30 mayıs 2020 abd olayları

  • amerika’ya göç etmiş bir arkadaşım var. görüyorum ki protesto yürüyüşlerine katılmış ve instagram hesabı trump karşıtı görsellerle dolu. gezi zamanı bu arkadaşla yaşadığım tartışmalar daha dün gibi aklımda. ona göre gezi haksızdı, yabancı ajanların gençleri gaza getirmesiydi, hükumeti devirmeye çalışan yabancı güçlerin bir oyunuydu.
    allah büyük işte. şimdi kalkmış amerika’da oranın bir yabancısı olarak hükümet karşıtı gösterilere katılıyorsun. biraz utanma duygun olsaydı o zamanlar gezi’ye karşı söylediklerini hatırlatıp utanırdın ama sanmıyorum bunları düşünebileceğini.

  • protestolara ve yağmalamalara bakıp siyahilerin haklıyken haksız konuma düştüğünü, protestoların meşruiyetini yitirdiği çıkarımını yapmak çok basit.
    ben farklı bir pencereden yorumlamak istiyorum.
    robin hood okurken zenginden alıp fakire verme çok hoşumuza gidiyor ama zenginden alan robin hood değilde fakirin kendisi olunca bir anda gözümüze suçlu geliyor nedense. bir anda kraldan çok kralcı oluyoruz. zenginin malının bedava koruyuculuğunu yapıyoruz. bunu bize dürüstlük, namus, onur diye öğretmişler çünkü. gidelim zenginleri soyalım demiyorum da, bu düzende de bir bokluk olduğu açık. siyah beyaz olayı değil lan bu yaşananlar. basbaya zengin fakir olayı işte. zenginsen suçlu bile olsan polis sana kibar davranır mesela. milyon dolar yolsuzluk yapan bir siyasetçi olsan tutuklanırken polis seni yol ortasında boğmaz. karakola kadar gelmeni rica eder. büyük ihtimalle o da olmaz olayın üstü kapatılır ve haberiniz bile olmaz.
    zenginsen başarmışsın lan işte. yırtmışsın. herkesin yapmak isteyip yapamadığı şeyi yapmışsın. insanların rüyasına giriyorsun lan. ama fakirsen suçsuz bile olsan bok muamelesi görürsün. 20 dolar için polis seni medeniyetin ortasında, insanların gözü önünde boğar. işinde gücünde namusuyla çalışan bir insan olmanın önemi yok. siyahilere kötü davrandığı söylenen polis maseratinin içindeki bir zenciye de aynı davranıyor sizce? veya yolda zenci görünce yolunu değiştirdiğini, tedirgin olduğunu söyleyen insanlar o zenci en lüks muhitte spor arabasından inse de mi aynı şekilde tedirgin oluyor? hayır. o insanlar zenciden korkmuyor çünkü. fakirden korkuyor. fakirlerin de çoğu siyahi olduğu için önyargıyı yapıştırıyor hemen.
    fakirlerin, zor işleri yapmasına rağmen, zor işleri yapıp az kazanmasına rağmen, bir de üstüne böcek gibi muammele görmesine rağmen, fakirlikten de dürüstçe çalışarak kurtulamayacağını bilmesine rağmen neden isyan etmediğini düşündünüz mü hiç? yıllarca din hikayesiyle, etik hikayesiyle, anayasayla mışıl mışıl uyutuldular çünkü.
    belki içlerindeki öfkenin ve isyankarlığın sebebinin bile bu olduğunu anlamadılar. bastırıldılar lan işte. bir yerden patlamaz mı bunlar? louis vittondan çanta çalıp ebayda satıyorlarmış. ebayde ucuza louis vitton çanta kovalayandan daha mı acınası sizce bu insanlar? bu insanlara en çok tepki gösterenler fakirlerin toplansa zenginleri tükürüğünde boğacağını en iyi bilenler.
    bu yazıyı okuyup vandalizmi savunduğumu düşünen ya zengindir, bu düzenin kaymağını yiyordur, ya da fakirdir ve çok fena kandırılmıştır.
    vandalizmi savunmuyorum.
    diyorum ki,
    zenginle fakir arasındaki makas bu kadar açık olduğu sürece bu kavga hiç bitmeyecek. bu düzen değişmeli.