30 yaşından sonra hayatın bittiği gerçeği

  • sana kötü bir haberim var 30'a kadar yaşadığın hayat değildi ergen kardeşim

  • 30 yaş üstüne geldik ya, hayatın kıyısındayız resmen. evlilik mi? yok canım istemiyorum. bir ilişki filan mı? uğraşmak da istemiyorum. sadece uykudan işe, işten eve dönen bir yaşam var artık. geçmişe baksam da çok şey yaşamış gibi geliyor ama gelecek bir türlü netleşmiyor.

  • 20 yaşıma kadar okullarda dirsek çürüttüm.
    25 yaşımda çok da bayılmadığım ve anlamadığım bir bölümden mezun oldum.
    5 yılımı bu bölümle ilgisi olmayan bombok bir işte heba ettim.
    şu anda, ülkenin şu koşullarına rağmen evlenmem için ailemden ve çevremden baskı görüyorum. intihar edecek kadar büyük bir çıkmaz değil ama, yaşadığım da söylenemez.
    hem bugünümü hem de yarınımı şimdiden kaybetmiş olma düşüncesi uykularımı kaçırıyor. beynimde bir şimşek çakmasına, göklerden bir karar gelmesine veya bir mucizeye ihtiyacım var artık. ya da ordu'nun derelerinin yukarı akmasına.

  • 30 dan sonra çocukluk biter. bu başlığı açan kesin ergendir.

  • bence tam tersine gençken istediğimi alamazdım. şimdi çalışıp alabiliyorum. hayat bana şimdi güzel. tabi fakir bir çocukluğunuz varsa bu dediklerim zengin bebelerini bilemem.

  • 60 yasindaki anam, babam bile bahcede yetistirdigi kavunlari gosterip, eglenirken dogru gelmez.

  • garip bir sanıdır.

    yav arkadaş hayret, 78 yaşındaki ediz hun'a bakıyorum da, adam bu 30 yaşında hayatın bittiğini veya yaşlanıldığını veya her şey için artık çok geç kalındığını zanneden kafadaki adamları cebinden çıkartır. delikanlı delikanlı dolaşıyor. adam deden yaşında ama dede diyebilir misin? amca bile demezsin. ediz abi dersin ya, ediz abi. ama 80'li ebru veya 80'li tayfun, kendisini ediz abi'nin yarı yaşında teyze-amca yapma gayretinde. toplumun her dayattığını almanın neticeleri.

    45 yaşındaki burak kut'a bakıyorum, çakı gibi, şarkısında türküsünde. 50 yaşındaki emre altuğ'a bakıyorum, adam 25-30 yaş enerjisi ile ortalarda. halbuki bu eleştirdiğim mantığa göre çoktan depresyonda, göbekli, sakallı, ölümü bekleyen biri olmalıydı. 54 yaşındaki sertab erener'e bakıyorum, kadın kendi laylaylomunda. ilişkilerine ağzı açık baktığımız 45'lik arzum onan ve 57'lik mehmet aslantuğ'u da es geçmemek lazım tabi.

    ne var sanıyorsunuz bu 30'larda? gençsiniz, ondan böyle konuşuyorsunuz diycem ama, herkes sizin yaşlarınızı yaşadı, hiç de sizin gibi olmadı. aynı şey evlilik konusunda da var. kadın-erkek herkes takıntı yapmış bu dünyalık konuları.

    geçen bir başlık gördüm, şu (bkz: 23 yaşında 4 yıllık fakülteye başlamak) ne var bunda anlamadım. 23 yaşında üniversite okusan 27 yaşında mezunsun ?!?!?!?! hayat bitmedi, geriye allah ömür verdiyse bir 50-60 yıl kadarcık kaldı. sen ne yapacaksın bunca yıl bu dünyada? üniversite bu sonuçta, bir şeyler öğrenilen bir yer, 33'te başlasan n'olur, 43'te başlasan n'olur? 47'de mezunsun işte genceciksin daha.

    aynı şey evlilik hususunda da yapılıyor. başlıklara bakarsanız bütün evlilik başlıkları evliliğin kötü olduğunu anlatıyor. 30'lu yaşları çok yaşlı zanneden, onlara teyze-amca esprisi yapan bu kafa, sanki evliliği çok tecrübe etmiş de bir randıman alamamış gibi, evlilik çok kötüdür hayatı bitirir gibi güldür güldür skeci kafasında ilerliyor. yahu peki siz hem evli olup hem mutlu olan kimse görmediniz mi hayatınızda? yolda yüzüklerini takmış ve el ele yürüyen kimseler görmüyor musunuz? veya sinemaya gitmiş, ortak popcorn'a dalmış, kahkaha atıp film izleyen çiftlere de mi denk gelmediniz?

    evlilik şişmanlatıyormuş, bak sen :) şişmanlama??? daha az ve sağlıklı ye mesela, nasıl? yürüyüş yap, gez, toz, temiz hava al, hareket et. bir sürü çift var evlenmiş, şişmanlamamış, bekar halinden çok daha mutlu. evlilikten anladıkları şu: kadın-erkek çalışsın, çocuk yapılsın, bir yandan çocuk büyürken bir yandan işe gidip gelmeye devam edilsin, krediyle eve girilsin... bak bu saydıklarımın hepsi senin tercihin. o işe girmek için yıllarca okul okudun sen. sonra işe girdin. sonra evleneyim dedin. sonra çocuk yaptın. sonra ev taksidine girdin. girme arkadaş, girme ?? ben mi diyorum sana krediyle ev al diye? "çocuktan vakit mi oluyor da sahilde el ele yürüyüş yapalım, tiyatro izleyelim" yapma arkadaş çocuk, yapma ! senin tercihin.

    diyeceğim o ki, nice genç kızlar yaş 32 oldu diyip gönülden istemedikleri birisiyle bir araya geliyorlar. yaşım geçti diyip tutuşuyorlar. nice erkekler yaş 36 oldu elimde hiçbir şey yok diye üzülüyorlar. üzülmeyin kardeşler, ne üzülüyorsunuz, hayat daha bitmedi ki. reklamları, tv dizilerini izleye izleye artık insanlar ciddi ciddi 30'tan sonra hayatın bittiğini falan düşünmeye başladı. dur sen daha başlamadın bile, ne hayatın bitmesi? saçında beyaz çıktı diye aynalara küsüyor herif, peki bu başta saydıklarımın beyazlamıyor mu saçları, beyazdır ya nedir yani, boyatırsın beğenmezsen, beğenirsen de güzel bir hava katar işte, dursun.

    yani, bozma moralini, kilo aldıysan verirsin, vermeye çalış, zaten şu depresyondan kurtulmaya çalışsan daha kolay da verirsin. paran yoksa, kazanırsın inşallah, biraz da ümitsizlikten sıyrıl da ümitle bir şeyler dile allah'tan, iyi biri olmaya çalış.

    neyse, daha hayatın baharındakiler hakkında açılmış bu ümit kırıcı 30'lu başlıkları göre göre, bir de ben yazayım da insanlara ümit vereyim dedim.

  • hayat bitmez sadece zevk alınan şeyler değişir.

    eski zevklerde ısrar edenler maalesef istedikleri tatmini sağlayamazlar, sonra buraya gelip böyle başlık açarlar.

  • otuz yaş insan ömründe bir kırılma noktası. kendini daha iyi anladığın, değerlendirdiğin, onca yıl ektiklerini toplamaya başladığın yaş.

    sap gibi yaşadınsa sen bilirsin.

    çevremde gördüğüm otuzunda hayatını değiştiren yolunu, yoldaşını değiştiren bir sürü insan. cesur olanlar tabi. olamayanlar düzenlerini yıkamayanlar ve debelenenler. ha mutlu olanlar da var. katlayarak gidiyor onlar.

    kendimce iyi ki otuz oldum ve üçüncü yılımı doldurmaya hazırlanıyorum. iyi ki değiştirdim yolumu, yoldaşımı. bu hayata değişmeye, değiştirmeye, dönüşmeye, dönüştürmeye gelmişim. dostlarımla yürüyorum, ailemle yaşıyorum. her günüm tek, yeniden başlıyorum değişmeye. çünkü "her şey yeni bir iş ve oluşta."

    her şey biter. bir şey bitmez.