3 eylül 2015 efsane istanbul trafiği

  • ben motorcuyum bana koymuyor da, trafikte kalanlara laf eden o çok akıllı arkadaşları görmemize vesile olması sebebiyle, sinirimi bozan trafiktir.

    arkadaşların saçma sapan sorularına mümkün olduğunca sakin cevaplarım aşağıdadır:

    istanbul'da yaşamak zorunda mısınız?
    evet. istanbul'un 100km dışında burada aldığım paranın yarısını alsam gitmeye hazırım, ama yok.

    toplu taşıma kullanmayı neden düşünmüyorsunuz?
    çünkü yok. 10 km yol için (dikilitaş-altunizade) 2km'si yaya olmak üzere iki araç değiştirmem gerekiyor, toplu taşıma kullansam. bu araçların tam saatinde gelmesi de, o araçlarda (tamam bir hostes kapıda karşılayıp yerimizi göstermesin ama, en azından) ayakta durabilecek kadar yer bulma ihtimalimiz de pek az. hadi aracın fiziki şartları sağlandı, insanımız hayvan. sabahın 7sinde nasıl beceriyorsa o kadar kokmayı, beceriyor. sıra beklemiyor, taciz ediyor, koltukta oturmayı bilmiyor, vesaire.

    işiniz bir kıtada, eviniz diğer kıtada olmak zorunda mı?
    e demek ki zorunda. kiralar, konut kalitesi, iş şartları, belki evliyse eşlerden birinin çalışma koşulları, yani herhangi bir sebep yüzünden demek ki zorunlu. ya gerçekten bu fikir ilk senin aklına gelmiş olabilir mi? bu lafı ederken insan azıcık ar eder de susar. ayıptır.

    hepiniz motosiklet kullansanız olacak, kullansanıza?
    yahu herkes motosiklet nasıl kullansın, düşmesi kalkması bi tehlike, yağmuru çamuru oluyor başka bi sıkıntı, diğer şoförler ile mücadele de öyle çok bayılacak hoşlanılacak bir aktivite değil. yahu en basitinden 52 yaşında tombul bi kadıncağız o koca alete nasıl insin nasıl binsin? bunun eteğiymiş elbisesiymiş, kıyafet şartlarına hiç girmiyorum bile.. ne gereği var?

    e bu trafiğin sorumlusu onu oluşturanlardır o zaman, çeksinler.
    yaraamı onu oluşturanlardır, ağzımı bozduruyorsunuz. şehir planlaması yok, kıç kadar mecidiyeköy'e hala gökdelen yapılıyor, şehri bırak ülke planlaması yok, ne varsa istanbula yapılıyor, diğer şehirler irice köylerden ibaret.. ülkede sanayi yok, sanayi olmayınca orada emekçi olacak kişiler istanbul'a gelip hizmet sektörüne dahil oluyor. doğudaki köyleri boşaltmışsın 90lardan beri doğru dürüst hayat yok, insanlar hayvancılık yapsa yapamıyor, hayatta kalacak kadar şanslı olanlar tarım işçisi olmuş yollarda perişan oluyor.. sen daha neyin mallığının peşindesin de o trafikte çile çekmek zorunda olana bok atıyorsun, sanki oradaki adam keyfinden orada.. sanki sen köylerde bile insanların eğitim, sanat, spor faaliyetleriyle iştigal edeceği ortamları hazırladın da millet keyfinden geldi istanbul'a..

    ya ne kadar kolay konuşuyorsunuz, ne kadar da embesilsiniz.. hayret ediyorum.