uykularımı çalıyor lan benim. ben yangın çıkarsa birileri gelip söndürsün diye, insanlar istedikleri inancın gereklerini yerine getirsin diye, hastalandığımda bir doktor bana teşhis koysun diye vergi vermiyor muyum birader.

    düzenli olarak bana fikrim sorulsun diye bu seçim kurullarını, denetim mekanizmalarını vergimle ayakta tutmuyor muyum.

    neden pazartesi gecesi verdiğim oy çalınır diye ilçe seçim kurumunun kapısında nöbet tutmak zorunda hissediyorum kendimi. neden uyku uyuyamıyorum lan ben huzurla.

    bunu da iktidar muhalefet falan diye ayırmadan tüm partilere söylüyorum. halkın hizmetinde olmak demek otobüsten el sallamak demek değil canını yediklerim. metro tünel köprü hiç değil. o maaşlardan kesilen her kuruşun karşılığını alın teriyle ödemek zorundasın demek. huzur içinde hayal kurabilecekleri ortamı sağlamalısın insanlara demek.

    vasıfsız elemanlar yüzünden pizzayı kendi dağıtan fastfood patronu gibi hissediyorum kendimi artık bu ülkede. oyu veriyoruz, peşinden koşuyoruz, yetmiyor geceler boyu tutanak giriyoruz, o da yetmiyor manipülasyon savuşturuyoruz. şimdi bir de ilçe seçim kurulunda nöbet tutacağız.

    tamam amk lazımsa onu da yaparız ama bu nedir?
    çadır devleti mi burası.

    insanlar devletin içine sızdırılan patates püresi beyinli kuklaların darbesini durdurmak için sokaklarda 50 kalibre helikopter mermileri ile parçalanarak öldüler bu ülkede. üstelik bu olayın gelişini sadece düşünerek 10 yıl önceden gören gençler varken. halk devleti sokaktan toplamak zorunda kaldı.

    ergenekon kumpası olduğunda silivride tarlalardan yürüyerek mahkeme salonuna seslerini duyurmaya çalıştı başka bir zaman halk. adaleti de sokaktan topladılar.

    gezide, rant, talan, rüşvet kıskacında tüketilen şehirlerinin vaziyetini ve günden güne güdükleşen özgürlüklerini biber gazı dumanının arasında ölerek, dövülerek, tacize uğrayarak haykırdı halk. onurunu da sokaktan topladı.

    batıyoruz döviz bozdur saç tıraşı hediye, milli seferberlik %10 indirim, doğalgazı az tüketin, 2 liraya çürümüş soğan...

    lan ben bu ülkeye çile çekmeye mi geldim müdür. avrupalı ne çalışıyorsa ben en az 10 saat fazla çalışıyorum haftada. fazla mesai yok, özlük hakları yok, sigorta lüks. bir de bu kaya gibi yükün üstüne beceriksizliğinizin vebalini de çekiyorum.

    bir insan bir ülkeyi seviyor diye bu kadar eziyet edilmez. bak bırakırım, giderim, kaçarım falan demiyorum. parayı veren benim işi beceremeyen sizsiniz. siz kendinize çekidüzen vereceksiniz. hepiniz toptan "yahu biz bu insanların vergisi ile ceylan derisi koltukta uyukluyoruz, biraz o koltuğun hakkını verelim" diyeceksiniz.

    şimdi son kez sandık nöbeti için ilçe seçim kurulu adresi bakacağım.
    ama bu son.

    kendinize gelin biraz.

  • gidin ve oyunuzu kullanin. eger elinizden geliyorsa sandiginizi da koruyun. sandik gorevi almak icin gec olsa da musahit olmak icin gec degil.

    (bkz: ilk kez sandık görevi alanlara tavsiyeler)

    oy kullanmamak icin cok degisik ve sacma bahaneler ortaya atiliyor. bunlarin aklima gelenlerini uzun uzun cevaplandiracagim.

    1. akp ne de olsa hile yapip secimi kazanacak.

    hayir. secimde yapilabilecek ve yapilamayacak hileler vardir. yukaridaki rehberde bunlari uzun uzun anlattim esasen. yapildigi iddia edilen hilelerin hicbirisi buyuk sehirlerde calismaz. mesela akp'nin kirsalda olmayan yerlere sandik kurup olmayan secmenin oyunu kendisine yazdigi soylenir, istanbul'da nerede yapacaksin bunu? sandik gorevlisi sokmayip seri olarak akp'ye basilmasi falan da urfa gibi yerlerde ancak olur, istanbul'da ankara'da bu mumkun degil.

    2014'te duydugunuz "efkan ala secim merkezini basti, chp'ye sifir oy verdirdi" olayinin da abartildigini dusunuyorum. mesela haberde "efkan ala ilce secim kurulunun cevresine polis cektirdi, kimseyi iceriye sokmuyorlar" diyordu. hic ilce secim kuruluna gittiniz mi bilmiyorum ama her ilce secim kurulunun cevresi polisle cevrilidir ve iceriye hickimse sokulmaz! dahasi bu olay tam olarak iddia edildigi gibi olduysa bile akp'nin bu secimde bunu yaparak ozellikle dis politikada mesruiyetini azaltmasi beklenmedik bir durum olur.

    (bkz: 17.00'de sandıklara sahip çıkıyoruz yüzsüzlüğü)

    peki akp kesin secimi kazanabilecegi icin mi bu kadar ugrasiyor? hayir, olasi bir yenilgiyi onlemeye calisiyorlar, o yuzden erdogan 65 yasinda mitingden mitinge kosuyor, beylikduzu belediye baskanina "sen adam misin" diyor. yoksa neden bir ulkenin cumhurbaskani beylikduzu belediye baskanina laf soylesin?

    2. secim sonuclari hic onemli degil, direkt kayyum atarlar.

    yanlis. akp guneydogudaki belediyelere kayyum atadiginda bu atamalar toplumun %85'i tarafindan destekleniyordu. benim kendi alevi ve chp'li ailem bile destekleyenler arasindaydi. akp bu tarz eylemlerde bulunurken toplumdaki genel egilime onem verir, oyle zart diye kayyum atayamaz.

    dahasi, akp yillardir secim sonuclarini bir guvenoyu yoklamasi olarak kullanir. eger buyuk oy kaybi oldugunu dusunurlerse politikalarini degistirebilirler ve sonraki secime kadar ulke biraz rahatlayabilir.

    3. ulkede anti-demokratik bir duzen var ve oy kullanarak bu duzene mesruiyet kazandirmak istemiyorum.

    su ana kadar hicbir ulkede "insanlar bu secime gitmemis, o zaman mesru sayilmaz" diye bir laf edilmedi. sunniler irak secimini boykot ettikten sonra "bir hata yapmisiz, yeni secim yapilsin" diye yalvardilar. %50'lik katilimin oldugu secimde %50 oy alan mursi askeri darbeye kadar ulkeyi catir catir yonetti. %72'lik katilimin oldugu brexit yuzunden birlesik krallik 3 yildir perisan durumda. bazen 20-30 oy farkla abd secimini belirleyen florida ya da ohio gibi yerlerde bile katilim %75. kisaca katilimin %85'lerden %75'lere dusmesi secimin mesruiyetini zerre azaltmaz, sen sadece sana daha yakin duran bir partiye oy atmamis olursun.

    4. sosyalist/alevi iyi partiye milliyetci/dindar chp'ye oy vermez.

    muhalefet neyin olmasi gerektiginde hemfikir olamasa da neyin olmamasi gerektigi konusunda cidden hemfikir. bu birliktelik referandumda batidaki cok ilde hayir oyunu getirmisti. 17 yillik akp iktidari sayesinde neyin yapilmamasi gerektigi ve bu durumdan kurtulmak icin acilen yapilmasi gerekenler o kadar belirginlesti ki artik secim baskici bir rejime karsi kurtulus umudu haline geldi. o yuzden klasik bagnazliklarimizdan arinip hayirci bir partinin kazanma ihtimali yuksek adayinin arkasinda durmak lazim.

    5. chp kazanirsa kilicdaroglu gitmez.

    kaybederse gidecegi ne malum? ustune ustluk secimde garip bir ittifak olayi var, chp'nin oy kazanip kaybetmedigi belli olmayacak. bir de bunun icin mansur'u ya da ekrem'i uzmeye ne gerek var? adamlar dogru adamlar iste.

    6. ekrem imamoglu/mansur yavas bir sekilde parlatilmis adamlar.

    hayir, bu adamlar son derece dogru adamlar. imamoglu beylikduzu'nde yasarken beylikduzu chp ilce baskani olan, sonrasinda beylikduzu belediye baskanligina secilen ve beylikduzu'ndeki hizmetlerinden oturu de istanbul bb'ye aday gosterilmis birisi. yavas da beypazari'ni bir turizm merkezine getirmis, mhp'nin icinden cikmis bir isim. bu adamlar tamamen becerileri sayesinde burada, baska sebebi yok. ayrica ikisi de belediye baskanligini parti yoneticiligi oncesinde bir basamak olarak gormuyor. adamlarin derdi hizmet yani, gursel tekin'lerin mustafa sarigul'un adayligina benzemez.

    7. ama chp hdp ile isbirligi yapiyor.

    hayir, hdp pazarliksiz bir sekilde chp adaylarini destekliyor. yani hdp'ye guvenip guvenmemenizin hicbir onemi yok, onemli olan hdp'nin size guvenmesi. bir de biz bu adamlara yillardir "silahini birak, siyaset yap" dememis miydik? simdi adamlar siyaset yapiyorlar iste, neden bundan rahatsiz oluyorsunuz? adamlara siyaset yaptirilmazsa kurtlerin sakince yok olacagini mi dusunuyorsunuz? resmen kurtler pkk'ya katilsin diye bir propagandaya donusuyor bu. ayrica hdp hayir verirken sorun degildi de simdi hdp chp'nin ibb adayina destek verince mi sorun oldu?

    8. chp duzen partisidir. chp kuyrugunda isci sinifi mucadelesi yapilmaz.

    evet, bu son madde sosyalistlere. biliyorum, cogunuz beni revizyonistlikle suclayacak ama chp'nin parcasi oldugu duzen yikildi arkadaslar, chp de sizin kadar devrimcidir. bir de sinif bilinci olmayan toplumlarda isci sinifi mucadelesi zaten yapilmaz, kurtarilmak istemeyen bir isci sinifini kendilerine ragmen kurtaramazsiniz. ama akp iktidarina karsi savasarak turkiye'deki isci sinifinin her gecen gun biraz daha ummetlestirilmesine engel olabilirsiniz.

    kisaca gidin oy verin kardesim.

  • ilk kez bir seçimde gündemden bu kadar uzak durdum. bunun sebebi son seçimdeki hayal kırıklığı değildi. günbegün kimseden çekinmeden adalet kavramının yok sayılmasına tanık olmaktı.
    yaşanan kuşatılmışlık hissi, beraberinde gelen çaresizlikle birleştiğinde çoğu insan için alışmak, şaşırmamak sıradan bir durum oluyor.
    ben alışmadım ve alışmak da istemiyorum. öfkem dinmiyor, hafızamdan hiçbir şey silinmiyor.

    evet belki şu an gönül rahatlığıyla oyumu vereceğim, beni temsil etmesinden memnun olacağım bir parti yok. ama varlığımdan rahatsız olduğunu bildiğim, benim gibilere tahammülü olmayan, eline geçecek ilk fırsatta yok olmamı isteyecek bir taraf var. sabit değil, hep hareket ediyor. neyse ki asla yanımda olmayacak, yanında olmayacağım.
    bazen ne istediğini bilmezsin ama ne istemediğinden çok eminsindir. işte aynen öyleyim. o yüzden 31 mart pazar sabahı, oy kullanma hakkımı kazandığım günden beri yaptığım gibi sandığa gideceğim.
    gerisine 1 nisan sabahı bakarız.

  • sonuç her ne olursa olsun unutmamamız gereken şey, bu boktan dünyada ortalama 60-70 sene yaşayıp gidiyoruz. partiler, oylar, bilmemneler falan filan hepsi boş işler, eğer kendiniz aday değilseniz boşuna yorulmayın, 50-60 sene sonra kimse hatırlamayacak, hatırlansa bile büyük bi çoğunluğumuz da maalesef hayatta olmayacağız.
    şu kısa ömürde, partiymiş, oymuş, başkanmış, bilmem neymiş çok da şey yapmayın. kimseyle tartışmaya, gerilmeye üzülmeye değmez. basın geçin amk. kim kazanırsa kazansın, şeyedilen biz olacağız. şayet aday bizzat biz değilsek.

  • "akp istanbul'u kaybetmez", "akp istanbul'u birakmaz", "akp zaten sandikta kazanir", "akp sandikta kazanamazsa ysk'da kazanir", "akp kaybetse kayyum atar".....diye gidiyor.

    gardes siz nerenin gerizekalisisiniz? hangi ilceye baglisiniz soyleyin de o ilcenin iq'sunu arttirmak icin acil eylem plani ayarlayalim.

    amk bu adamlar madem kaybetmeyecekler, neden bu kadar gotlerini yirtiyorlar miting uzerine miting yapiyorlar? madem bu adamlar istanbul'u birakmazlar, neden cumhurbaskani butun isini gucunu herseyini birakmis istanbul'un ilceleri dahil her onune gelen yerde miting yapiyor?

    amk madem bu adamlar sandikta oy calacaklar, bakani milletvekili, il baskani ilce baskani it gibi kosturup carsi pazar geziyor, yasli basli kandinlara sariliyor cocuklarla fotograf cektiriyor?

    amk madem bu adamlar ysk'da kazanacaklar bu secimi, cumhurbaskani neden secimi kazanmak icin taktikler kuruyor, her yolu deniyor. adamin isi ulke yonetmekken neredeyse kapi kapi gezip adayina oy istiyor, millete cay firlatiyor, torba firlatiyor, allah'in her gunu baska bir sehirde bogazi dugumlenene kadar konusuyor, onune gelene eyy sen kimsin diye bagiriyor, her gun bir ucak yolculugu, her gun etrafinda les gibi kokan insanlar, her gun mitingde kulagina kulagina bagiran mal surusu, her gun studyo isiklari, her gun mal mal sorulara cevap verme, her gun eskortlarla ordan buraya gitmek, her gun strateji toplantilari yapmak, her gun danismanlarindan ogut almak, her gun sinir stres.

    madem en sonunda kim secilirse secilsin kayyum atayacak, e amina kodugum, kac aydir bu sikik yarisin ne anlami var.

    siz ne gerizekali insanlarsiniz ya.

    amk allah'in kultursuz, cahil, iki kitap okumamis adamini allah yaptiniz lan. siz bu kadar mi gotunuzden korkaksiniz? bu kadar mi asagilik psikolojiniz var?

    karsinizdaki iki kolu iki gozu olan, en fazla hayatinin son 20 senesinin icinde olan, iq degeri uc basamaga varmayacak, medya tarafindan pompalanmis, sermaye tarafindan karsiniza vitrin mankeni diye ciakrtilmis iki kelamlik bir adam art tarafi.

    siz ne filmler kuruyorsunuz kafanizda allah askina, nasil bir eziklik psikolojiniz var sizin?

    kayyum atarmis...amk yerinde madem easy mod'da kayyum atayabiliyor istedigine, secimi niye sikliyor bu adam bu kadar o zaman?

    sandikta hileyle, ysk'da katakulli ile kazanirmis...kardes onu yapabilecegini dusunse su an uskudar'daki evinde torun torba sevip dirilis ertugrul izliyor olurdu bu adam. oyle bir sey yapabilecegini bilse binali-suleyman-damat suan bi yerlerinden ter akar halde miting yapiyor olacagina batak atardi yazliginda.

    he amk salagi "oylari kimin verdigi degil kimin saydigi onemli".

    "zaten oy vermek birsey degistirseydi oy vermeyi yasaklarlardi"

    "asil siki sokmak lazimdir" al bu da benim klisem.

    siz daha bu eziklik psikolojisiyle, karsinizdakini allah gibi gormekle, "yok abi bizden olmaz bize izin vermezler" kolayciliginizla sikimin basi secim kazanirsiniz zaten.

    sizin gibi dogutan kaybetmislere bu tayyip ne yapsa mustehak.

    he allah tayyip allah..kaybetmez. tyyip'ten once bu ulkenin allah'i adnan menderes'ti, turgut ozal'di, kenan evren'di, demirel'di.

    bu ulkenin allah'i ismet inonu'ydu.

    he kaybetmez.

  • korkusuz korkak filminde mülayim, kahvede mehtap ablamızı önceki gece nasıl götürdüğünü anlatırken "hafif de sarhoş" deyince, arap da "oh oh, daha tatlı olur, daha tatlı olur." diyor ya; sözlükteki seçim muhabbetleri de öylesine tatlı oluyor. biz de mülayim'in mehtap abla hikayesini dinleyen arkadaşları gibi ağzımız açık, bir umut okuyoruz işte. misal, adam "chp akp'yi geçerse şaşırmayın, at fava bekle" diyor, bize de seçim geceleri, o favlara bakıp bakıp mesela yani'yi yemek düşüyor.

    umut işte...

  • ekşicilerin umudu arttıkça eyvah seçimi kaybettik dediğim seçimler.

    zira ekşi ile halk taban tabana zıttır.

  • damadı kasanın başına geçirerek doların ateşini yükselt. papazla da üzerine tuz biber ek. türk lirası venezuela pezosu karşısında glutenli dondurma gibi erirken, motor hararet yapsın.

    bir ali'yi indir, öbür ali'yi bindir... 16 yılın sonunda geldiğimiz yer, ekonomide kurtuluş savaşı olsun.

    istanbul'u "çuvalla para kaldırdık" diyen ağaç düşmanı toki'nin ishal olmuş virüslü bağırsaklarına terk et. sonra "şehrin silüetini bozduk, istanbul'a ihanet ettik" diye ağlama duvarında günah çıkar.

    çoğunluk üçüncü havalimanına karşı değilken, tutup istanbul'un en çok kar getiren ödüllü birinci havalimanının kapısına sebepsiz kilit vur. böylesi fahiş bir hatayı yaparken de, istanbullunun fikrini sormaya dahi tenezzül etme. bir referandum olsun yapma.

    soğan kuyruğuna varlık kuyruğu de, ülkenin yarısını zilletle ve terörle işkillendir. yola çıktıklarını yolda bulduklarına değiş, gerekirse mazgal deliğine süpür.

    seçilmiş belediye başkanlarını zorla istifa ettir, yerine halka rağmen kendi atadıklarını yerleştir. holdinglerin trilyonluk vergi borcunu silerek, yap-işlet-hüplet'çilere milyar dolarlık garanti kıyakları geç. futbol kulüplerinin savurganlığını, devlet bankalarının ve dolayısıyla halkın sırtına yükle.

    tüm bunlar yaşanırken, damadın getireceği tek çözüm önerisi; vergiyi tabana daha adaletli bir şekilde yayacak, alt gelirliyi bundan böyle daha bir şefkatle öpeceğiz'den ibaret kalsın.

    sonra en ufak bir iktisadi yahut siyasi krizde, sebebi dış güçlerdir deyip, havuz medyasının kulağına üfür ve kabuğuna çekil.

    ekonomide ve siyasette böylesi bariz hataları "x" bir muhalefet partisi yapmış olsa, acaba bugünkü iktidardakiler ne derdi? türbülans? dış güçler? papaz?

    en nihayetinde siyaset, sonuç alma sanatıdır... güç zehirlenmesine garkolmuş bir iktidarı bu yerel seçimlerde serumla ayıltmak, ortada oy verilecek adamakıllı bir muhalefet olmasa dahi, bir vatandaşlık borcudur.

  • olası muhtarlık seçimi kavgalarında doğal seleksiyonla aramızdan ayrılacak vatandaşlarımız yaşamlarının son 3 haftalık dilimine girdi an itibarıyla.